Psikiyatri uzmanı Dr. Suat Yiğit, televizyon, bilgisayar ve cep telefonu karşısında uzun süre zaman geçiren çocukların olumsuz etkilendiklerini belirterek iletişim bozuklukları ve obezite gibi düzensiz şişmanlık hastalıkları ortaya çıkarttığını söyledi.
Dodi Çocuk Kulübü'nde gerçekleştirilen ve eğitim gören çocukların velilerine yönelik "Çocuklarda televizyon ve bilgisayar bağımlılığı" konulu interaktif toplantı ilgi gördü. Psikiyatri Uzmanı Dr.Suat Yiğit özellikle kitle iletişim araçlarının bağımlılık yarattığını sosyal iletişimin azalmasına neden olduğunu ayrıca insanlarda biyolojik etkilerinde dikkat çekti.
Yapılan araştırmaya aktaran Dr. Yiğit uzun süre televizyon karşısında kalmaktan dolayı kalp krizi riskinin arttığının söylendiğini, yine yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de bin aileden 940 kişisinin günde bir saatini televizyon başında geçirdiğinin saptandığını ifade etti.
İyi kullanıldığı zaman televizyon seyretmenin güzel olduğunu, fakat kötüye kullanıldığına çocuk ve ailelere zarar verdiğine değinen Dr. Yiğit "İnsanlar vakitlerinin büyük bir bölümünü Televizyon karşısında geçirirse bağımlılık yapar sosyal ilişkileri bozar, aile ilişkilerine zarar verir" dedi.
Televizyon, Bilgisayar ve Cep telefonu gibi iletişim araçlarının çocuklar üzerindeki etkilerini nasıl buluyorsunuz sorusuna veliler, "Biz çocuklarımıza televizyon seyrettirmemeye gayret ediyoruz. Bilgisayar başında da oyun oynamamaları için dikkat etmeye çalışıyoruz. Ama yinede seyrettikleri zamanlarda hemen kapıyorlar oyun oynarken verdikleri isimler ve konuştuklarından bunu gözlemliyoruz."dediler.
Televizyon ve internet kullanımının tamamen kötü olduğunu söylemenin mümkün olmadığını da vurgulayan Dr. Yiğit "İnternet bağımlılığını bir hastalık olarak sınıflandırılmaya başladılar. Nasıl bir insan alkol veya diğer uyuşturucu maddeleri almazsa bununla ilgili bir sıkıntı yaşıyor, alışkanlık haline gelmişse internet bağımlılığı, kötüye internet bağımlılığı ve internet gevezeliği diye tıbbi literatürde de isimlendirme yapılıyor." Şeklinde konuştu.
Dr. Yiğit interaktif toplantıda dinleyicilerin yanında yüksek sesle hitap etmesiyle aldığı tepkileri değerlendirerek "Benden rahatsız olmazken, az önce ses tonumun yüksekliğinden rahatsız oldunuz. Neden böyle bir şey yaşadınız? Çünkü size bilinçsiz enerjiyle sesli ve görüntülü ileti gönderdim. Gelen iletiyle beyinde yarım kattınız, vücut hareketinizle irkildiniz ve tepki gösterdiniz." Diye konuştu.
Televizyonun özellikle çocuklar üzerindeki etkileri arasında ekranın popüler isimleriyle kendilerini özdeşleştirmesi tehlikesine de vurgu yapan Dr. Yiğit şunları kaydetti: "Erkek çocukların en popüler ismi Polat, Memati var. Bununla ilgili sıkıntılar ortaya çıkmaya başladı.
Çocuklar kitle iletişim araçlarını kullanarak kendilerini benimsedikleri o karakterin yerine koyuyorlar. Burada örneğin bir su var akıyor, telefon, televizyon, internette msn'leşme gibi kitle iletişim araçlarından dolayı çocuklarda üç beş sene sonra sıkıntı yaşanabilir. Çocukların dili de bozuldu, sesler kayboldu. Günlük yaşamda da dile internette kullanılan kısaltmalar kullanılmaya başladı. Artık selam diye bir şey yok, SLM, bu kısaltmalar sınavlara kadar indi. Bazen yazılı yapılırken bile Matematik yaparken bile kısaltmalar yapılıyor, eğitimci arkadaşlarımız söylüyorlar. Kitle iletişim araçları hayatımıza girerek akıyor."
Kitle iletişim araçlarının insan üzerindeki etkilerini göstermek için konukları yanına çağıran Dr. Yiğit, iki ellerini aşağı yukarı tutup aşağıdan yukarı çevirmelerini istedi, daha sonra tersine çevirmelerini istediğinde birçok konuk velinin yapamadığı dikkat çekti. Dr. Yiğit bunun kitle iletişim araçlarının yoğun olarak kullanımından kaynaklandığına işaret etti.