Türkiye'de her üç astımlıdan birinin hastalığı kontrol altında

Bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında Türkiye'de en yaygın görülen hastalık olan astımın görülme sıklığı giderek artıyor.

Alerji ve Klinik İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilşad Mungan:  "Tedavi edici ilaçların uygun dozda düzenli kullanımıyla astım kontrol altında tutulabilir. Yapılan çalışmalar Türkiye’de kontrollü astımlıların tüm astım hastaları içinde yalnızca üçte bir oranında olduğuna işaret ediyor"

Alerji ve Klinik İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilşad Mungan, "Tedavi edici ilaçların uygun dozda düzenli kullanımıyla astım kontrol altında tutulabilir. Yapılan çalışmalar Türkiye’de kontrollü astımlıların tüm astım hastaları içinde yalnızca üçte bir oranında olduğuna işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

GSK Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, Dünya Sağlık Örgütü verileri çerçevesinde tüm dünyada 339 milyon kişinin astımı olduğu tahmin ediliyor ve dünyada her yıl 400 binden fazla insan astım nedeniyle hayatını kaybediyor.

Yapılan son çalışmalar Türkiye'de 4 milyonun üzerinde astım hastası bulunduğuna, yani hastalığın her 100 kişiden beşinde görüldüğüne, işaret ediyor.

Verilen bilgiye göre, Alerji ve Klinik İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilşad Mungan bu hastalığın dünyadaki ve Türkiye'deki güncel durumunu ve hastalığın tedavisindeki gelişmeleri GSK Türkiye'nin katkısıyla düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Mungan, Türkiye'de astım hastalarının yalnızca üçte birinin kontrollü astıma sahip olduğunu bildirdi.

Hastalığın kontrol altına alınması sayesinde astımlı bireylerin normal yaşamlarını sürdürebileceğini belirten Mungan, şunları kaydetti:

"Güncel klinik çalışmalar doğrultusunda astım tedavisinde gelişmeler kaydedildi. Kronik bir hastalık olması sebebiyle astımın tedavisinin olmadığının düşünülmesi tehlikeli bir yanılgı, astım kontrolü önemli. Astım kronik bir hastalıktır. Tedavideki amaç hastalığı tamamen ortadan kaldırmak değil, belirtilerinin kontrol altına alınması ve hastanın yaşamının normale en yakın şekilde devam ettirilmesidir.

Tedavi sürecinde şikayetlerin ortadan kaldırılmasına, solunum fonksiyonlarının en iyi düzeyde tutulmasına ve hastanın normal yaşamını sürdürebilmesine odaklanılır. Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ile astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir.

Buradaki esas hedef tedavi edici ilaçların doktorun önerdiği dozda düzenli olarak kullanılmasıdır. Astımın tedavisinde en önemli rolü kontrol edici ilaçlar üstlenir, kurtarıcı ilaçlar ise astım ataklarına karşı kullanılır. Kurtarıcı ilaçların anlık rahatlama hissine kapılıp kontrol edici ilaçların göz ardı edilmesi büyük riskler taşır, astım ataklarını davet eder. Kontrol edici ilaçların düzenli kullanımı tedavinin başarısı için önem taşır."

Kontrol edici ve kurtarıcı ilaçların birlikte, doğru kullanımının önemli olduğunu aktaran Mungan, Türkiye'deki her üç astımlıdan yalnızca birinin hastalığının kontrol altında olduğunu bildirdi.

Astım kontrolü kavramının tedavi sürecindeki önemine dikkati çeken Mungan, "Astım tedavisinde atakların engellenmesine ve hastanın ilaçların yan etkilerinden korunmasına dikkat edilir. Verilen tedavi ile yaşam kalitesinin yüksek tutulması ve bununla birlikte atakların engellenerek, ilaç yan etkilerinden korunma sağlanması astımın kontrol altında olduğunu gösterir. Dünya genelinde hastaların büyük bir bölümü kontrolsüz astıma sahip, bu olumsuz durum ülkemiz için de geçerli. Yapılan çalışmalar Türkiye’de kontrollü astımlıların tüm astım hastaları içinde yalnızca üçte bir oranında olduğuna işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

Mungan, astım kontrolünde hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın, obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve solunan ortam havasını temiz tutmanın büyük rol oynadığını da aktardı.

Manşetler

DUYURU-4