Türkiye'nin ilk 3'lü hibrit ameliyathanesi dünyayla yarışıyor

Üç farklı teşhis ünitesinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve bu özelliğiyle dikkatleri üzerine çeken Türkiye'nin ilk 3'lü hibrit ameliyathanesi teknolojide dünyayla yarışıyor

 HATİCE ŞENSES - Üç farklı teşhis ünitesinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve bu özelliğiyle dikkatleri üzerine çeken Türkiye'nin ilk 3'lü hibrit ameliyathanesi teknolojide dünyayla yarışıyor.

Acıbadem Altunizade Hastanesi bünyesinde hizmet veren hibrit ameliyathane, sahip olduğu yüksek teknolojisi ve donanımlı personeli sayesinde hasta güvenliği ve konforu açısından ciddi avantajlar sunuyor.

Beyin, kardiyovasküler, ortopedi, yüz ve çene cerrahisi gibi işlemler sırasında, hastadan görüntü alınarak operasyona yön verilmesine olanak sunan sistemle, olası komplikasyonların önüne geçilerek tedavinin başarı oranı daha da artırılıyor.

Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Acıbadem Altunizade Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, sağlık hizmetlerinde yüksek teknoloji kullanmanın neredeyse sınırı olmadığını, bunun da her yıl daha iyi yerlere gittiğini söyledi. 

Çuhadaroğlu, "Bu hastanenin hemen her bölümünde yüksek teknoloji kullanılıyor ama içinde bulunduğumuz hibrit ameliyathane dediğimiz sistem, hakikaten dünyanın birçok ülkesinde olmayan, sayısı az olan ama hem hekimin hem hastanın gerek güvenliği gerek hizmet kalitesi açısından bu kaliteyi yüksek noktalara çıkaran bir yer." dedi. 

- "Hibrit ameliyathaneyle ameliyat başarısı da artıyor" 

Bu teknolojinin kullanılmasıyla önceden 2-3 kez yapılmak zorunda kalınan ameliyatları tek sefere indirmeyi, saatler süren bazı operasyonları daha kısa sürelerde yapmayı, operasyonlar sırasında olabilecek komplikasyon denilen yan etkileri azaltmayı sağlayabildiklerini dile getiren Çuhadaroğlu, şunları kaydetti:

"Hibrit ameliyathanede yapılabilen işlemler ameliyat başarısını çok artıran işlemlerdir. Bu teknolojiye sahip olmak için bakıldığında büyük bir yatırım gerekiyor ama yatırımın dışında iki şey daha var önemli olan. Bunlardan birisi vizyon, belki bu ekibi farklı kılan o. Bu vizyon sahibi ekipler, bunları üretenlerle oturup buraya özgü bir sistem oluşturuyor. Bunun için de bunları uygulayabilen ekiplere ihtiyacımız var.

Ekipler denilince bu ameliyathane için bir defa cerrahlara ihtiyacımız var, bu bizim ülkemizde zaten var. Burayı yorumlayabilecek radyoloji uzmanlarına ihtiyacımız var. Bizim ülkemizde bu var. Burayı çalıştırabilecek biyomedikal mühendislerine, buranın bakımını sağlayacak biyomedikal teknikerlerine ihtiyaç var. Bunlar da bizim ülkemizde var. Yoksa 'Paramız var aldık, bunu kurduk.' bu olmaz. Dünyada örnekleri de var. Bunları kurup çalıştıramayan, kullanamayan oldukça fazla sayıda hastane var. Özetle vizyon ve bunu çalıştıracak ekiplere sahip olmak yüksek teknolojiyi günlük hayata yansıtmayı sağlıyor. Yoksa sadece yatırım yapmakla bitmiyor." 

Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, bu teknolojiye ve altyapıya sahip olmanın, burada operasyon geçirecek hasta için önemli bir şans olduğunu vurgulayarak, yeni hastanelerinde benzeri ortamları oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. 

Türkiye'nin sağlık turizmi anlamında da önemli bir potansiyel olduğuna işaret eden Çuhadaroğlu, "Bugün için verdiğimiz bölgedeki hizmeti önemsiyorum. Bunun kat kat fazlasını yapabiliriz. Bu altyapıya da sahibiz." değerlendirmesinde bulundu. 

