30 Mayıs-5 Haziran'da 7 bin 322 olarak kaydedilen vaka sayıları, 27 Haziran-3 Temmuz haftasında 57 bin 113'e ulaştı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap: "Yeni varyantlar çok bulaşıcı, aşıların veya hastalığı geçirmenin kazandırdığı bağışıklığa da daha dirençli. Kapalı alanlar, toplu taşıma araçlarında mutlaka maske takılmalı"
"Vaka artış hızı katlanarak devam edebilir. Sonbahara kalmadan büyük bir dalga yaşayabiliriz"
Sağlık Bakanlığının 1 Haziran'dan itibaren "covid19.saglik.gov.tr" adresinden haftalık açıkladığı Kovid-19 verilerine göre, özellikle son haftalarda vaka sayılarında dikkat çekici artış yaşandı.
Haziranın ilk haftalık verilerini içeren 30 Mayıs-5 Haziran'da 7 bin 322 kişinin testi pozitif çıkarken, 19 kişi yaşamını yitirdi. İyileşenlerin sayısı ise 7 bin 843 oldu.
6-12 Haziran haftasında 7 bin 556 kişinin testi pozitif çıktı, 20 kişi yaşamını yitirdi, 7 bin 241 kişi ise iyileşti. 13-19 Haziran'da vaka sayıları 10 bin 954, vefat sayısı 19 ve iyileşenlerin sayısı da 7 bin 653 olarak kaydedildi.
Kovid-19 vaka sayıları 20-26 Haziran haftasına gelindiğinde 26 bin 635'e yükseldi. Bu hafta aralığında 17 kişi yaşamını yitirdi, 11 bin 256 kişi ise iyileşti.
Son verileri içeren 27 Haziran-3 Temmuz'da ise 57 bin 113 kişinin testi pozitif çıktı, 25 kişi yaşamını yitirdi, iyileşenlerin sayısı ise 30 bin 478 oldu.
Böylelikle ilk haftalık verilerin açıklandığı 30 Mayıs-5 Haziran'a kıyasla vaka sayılarında yaklaşık 8 kat artış görüldü.
- "Artışın ana nedeni yeni varyantlar ve önlemlerin terk edilmesi"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, AA muhabirine, Kovid-19'un yeni varyantları BA.4 ve BA.5'in vaka sayılarındaki artışın en önemli etkeni olduğunu söyledi.
Bu varyantların kızamık kadar bulaşıcı olduğunu vurgulayan Azap, birçok kişinin zorunluluğun kaldırılmasının ardından maske takmadığına, hastanelere bile maskesiz gelenlerin olduğuna dikkati çekti.
Prof. Dr. Azap, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şu an pandemi bitmiş gibi bir yaklaşım ve algı söz konusu, önlemler ihmal ediliyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütünün, bilim çevrelerinin birkaç aydır ısrarla vurguladığı gibi pandemi bitmedi. Virüs evrimine devam ediyor ve Omicron varyantının alt tiplerinin neden olduğu yeni bir dalga başlamış durumda.
Bu yeni varyantlar çok bulaşıcı, üstelik aşıların veya hastalığı geçirmiş olmanın kazandırdığı bağışıklığa da daha dirençli. Önlemlerin de bir kenara bırakılmasıyla virüsün toplumda hızla yayıldığını görüyoruz. Virüsün böyle kontrolsüz yayılması risk altındaki kişilere virüsün bulaşma olasılığını çok artırıyor ne yazık ki. İlerleyen günlerde risk altındaki kişiler arasında hastane yatışları ve ölümlerin de artması söz konusu olabilir. Çünkü tam aşılılarda ve gençlerde hafif seyir olsa da aşısızlarda, ileri yaştakilerde, çeşitli kronik hastalıkları bulunanlarda ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde ağır seyir görülüyor."
- "Kapalı alanlarda mutlaka maske takılmalı"
Alınacak bireysel önlemlerin büyük önem taşıdığını vurgulayan Azap, "Kapalı alanlar, toplu taşıma araçlarında mutlaka maske takılmasını öneriyorum. Çok kalabalık açık alanlar da riskli olabilir, buralarda da maske takılmasa bile fiziksel mesafeye dikkat edilmeli. Hastalık belirtisi gösteren kişiler asla 'Soğuk aldım, grip, nezle oldum.' gibi düşünmemeli. Çünkü yaz aylarında nezle, soğuk algınlığı çok görülmez ve bu büyük olasılıkla Kovid-19'dur. Belirti gösterenlerin mutlaka kendini izole edip, test yaptırması gerekiyor." dedi.
Kurban Bayramı ziyaretlerinde de bazı tedbirlere uyulması gerektiğini belirten Azap, "Bayram ziyaretlerini mümkünse açık havada yapmak, değilse kapalı alanda maske takmak ve hiç çıkarmamak, özellikle yaşı ileri büyüklerimizin korunması için önemli. Hastalıkla ilgili en ufak belirtimiz varsa da bu ziyaretlerden kaçınmalıyız." uyarısını yaptı.
- "Aşıların tamamlanması gerekiyor"
Her yeni varyantın aşıların etkisini bir miktar azalttığına dikkati çeken Azap, "Bu yeni varyantların neden olduğu ağır hastalıktan korunmak için 3 doz mRNA aşısı olunmalı. Buna tam aşılı olma diyoruz. Şu an Türkiye'de 3 doz aşı olmuş kişilerin oranı yüzde 30'un bile altında. Aşıların mutlaka tamamlanması gerekiyor." diye konuştu.
Azap, risk grubundaki kişilerin 4. doz aşılarını da olmasının önemine dikkati çekti.
- "Sonbahara kalmadan büyük bir dalga yaşayabiliriz"
Vaka sayılarındaki artışın henüz vefat oranlarına yansımadığını anlatan Azap, hastalığın ağır seyrettiği durumda birkaç hafta sonra ölümle sonlandığını, bu nedenle önceki dalgalarda da genellikle 2-3 hafta sonra ölüm oranlarında farklılaşma gördüklerini belirtti.
Prof. Dr. Azap, şunları kaydetti:
"Test sayılarındaki azalma vaka sayılarındaki asıl artışı tahmin etmemizi engelliyor. Ancak Sağlık Bakanlığının açıkladığı veriler dikkate alındığında son bir haftadaki vaka artış hızı katlanarak devam edecek gibi görünüyor. Sonbahara kalmadan büyük bir dalga yaşayabiliriz.
Ülkemizde aşıların istenen düzeye ulaşmasa bile risk gruplarında nispeten yaygın uygulanması ve hastalığı geçirenlerin sayısının fazla olması ölüm sayısının çok artmasını engelleyebilir. Fakat ölüm sayılarında kaçınılmaz bir artış olacaktır. Hafif seyir açısından şimdiki varyantlara benzeyen Omicron'un ilk alt varyantı BA.1 bu yılın ilk 3 ayında 15 bin insanımızın ölümüne neden olmuştu."