Türkiye, yoğun bakım yatak sayısında dünya standartları üzerinde

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Okumuş bugün Türkiye'de 35 bin yoğun bakım yatağı bulunduğunu, bu rakamın da dünya standartlarının üzerinde olduğunu belirtti.


Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun desteğiyle Greenpark Otel'de, "Yaşam sonu kararları, boşa çaba" temasıyla "Yoğun Bakım Ünitelerinin Akılcı Kullanımı" sempozyumu düzenlendi.

Sempozyumda, Türkiye'deki yoğun bakım ünitelerinin mevcut durumu, zaman zaman bu ünitelere ihtiyaç duyan hastalar için uygun seviyede hasta yatağının bulunamayışı, hastaların acil servis ve diğer kliniklerde ileri bakım ve tedavi için zaman kaybetmeleri, hastaneler arası transferin hızlı tedaviye ulaşması gereken hastalar için yetersiz kalması ile çoğunlukla hasta-hasta yakını ile hekimi karşı karşıya getiren ve tarafları birinci dereceden ilgilendiren sorunlar ele alındı.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Okumuş yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'de 35 bin yoğun bakım yatağı bulunduğunu, bu rakamın da dünya standartlarının üzerinde olduğunu belirtti.

Buna rağmen basında zaman zaman, "Yoğun bakım yatağı bulunamadığı için öldü" haberlerinin yer aldığını anımsatan Okumuş, bu haberlerin yoğun bakım yataklarının akılcı kullanılmaması nedeniyle çıktığını dile getirdi.

Bu haberleri engellemenin yolunun yoğun bakımların akılcı kullanılması olduğunu vurgulayan Okumuş, yoğun bakımdaki uzun yatışların engellenmesi gerektiğine dikkati çekti.

Okumuş, "Bu toplantının sonucunda biz inşallah ülkemizdeki yoğun bakımların efektif, etkin kullanımı konusunda ciddi gelişme sağlamak istiyoruz. Sağlık Bakanlığı olarak da bu çalışmalara, çabalara sonuna kadar destek veriyoruz." ifadesini kullandı.

Yoğun bakım ünitelerindeki yatakların etkin kullanılmasına engel durumlara ilişkin bilgi veren Okumuş, şöyle konuştu:

"Yoğun bakım ünitelerinde yatak bulunamamasının en büyük nedeni, ünitedeki yataklarının akılcı ve doğu kullanılmaması. Gereksiz yere uzun süre, yoğun bakım ihtiyacı kalkmış hastaların halen yoğun bakımda tutuluyor olması veya orada halen bakımının, tedavilerinin devam ediyor olması maalesef yoğun bakım yatağı ihtiyacımız yokken yoğun bakımyatağına ihtiyaç varmış gibi bir suni tablo ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu hastaların büyük oranı artık kronik sürece girmiş, akut dönemdeki sorunu çözülmüş veya kanser gibi son dönem, son evre tabloya girmiş hastalarımız."

"TÜRKİYE YOĞUN BAKIM YATAK SAYISI BAKIMINDA İYİ DURUMDA"

Türk Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Uyar da Türkiye'nin yoğun bakım yatak sayısı bakımında iyi durumda ve gelişmiş ülkelerle aynı seviyede olduğunu söyledi.

Buna rağmen Türkiye'de yoğun bakım yatak sayısının kullanımı ve yönetimi açısından bazı sıkıntıların olduğunu vurgulayan Uyar, bu sıkıntıların çözümüne ilişkin bugün düzenledikleri toplantıyı her yıl tekrarlayacaklarını ifade etti.

Uyar, yoğun bakım tedavisi tamamlanan, tedaviden yararlanamayacak düzeyde son dönem bakım hastası haline gelmiş ve yaşam sonu bakımına ihtiyaç duyan hastaların, evde sağlık hizmeti ya da palyatif bakımlarda sağlık hizmeti alması gerektiğini belirterek, bu hastaların yoğun bakımyataklarında olmasının yoğun bakım yataklarının yetersizliğinin en önemli nedenleri arasında yer aldığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığının yaptığı değerlendirmeye göre, yoğun bakım hastasının seviyesine uygun olmayan ünitelerde yatış oranının yaklaşık yüzde 20 olduğunu söyleyen Uyar, yaklaşık yüzde 15 civarında da palyatif bakımhastasının bulunduğunu, toplamda yüzde 35 civarında uygun olmayan hasta yatışı olduğunun tespit edildiğini dile getirdi.

Prof.Dr. Uyar, akılcı yoğun bakım yatağı kullanım hedeflerine ilişkin şunları kaydetti:

"Hastalarımızın hastalık düzeylerine uygun altyapı, teknik donanım ve sağlık personelinin bulunduğu seviyedeki yoğun bakım ünitelerine erken dönemde hızla yatışlarını sağlayacak organizasyonun gerçekleştirilmesi, acil servis hizmetlerinde hasta triyajının (uygun yere yönlendirilme) iyileştirilmesi, tedaviden fayda göremeyecek kadar hastalığı ilerlemiş ya da terminal döneme ulaşmış hastalarımızın yaşam sonu kararlarında aile ile birlikte karar alınması ve palyatif bakım merkezlerine yönlendirilmesi gerekiyor. Yoğun bakım ünitelerinde her tür organ destek tedavileri kullanılarak akut dönem tedavileri yapıldıktan sonra tedavisi tamamlanmış olan hastaların uzun dönem bakım yatağı ve palyatif bakım ihtiyaçlarının planlanması da önemli."

Manşetler

DUYURU-4