Türkiye, sağlık turizminde dünyada ilk 10'da

Her geçen gün daha çok önem kazanan sağlık turizminde Türkiye, turizm gelirleri açısından dünyada ilk 10 ülke arasında yer alıyor.

Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Turizmi 2010 Durum Analiz Raporu ve Çözüm Önerileri" başlıklı kitapta yer alan bilgilere göre, Uluslararası Sağlık Hizmetleri Ücret Karşılaştırması (2009) çalışmasında, fiyatlanan hemen hemen tüm medikal operasyonlarda, Türkiye en cazip ülke konumunda bulunuyor. Türkiye’de ortalama 7 bin 500 dolar olarak tespit edilen kalp kapakçığı yenileme ameliyatı ABD’de 160 bin dolar olarak dikkat çekiyor. Türkiye, fiyat avantajının yanı sıra kalite ve hizmet standardı JCI onaylı 39 akredite hastanesiyle de önem kazanıyor.

Türkiye’de devlet ve özel hastanelerin sayısının son yıllarda hızla arttığı belirtilen raporda, 2007’de 1 milyon 276 olan toplam hastane sayısının, 2013 yılı sonunda 1 milyon 418’e ulaşmasının öngörüldüğü vurgulanıyor.

Türkiye Sağlık Vakfı Genel Sekreteri ve kitabın editörü Bekir Metin tarafından hazırlanan ve yayımlanan "Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Turizmi 2010 Durum Analiz Raporu ve Çözüm Önerileri" kitabında son yıllarda turizm içinde "sağlık" alanın da önemli bir yer tutmaya başladığı belirtiliyor.

Rapor, Türkiye ve dünyada sağlık-turizm ilişkisinin insanların sağlığına katkı ve tedavi boyutunu vurgulayan tıbbi turizm ile termal turizm, spa-wellness (sudan gelen sağlık), yaşlı ve engelli turizmini ele alıyor.

Sağlığın, insanlığın en vazgeçilmez hakkı ve temel ihtiyacı olduğu ifade edilen raporda, birey sağlığının korunmasında, tıbbi koruyucu, tedavi edici hizmetlerin daha fazla önem kazandığı, refah düzeyinin gelişmesiyle birlikte bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik, termal etkinlikler ve spa-wellness hizmetlerine olan taleplerinin artığı vurgulanıyor.

Analiz Raporunda yer alan bilgilere göre, Dünya Turizm Örgütü’nün raporu baz alındığında 1980 yılında 277 milyon olan yabancı turist sayısının, 2010 yılında 1 milyar 6 milyon, 2020 yılında ise 1 milyar 561 milyona çıkması öngörülüyor. Dünya ekonomisinin ortalama büyüme rakamlarının üstünde olan bu büyüme hızı, sektörü özellikli kılıyor.

Türkiye’de kamu sağlık hizmetleri yanı sıra son yıllarda özel sektör sağlık hizmetlerinin de hızla gelişmeye başladığı, Avrupa standartlarında hizmet üretilerek, sağlık sistemine entegre olduğu belirtiliyor. Türkiye, sahip olduğu sağlık tesisi, yetişmiş insan gücü, teknolojik altyapı ve tecrübe birikimi ile sağlık turizmi açısından önemli bir cazibe merkezi konumunda bulunuyor.

"TÜRKİYE, DÜNYADA TURİZM GELİRLERİ AÇISINDAN İLK 10’DA"

"Türkiye’nin turizm gelirleri açısından dünyada ilk 10 ülke arasına girmeyi başardığı" ve sağlık turizminin belirginleşmesi ve geliştirilmesi yoluyla daha üst sıralara çıkılmasının mümkün olduğu vurgulanıyor.

Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı stratejik planlarda yer alan politikalar ile Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın sağlık turizmini destekleme çabaları sonucunda, sağlık turizminin geliştirilmesi için çeşitli çalışmaların yürütüldüğü ve ilgili kamu kuruluşlarının, sektörün ihtiyaç ve beklentileri çerçevesinde hızla yeni kararlar alması, yerli ve yabancı yatırımcıların ülke tercihlerini etkileyeceği ifade ediliyor.

Gelişmiş ülkelerin, uzun süren hasta bekleme listelerinden kurtulmak, kaliteli ve daha kısa zamanda hizmet almak, kronik hastaların, yaşlıların veya engellilerin başka yerlere giderek tedavi olmak istemeleri, tedavinin yanı sıra gezme ve kültürel ziyaretlerde bulunma arzusu ve sağlık hizmet maliyetini düşürme gibi nedenlerle, sağlık hizmetlerini başka ülkelerden satın alma yolunu tercih ettiği ifade ediliyor. Komşu ülkelerle, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri vatandaşları ise ileri sağlık teknolojilerine ulaşmak, kaliteli sağlık hizmeti almak amacıyla yurt dışına çıkmayı tercih ediyor.

Türkiye’nin coğrafi yapısı, doğal ve tarihi zenginlikleri, iklimi, mevcut turizm ve sağlık altyapısı ile özel sektörün bu alanda başarılı çalışmaları göz önünde bulundurulduğunda sağlık turizmi için şartların uygun olduğu vurgulanıyor.

