Erzurum'da görev yapan yerel ve ulusal basın kuruluş temsilcileri ile Atatürk Üniversitesi Konukevi'nde biraraya gelen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, önce yardımcıları ve çalışma arkadaşlarını tanıttı. Rektörlüğe atandığı için gurur duyduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Çomaklı, bu göreve layık olmak için özverili çalışacaklarını bildirdi. 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyen Rektör Prof. Dr. Çomaklı, FETÖ ile mücadelenin Atatürk Üniversitesi'nde tüm hızıyla devam ettiğini belirtti. Rektör Prof. Dr. Çomaklı şöyle konuştu:
"Böyle bir darbe girişimine kalkışan terör örgütüyle ilgili kimin ilintisi varsa en yakınımız olsa bile hiç gözünün yaşına bakmadan kesinlikle kurumumuzla ilişkisini kesiyoruz. Ancak bu işi yaparken kılı kırk yararak çeşitli komisyonlardan geçirip o şekilde karar alıyoruz. Hiçbir günahsız arkadaşımızın bundan dolayı zarar görmesini istemiyoruz. En kısa zamanda da bu terör örgütünü üniversitemizin kalan kısımlarından da temizleyerek normal gündemimize dönmemiz lazım. Biz bu konuda zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hastanemizde açığa alınanlardan dolayı bazı servislerimizde doktor kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla, hastane kapansa bile FETÖ ile mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bugün itibariyle yaklaşık 160 civarında ihraç var. Açığa alınan veya ihraç edilenler izinden geriye dönenler de olacak. Rektörlük seçimlerden önce adaylar içinden sadece ben, bu cemaatleşmenin kökünü kazıyacağımı ifade etmiştim. Yani üniversitelerde cemaatçiliğin ve gruplaşmanın olmaması gerektiğini, birinci önceliğin liyakat olması gerektiğine inanan biriyim."
Atatürk Üniversitesi'nde bugün itibariyle 70 bini örgün, toplam 240 bin öğrenci, 2 bin 600 dolayında akademisyenin görev yaptığına işaret eden Rektör Prof. Dr. Çomaklı, çok çeşitli proje ve planları bulunduğunu, bunları hayata geçirmek için en kısa zamanda çalışmalara başlayacaklarını bildirdi. Prof. Dr. Çomaklı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amacımız üniversitede var olan huzur ve barış ortamını devam ettirmek. Biliyoruz ki adalet olmayan bir yerde huzur olmaz. Huzur olmayan bir yerde ise çalışanların aidiyeti olmaz. Dolayısıyla da başarı olmaz. Ben sadece bir kesimin rektörü değil, bütün kesimlerin rektörüyüm. Kendi kalıplarımız içinde sıkışan bir üniversite olmayacağız. Öğrencilerimize çağdaş eğitim vermemiz ve dünyayla yarışan bir eğitim sistemini oluşturmamız lazım. Benim tek derdim, Atatürk Üniversitesini bugün geldiği yerden alıp daha çağdaş, daha ileri, bölgesine ve toplumuna yardım eden bir üniversite haline getirmektir. Çok değerli hocalarımız başka üniversitelere gidiyorlar. Bu hocalarımızı nasıl şehrimizde tutarız diye tartışmamız lazım. Bir bilim adamı kolay yetişmiyor."