Güzel bir gelecek düşüncesi ile bütün bir yıl hazırlanılıp, girilen sınavlar öğrenciler üzerinde büyük bir baskı ve stres yaratmaktadır. Sınavda etkin olmak sadece ders başarısına bağlı değil, kişinin stres durumu ile de yakından ilişkilidir. Bunun için sınavların yaklaştığı bu son günler iyi değerlendirilmeli, özellikle ebeveynler kendi kaygı ve endişelerini çocuklarına yansıtmamalıdırlar. Uz. Psikolog Özge Merve Türk, sınava giren öğrencilerin sınav stresini nasıl yenebileceği hakkında bilgi verdi.
"BEN BAŞARAMAM" DİYORSANIZ, BAŞARAMAZSINIZ
Öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan, yoğun kaygı, sınav kaygısı olarak ifade edilmektedir. Sınav kaygısı yaşayan öğrenciler; çalışmalarını planlama, doğru düşünme, dikkati toplama ve çalıştığı konuları hatırlamakta güçlükler yaşarlar. Tüm bu sorunlarla mücadelede bireyin kendi motivasyonu ve ailesinin desteğinin büyük bir önemi vardır. Çocuğunuzun kaygılarını yenebilmesine destek olmak istiyorsanız bunlara dikkat edin!
Genellikle olumsuz duyguların yaşandığı durumlar kaygının ortaya çıkmasına neden
olur. Kaygı, temelinde bireyi rahatsız eden olaylarla ilgili değil; olayların birey için ne anlama geldiği ile ilgilidir. Birçok öğrenci sınavla birlikte kendi kişiliğinin ve varlığının değerlendirildiğini düşünmektedir.
SOSYAL AKTİVİTELER BAŞARIYI ARTIRIYOR
Sınavlar ve derslerine aşırı yoğunlaşıp, başka bir şeye vakit ayırmayan çocukların başarısı azalmaya başlar, başarının azalması sonucu olarak da kaygı artar. Bu anlamda kendine vakit ayırmak; örneğin spor, müzik ya da başka bir aktiviteye hayatında yer vermek çok önemlidir. Bu durum başarıya engel olmaz, tam tersine motivasyonu artırır ve başarıyı yükseltir.
HEDEFE GÖRE DAVRANILMALI
Sınava hazırlanırken çocuğun kendisine uygun bir hedef belirlemesi ve bu yönde ilerlemesi gerekir. Çalışma saatleri, eğlence ve dinlenceye ayıracağı saatler belli olmalıdır.
STRES ÇALIŞMA İSTEĞİNİ AZALTIYOR
Sıkıntılı ve stresli hissedilen durumlarda zorlamadan, çalışmaya hemen ara vermek gerekir. Çünkü bu ruh hali çalışmaya ve öğrenmeye engel olacak, sıkıntıyı daha da arttıracak, ‘yapamayacağım’ düşünceleriyle hayal kırıklığına yol açacaktır.
MOLA VEREREK ÇALIŞILMALI
Düzenli ve molalar vererek yapılan çalışmalar kişiyi sıkmaz ve motivasyonunun sürekliliğini sağlar.
NE ERKEN, NE GEÇ UYANMALI
Sınav günü, çok erken uyanıp sınavı beklemek yerine, sınava yetişebilecek şekilde bir-iki saat önce uyanıp, bir şeyler yiyerek sınava gidilmesi daha uygun olabilir.
Anne ve babaların zaman zaman çocuklarından yüksek beklentileri olabilir ve onları motive etme amacıyla üzerlerinde farkında olmadan baskı kurarlar. Bu tutumlar zamanla çocuğu yorar ve yıldırır. Anne ve babanın tutumlarını acilen değiştirmesi gerekmektedir. Öncelikle çocuğun kapasitesi; yani neleri başarıp başaramayacağı konusunda ailenin iç görü sahibi olması gerekir. Anne ve babalar çocuklarının başarılı ya da başarısız olmalarını kendi başarı ya da başarısızlıkları olarak algılamaktadırlar; sanki kendileri sınava girecekler ve sonuçlarını göreceklerdir. Anne ve babanın bu noktada çocuktan kendilerini ayrımlaştırmaları ve onların kendilerinden ayrı bir birey olduklarını unutmamaları gerekmektedir. Bu çocuğun hayatıdır, anne ve babanın görevi çocuğu bu yolda desteklemektir.