Türk Patent Enstitüsü (TPE) verilerine göre 2014'te gerçekleşen patent başvuru sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 2'lik artışla 16 bin adete ulaştı. 2015'in ilk 4 ayında da yine 2014'ün aynı dönemine göre yüzde 5.2'lik bir artış oldu. Patent çalışmalarındaki bir diğer sevindirici gelişme de üniversitelerde yaşanıyor. 2000'li yılların başında 76 olan üniversite sayısı 2015'te 193'e, 74 bin olan akademisyen sayısı 150 bin sınırına dayandı. Üniversitelere ait patent başvuru sayısı ise bu süre içinde 8 katlık artış gösterdi. Artışta bir diğer etken akademi dünyasının KOBİ'lerle yaptıkları işbirlikleri oldu. Özellikle de Anadolu illerinde açılan üniversiteleri birer Ar-Ge merkezi gibi kullanan KOBİ'ler çok sayıda önemli buluşa imza attı. Akademi dünyasının patent lideri ise İstanbul Üniversitesi (İÜ) oldu.
KATMA DEĞER YARIŞI
2013'te sadece 23 patent başvurusu yapan üniversite, 2014'te bu rakamı 77'e çıkararak tüm üniversiteler arasında en fazla başvuru gerçekleştiren kurum oldu. Üniversiteler arasında yükselmeye başlayan katma değer yarışını TÜBİTAK'ın açıkladığı 'Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi' de gözler önüne seriyor. Araştırmada Sabancı Üniversitesi 88.40 puanla birinci olurken, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 85.96 ile ikinci, Boğaziçi Üniversitesi ise 79.66 puanla üçüncü sırada yer aldı. Katma değeri en yüksek patent sıralamasının zirvesinde ise ODTÜ yer aldı.
TEKNO İHRACAT BAŞLADI
Bünyesinde dünya devlerinden yatırımcı çekmeyi başaran ve ODTÜ Teknokent'i de barındıran üniversite bugüne kadar 4.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Kilosu 11 milyon dolarlık çipten ilk minyatür kızılötesi kameraya, Almanya'ya satılan yazılımdan e-öğrenme sistemlerine kadar birçok buluşa imza atan kuruluşun bugüne kadarki patent başvurularının değeri 200 milyon doların üzerinde.
ARTIŞ ÜMİT VERİCİ
Üniversitelerin kendilerini yenilikçilik üzerine dönüştürmeye başladığını belirten Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, "Son 13 yılda patent başvurularında yaşanan artış, üniversitelerimizin bilim ve teknolojiyi içselleştirme konusunda artık çağ atladığını gösteriyor. Söz konusu artış umut verici fakat yenilikçi üretimin temel alınacağı bir ekonomi için bu oranın artırılması şart" dedi.
BİLGİ ÜRETEN ÜLKE
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için patent verilerinin belirleyici bir unsur olduğunu anlatan Yamankaradeniz, "Patent başvurularındaki artış ise Ar-Ge ve inovasyonda yaşanan gelişmelere bağlı. Türkiye mutlaka bilgi ve teknoloji üreten bir ülke olmalı. Bunun için başta üniversitelerimiz ve akademisyenlerimizin desteklenmesi, girişimci, yenilikçi genç bir kuşağın oluşturulması ve desteklenen her bir üniversitenin bir uzmanlık alanına sahip olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
İLERLEYEBİLMEK İÇİN UZMANLAŞMA ŞART
Gelişmişliğin en somut göstergeleri arasında markalaşma ve patent başvuru sayılarının yer aldığını belirten Yamankaradeniz, "Bu doğrultuda stratejiler doğru kurulmalı. Örneğin bir üniversitemiz sağlık medikal alanda uzmanlaşırken diğeri otomotiv bir diğeri ise iletişim bilişim teknolojileri alanında uzmanlaşmalı. Ancak bu şekilde odaklanarak organize olabilirsek somut ilerleme kaydetmemiz mümkün olabilir" diye konuştu.