Kamu hastanelerinde bir MR veya tomografi için aylar sonrasına randevu verildiği günler yıllar öncesinde kaldı. Çünkü halihazırda küçük ilçeler dışındaki bütün devlet hastaneleri MR ve tomografi hizmetini, hastane içinde özel sektörden satın alıyor. Böylece hastalar aynı gün MR ve tomografi çektirip doktoruna gösterebiliyor. Bunun için hastaneler çekim başına 12-15 dolar ücret ödüyor. 30 liraya çekimi mal eden hastane bunu SGK’ya 65 liraya fatura edip, kalan 35 lirayı döner sermaye geliri olarak kasasında bırakıyor. Özel sektör hastane içinde inşaat ve cihazlarda dahil olmak üzere MR ve tomografi çekim merkezleri için yüzlerce milyon dolarlık yatırım yaptı. Ancak bugünlerde sektörde büyük bir tedirginlik hakim.
Hastanelerde bu hizmeti veren özel şirketlerin kurduğu Radyoloji Hizmet Derneği Başkanı Dr. Mehmet Yıldırım, yeni ihale yönetmeliğinin sıfır cihaza göre hazırlandığını, dolayısıyla geçen yıl 1 milyon Euro’ya alınmış yeni MR ve tomografi cihazlarının dahi devre dışı kalacağını söyledi. Dr. Yıldırım, “Bu cihazları ilk defa alacak hastanelerin 2013 model cihazı alması normal. Ama yeni ihale şartları, geçen yıl 1 milyon Euro’ya alınmış olsa dahi hastanelerdeki bütün cihazları dışarı atacak. Eğer bu yanlıştan acil bir şekilde dönülmezse hastanelerde çalışır durumda olan, henüz ekonomik ömrünün başında ve ortasında olan bütün cihazlar da atıl hale gelecek. Türkiye bir anda yüzlerce milyon Euro’luk tıbbi cihaz çöplüğüne dönecek.” dedi.
İstanbul’da 13 hastanede görüntüleme hizmeti veren bir şirket sahibi ise şunları anlatıyor: “Geçen yıl Anadolu yakasında bir hastane için 1 milyon Euro değerinde yeni cihaz aldım. Bu hastanede en eski cihazım 3 yaşında. Bu cihazların kendini amorti süresi 6 yıl. Şimdi sıfır cihaz almazsam bütün hastanelerden cihazlarımı çekmek zorunda kalacağım. 20 milyon Euro’luk yatırımım boşa gidecek. Bu cihazlarla yapılamayan hiçbir tetkik yok. Yeni ihale şartnamesi sıfır cihaz konfigürasyonunu tarif ediyor.”
Dernek Başkanı Dr. Mehmet Yıldırım’ın açıklamasına göre MR ve tomografi cihazlarının dünyada 3 büyük üreticisi var. Bunlar Hollandalı Philips, Amerikan GE Alman Siemens. Yeni cihazların fiyatı 1 milyon Euro civarında. Bu cihazlar bozulsa dahi kapağı açılıp Türkiye’de tamir edilemiyor, içindeki yazılım kendini imha ediyor. 2. el cihazı ise yedek malzeme olarak kullanılmak üzere firma tarafından 6 bin Euro’ya satın alınıyor. Hastanelerden çıkarılacak cihazların tekrar kullanılma şansı olmadığını belirten Dr. Yıldırım, “Hastanelerde bu iş yapıldığı için dışarıdaki görüntüleme merkezi kurulması ve işletilmesi güç. 6 ay kullanılmasa bu cihaz çürür.” diye konuştu. Bu ayın 13, 15 ve 20’sinde İstanbul’da üç ayrı görüntüleme hizmeti satın alımı ihalesi yapılacağını belirten Dr. Mehmet Yıldırım, sadece bu üç ihale sonucu çalışır durumdaki 35 milyon dolarlık MR ve tomografi cihazını devre dışı bırakacağına dikkat çekti. Dr. Yıldırım’a göre bu işten kazanan ne hasta ne de kamu olacak; kazanan sadece yeni cihazlarla sektöre tekel olarak girecek yeni bir sektör oyuncusu ve Türkiye’ye yüzlerce yeni cihaz satma şansı yakalayan üç üretici şirket olacak. Önceden her hastane ayrı hizmet alımı ihalesi açarken bu kez her genel sekreterlik bünyesindeki bütün hastaneler için tek ihale açıyor. Bu durumda örneğin İstanbul’da 20 milyon Euro’luk yeni yatırımı göze alamayan hiç kimse ihaleye giremeyecek. Mevcut sektör oyuncuları ellerindeki teknolojik ömrünü tamamlamamış, kendini amorti etmemiş cihazlara sahip oldukları için yeni yatırıma giremeyecek. Sektörde rekabet azalacak ve kamu şu anda 12-15 dolara aldığı MR ve tomografi hizmetini daha pahalıya almak zorunda kalacak. Yeni konfigürasyonu alınacak cihazın tek farkı bilimsel araştırmaya uygunluğu. Dr. Yıldırım, “Bu bir hastaneye alınabilir. Bunun için mevcut cihazların hepsini çöpe atmaya gerek yok.” diyor.