2009 yılında yapılan Uluslararası Sağlık Hizmetleri Ücret Karşılaştırması çalışmasında, fiyatlanan hemen hemen tüm medikal operasyonlarda, Türkiye en cazip ülke konumunda bulunuyor. Buna göre, "Türkiye’de ortalama 7 bin 500 dolar olarak tespit edilen kalp kapakçığı yenileme ameliyatı, ABD’de 160 bin dolar olup, diğer sağlık turizmi destinasyonlarında rakam ikisinin arasında tutuluyor. Türkiye’de sektörde operasyonların fiyat avantajının yanı sıra kalite ve hizmet standardı JCI onaylı 39 akredite hastanesi ile önemli bir potansiyel taşıyor.

Türkiye’nin 100 milyar dolarlarla ifade edilen global pazardan hak ettiği payı, mevcut sağlık tesisi, yetişmiş insan gücü ve teknolojik altyapısını, kamu-sivil toplum kuruluşları, özel sektör işbirliği ve eş güdümü ile ve yurt dışı tanıtım ve pazarlama stratejileri uygulamalarıyla alabileceği belirtiliyor.

"ÜLKELER, GSMH’DEN YÜZDE 2-16 ARASINDA PAY AYIRIYOR"

Sağlık alanında sektöre genel bakıldığında, küresel sağlık harcamalarının 2009’da 5 bin 460 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği belirtiliyor.

Ülkeler, gelişmişlik düzeylerine göre farklılık göstermekle birlikte, GSMH’nın yüzde 2 ile yüzde 16 arasında değişen oranlarını sağlık harcamalarına ayırıyor. Raporda, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 5,7 olup, yüzde 8,9 olan OECD ortalamasının altında olduğu ifade ediliyor.

OECD ülkelerinde sağlık harcamalarının ortalama yüzde 73’ü kamu tarafından karşılanırken, Türkiye’de ise bu oran 2000’de yüzde 63’dan 2009’da yüzde 71’e ulaşıyor. Türkiye’de sağlık harcamalarının 2009 yılında 38 milyar dolara ulaştığı ve GSYİH içinde yüzde 6,2’lik bir paya sahip olduğu belirtiliyor.

Türkiye’de devlet ve özel hastanelerin sayısının son yıllarda hızla artarak 2007’de bin 276 olan toplam hastane sayısının, 2013 yılı sonunda bin 418’e ulaşmasının öngörüldüğü vurgulanıyor.

"SEKTÖR 2009’DA 95,3 MİLYAR TL DEĞERİNDE HACME ULAŞTI"

Dünya genelinde 210 milyonu aşkın kişiye istihdam sağlayan (küresel istihdamın yüzde 7,6’sı) turizm sektörünün, 2009’da küresel ekonomik durgunluk, salgın hastalıklar, yüksek petrol fiyatları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalara rağmen, dünya genelinde 5 milyon 474 milyar dolarlık hacme ulaştığı belirtiliyor.

Dünya turizm sektörünün yıllık ortalama yüzde 6 ile yüzde 7 seviyelerinde büyüme kaydettiği ve 2009 yılı gelirindeki başarının temel anahtarının kamu ve özel sektör ortaklıkları olduğu vurgulanıyor.

Turizm sektörünün, Türkiye’de ve dünyada son dönemlerde ekonomik kalkınmanın arkasındaki en önemli itici güçlerden biri olduğu vurgulanarak, sektörün 2009’da 95,3 milyar TL değerinde hacme ulaştığı ve bu rakamın Türkiye’nin toplam GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 10,2’sine denk geldiği ifade ediliyor.

"HASTALARIN YÜZDE 40’I GELİŞMİŞ TEKNOLOJİYİ TERCİH EDİYOR"

ABD’de Mayıs 2008’de yapılan bir araştırmada, medikal (tıp), termal, SPA- Wellness, yaşlı ve engelli turizmi için yurt dışına tedavi için giden hastaların yüzde 40’ı gelişmiş teknolojiyi, yüzde 32’si ise kaliteli bakımı ön planda tutuyor.

2009 yılında 25.5 milyon yabancı turist sayısına ulaşan Türkiye, ileri teknoloji kullanan ve fiyat avantajı sunan sağlık tesisleri ile yabancı hastalar için tercih edilen ülkeler içinde yer alıyor.

Türkiye’de sağlık turizminde, kronik hastalıklar ve planlı tedavi hizmetleri daha uygun fiyata sunulduğundan Avrupa’ya ve 11 Eylül sonrası tablodan dolayı Ortadoğu ve Orta Asya’ya pazarlama imkanı bulunuyor.

Kaplıcaların da özellikle Avrupa ülkelerine tanıtıldığında iyi bir pazar olacağı düşünülüyor.Türkiye’de sağlık turizmi adına öncelikli sunulacak hizmetler, göz lazer tedavisi, estetik cerrahi hizmetleri, diş tedavisi, kalp cerrahisi, kaplıca tedavisi olarak sıralanıyor.

Manşetler

DUYURU-5