- "Hibrit ameliyathaneyle cerrah her şeyi tek seansta bitirebiliyor"

Acıbadem Altunizade Hastanesi Ameliyathane Sorumlusu Prof. Dr. Fevzi Toraman da hibrit ameliyathanelerin Türkiye'de yeni yeni oluşmaya başladığını aktararak, şu bilgileri verdi:

"Merkezimizde bulunan hibrit ameliyathane de hibrit özelliği açısından dünyada sayılı olanlardan biri. Aynı ameliyathane içerisinde hem MR hem de tomografi cihazları mevcut. Hibrit ameliyathaneler, herhangi bir cerrahi işlem sırasında görüntüleme cihazlarına ihtiyaç duyulduğunda, aynı alanda bulunan görüntüleme cihazlarını kullanmayı, dolayısıyla ameliyat sırasında veya sonrasında hastanın başka ünitelere transfer edilmelerine gerek kalmamasını sağlamakta. Bizim hibrit ameliyathanemizde bulunan tomografi cihazımızın anjio işlemlerine de uygun olması, kardiyolojinin anjiyo ünitesinde yapılan görüntüleme işlemlerini, bu ünitede yapmamıza olanak vermektedir. Bu özellikle kardiovasküler cerrahi girişimler açısından çok önemli bir ayrıcalık."

Bir cerrahi işlem sırasında, bir radyolojik görüntüleme ihtiyacı olacaksa, işlemin hibrit ameliyathanelerde yapılmasının çok önemli kolaylıklar sağladığına işaret eden Prof. Dr. Fevzi Toraman, şunları söyledi:

"Eskiden hastaların ameliyatını bitirir, görüntüleme merkezine götürürdük. Özellikle riskli hastaları radyolojiye götürmek ilave riskleri beraberinde getiriyordu. Hibrit ameliyathaneyle daha cerrahi tamamlanmadan cerrah yaptığı işlemin doğruluğu ya da yeterliliği hakkında bilgi edinebiliyor, her şeyi tek seansta bitirebiliyor. Bu ameliyathanelerin başka bir özelliği de içinde bulundurduğu diğer gelişmiş cihazların varlığıdır. Bu gelişmiş cihazlara bir iki örnek verirsek, ameliyat masasının akıllı özelliklere sahip olması ve anestezinin kullandığı, ameliyat sırasında hastaya ait yaşamsal parametrelerin izlendiği gelişmiş monitörlerin varlığıdır. Tüm bu cihazlar ve donanımlar, hasta güvenliği ve konforunu ön plana çıkarıyor."  

- "Merkezimiz dünyanın ilk üçü arasında"

Prof. Dr. Toraman, tek başına tomografi ve MR cihazlarının kullanıldığı ameliyathanelerin mevcut olduğunu ancak dünya genelinde bu sistemin çok fazla bulunmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dünyada MR ve BT'nin bir arada olduğu hibrit ameliyathane sayısı çok az olup, bu özellikler açısından bakıldığında, Acıbadem Altunizade Hastanesi'nde bulunan hibrit ameliyathane dünyada ilk 3 arasında yer almaktadır. Teknolojideki gelişme bilime çok pozitif katkılar veriyor. Aslında bizim teorik bilgilerimizdeki gelişmeler de teknolojinin bize verdiği imkanlara paralel gidiyor. Hibrit ameliyathaneler ve gelişmiş diğer ilave monitörizasyon cihazlar sayesinde hastanın güvenliğini, cerrahın da başarısını daha üst seviyeye çıkarabiliyoruz. Bu hem hekim hem hasta için çok önemli bir katkı diye ifade etmek isterim. Sadece teknolojinin tek başına gelmesi yeterli olmuyor. O teknolojiyi kullanacak altyapının, insan gücünün de buna paralel gelişmesi gerekiyor. Türkiye büyük bir ülke ve teknolojideki bu gelişmelere de hızla ayak uyduran bir ülke. O nedenle ben ülkemizi, toplumumuzu şanslı görüyorum. Ben hızlı şekilde bunun yaygınlaşacağını ve Türk insanına önemli bir katkı vereceğine inanıyorum."

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