Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, mevsim geçişlerinde hissedilen ısı değişimlerinin üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirterek, "Bu dönemi sorunsuz geçirebilmek için vücut direncini ve bağışıklık sistemini güçlü tutmamız gerek" dedi.
Sonbaharın son ayına girerken kışın kendini fazlasıyla hissettirdiğini bu durumun soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonları için de en uygun zamanlar olduğunu ifade eden Dr. Aydoğan, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının bu dönemdeki doktor başvurularının en sık rastlanan sebeplerinden biri olduğunu söyledi.
Aydoğan, mevsim geçişlerinde hissedilen ısı değişimlerinin bu tür hastalıklara zemin hazırladığına dikkat çekerek, "Bu dönemi sorunsuz geçirebilmek için vücut direncini ve bağışıklık sistemini güçlü tutmamız gerek" uyarısında bulundu.
Kapalı ortamlar riski artırıyor
Çoğunluğu virüslerden kaynaklanan üst solunum yolu enfeksiyonlarının nezle, grip gibi nispeten daha kolay tedavi edilebilecek hastalıklar olabileceği gibi sinüzit, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı ve kulak iltihabı gibi daha ciddi enfeksiyonlar şeklinde de ortaya çıkabildiğini kaydeden Dr. Feyha Kahya Aydoğan, "Kapalı ortamlarda viral partikül sayısı arttıkça enfeksiyon bulaşma olasılığı da aynı oranda artıyor. Bu nedenle işyerleri, okullar, alışveriş merkezleri gibi insan temasının fazla olduğu ortamlarda hastalık daha hızlı bulaşıyor. Yetişkinlerde yılda 2 ila 4 kez, çocuklarda ise yılda 4 ila 6 kere üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmek normal sayılabilir. Ancak uzun süren hastalık süreci, solunum sistemi, kalp ve böbrekler gibi farklı sistemleri de etkileyebildiği için özellikle yaşlı hastalarda ve çocuklarda daha dikkatli olmak gerekir" şeklinde konuştu.
Bağışıklık sistemini güçlendirin
Üst solunum yolu hastalıklarına yakalanma ve korunmada, güçlü bağışıklık sisteminin çok önemli olduğunu belirten Dr. Aydoğan, "Kronik hastalığı olanlarda bağışıklık sisteminde de sorunlar olabildiği için bu kişiler hem daha sık hasta olabilir, hem de hastalık daha şiddetli seyredebilir. Bu nedenle de çok sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren kişilerde kronik hastalık ve alerji taraması yaptırılması öneriliyor. Alerji dışında vitamin eksiklikleri de üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Özellikle D vitamini eksikliği nedeniyle bağışıklık sisteminde bazı aksaklıklar ortaya çıkabiliyor. Zaten yapılan araştırmalar da D vitamini eksikliği bulunan kişilerin üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarını daha sık geçirdiğini ortaya koyuyor" diye konuştu.
Bu semptomlara dikkat
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının, genellikle hafif ateş, öksürük, yorgunluk, hapşırma ve burun tıkanıklığı gibi karakteristik bazı özelliklere sahip olduğunu ifade eden Aydoğan, "Bu dönemde kişinin özellikle ağrı ve ateş açısından kontrolünün yapılması da önem kazanıyor. Üst solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerin çoğu uygun ilaç ve iyi hijyen ile bir hafta içinde iyileşiyor. Tedavi edilmeyen hastalarda ise orta kulak iltihabı, bronşit, zatürre ve menenjit gibi çok daha ciddi komplikasyonlar gelişebiliyor. Bu tür hastalıkların tedavisinde amaç enfeksiyonun yol açtığı belirtileri ortadan kaldırmak ve normal fizyolojik işleyişi sağlamak. Örneğin burun tıkanıklığını ve akıntıyı azaltmak için ağızdan alınan ya da burun spreyi şeklinde ilaçlar kullanılıyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde antibiyotikler genellikle ilk tercih edilen ilaçlar arasında yer almıyor çünkü antibiyotikler bakterilere karşı etkili ilaçlar. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunluğu ise viral enfeksiyon niteliği taşıyor, bu sebeple antibiyotik almayı gerektirmiyor. Enfeksiyonun uzun sürmesi ve sinüzit, orta kulak iltihabı veya akciğer hastalığına yol açması durumunda ise antibiyotik tedavisine geçilebiliyor. Akut rinosinüzit, orta kulak iltihabı veya boğaz enfeksiyonlarında ise özellikle ateş ve boyunda ağrılı lenf bezleri mevcutsa antibiyotik tedavisi uygulanması gerekiyor" dedi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, hem korunma hem de hastalıktan hızlı kurtulabilmek için alınabilecek basit önlemleri de şöyle paylaştı:
"El yıkamayı unutmayın: En iyi koruma el yıkamadır. Herhangi bir şey yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerinizi mutlaka su ve sabunla yıkayın.
Öksürürken ağzınızı kapatın: Öksürük ve hapşırma sonrasında üst solunum yolu enfeksiyon mikropları kolayca havaya bulaşacağı için mutlaka ağzınızı kapatın. Sonrasında da ellerinizi yıkamayı unutmayın.
Sağlıklı ve dengeli beslenin: Günlük beslenmenizde taze meyve ve sebzelere daha fazla yer verin ve bol miktarda sıvı almaya çalışın. Burundan, ağızdan ve ellerden gelen üst solunun yolu enfeksiyon mikropları başkalarına kolayca geçebileceği için başkalarıyla yiyecek veya içecek paylaşmayın.
İyi uyku, aktif yaşam: Bazı araştırmalar aktif bir sosyal yaşam tarzının stres hormonlarını azalttığını ve olası enfeksiyonları önlemeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Ayrıca sağlıklı kalmak için düzenli egzersiz yapmaya çalışın ve dinlenin. Yeterli uykunun fiziksel ve duygusal gücü artırdığı gibi bağışıklık sistemini de güçlendirdiğini unutmayın."