Türk Sağlık Sen Başkanı: " Nöbet sistemi adil değil!"

" Aile Hekimliği çalışanlarına nöbet tutturmak yerine, çeşitli ayak oyunları ile nöbet tutması gereken çalışanları, nöbetten muaf ederek yeni görev yerleri icat etmekten vazgeçmek, daha adil bir uygulama olacaktır"

Türk Sağlık Sen Giresun Şubesi Başkanı İbrahim Ekiz, " Aile Hekimliği çalışanlarına nöbet tutturmak yerine, çeşitli ayak oyunları ile nöbet tutması gereken çalışanları, nöbetten muaf ederek yeni görev yerleri icat etmekten vazgeçmek, daha adil bir uygulama olacaktır" dedi.
 
Ekiz yayınladığı basın açıklamasında şunlara yer verdi; "02.01.2014  tarihli ve 6514 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 52 nci maddesi ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesi "Aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde belirtilen yerlerde haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari sekiz saat; ihtiyaç halinde ise bu sürenin üzerinde nöbet görevi verilir. şeklinde değiştirilmiş, nöbet karşılığı olarak da,  657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesi çerçevesinde nöbet ücreti ödenir" hükmü eklenmiştir.
 
Bakanlık bu uygulamasına da,  tüm sağlık personelinin nöbet hizmetine katkısını sağlamak, sağlık insan gücünün verimli ve etkin şekilde kullanılabilmesini temin etmek, sürekli mesleki eğitim ve acil sağlık hizmeti pratiklerinin devamlılığını sağlamak olarak gerekçe göstermiştir.
 
Şayet Bakanlık yetkilileri, sağlık personelinin verimli ve etkin şekilde çalışabilmesini temin etmek istiyorlarsa bizim onlara önerimiz; “zaten kendi görevini yapma konusunda, her türlü fedakârlığı gösteren çalışanlara ekstra işler yüklemek ve iş yoğunluklarını artırmak yerine, sağlık çalışanlarını kendi görevi alanı dışında başka işlerde çalıştırmamasıdır.”
 
Yine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 45. Maddesinde: “Hiçbir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz hükmü mevcuttur.”
 
Yukarıda bahse konu edilen yasal mevzuatlara ve sağlık personeli yetersizliğine rağmen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarında, yönetici olarak çalışan üç bin Hekim mevcuttur. Bu Yönetici Hekimler, almış oldukları eğitim ve hekimlik mesleği dışında başkaca işlerde görevlendirmeleri, sağlık insan gücünün verimli ve etkin şekilde kullanılabilmesinin önünde engel teşkil etmekle beraber, zaten yetersiz olan sağlık çalışanlarının, iş yükü daha da artmaktadır.
 
Danıştay 11.  Dairesi 2014 yılında vermiş olduğu bir kararında nöbet usulü çalışma sisteminde olduğu gibi fazla çalışma karşılığında izin verilmesi, ilgili gönüllü olsa bile anayasa ile güvence altına alınan dinlenme hakkının ihlal edilmesine yol açacak şekilde düzenleme yapılmasına imkan vermeyeceği dikkate alınması gerektiği, kaldı ki sağlık personelinin doğrudan insan sağlığı ile ilgili olan mesaisinin yeterince dinlenmenin engellenmesine neden olabileceği ve bu durumun telafisi mümkün olmayan hayati riski barındırdığı açıktır demektedir.
 
Sağlık Bakanlığı, ihtiyacı olan sağlık personelinden çok daha az bir sayı ile sağlık hizmeti vermektedir. Bu durumda Sağlık Bakanlığı  elinde bulunan sağlık personelini etkin ve verimli bir şekilde kullanmak durumundadır. Bunun yolu da mevcut çalışanların iş yükünü arttırmak yerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 45. Maddesi hükümleri çerçevesinde tüm sağlık çalışanlarını sınıfı içerisinde istihdam etmektir.
 
Çalışan sayısını gerekçe göstererek Aile Hekimliği çalışanlarına nöbet tutturmak yerine, çeşitli ayak oyunları ile nöbet tutması gereken çalışanları, nöbetten muaf ederek yeni görev yerleri icat etmekten vazgeçmek, daha adil bir uygulama olacaktır.

 

Manşetler

DUYURU-4