Tüp Bebek ve İnfertilite Derneğinin 2. Ulusal Kongresi KKTC'de düzenlendi

Tüp bebek ve infertilite alanındaki yenilikler, alanında uzman isimlerin katıldığı "2. Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği Kongresi"nde ele alındı.

TÜBİD Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş: "Özellikle geçmişte 43'ten sonra pek fazla bir gebelik görmüyorduk. Son 5 yıldır PRP yöntemini kullanıyoruz. 4 yıl önce kök hücreyle ilgili çalışmalara başladık. Son 7-8 aydır da 'eksozom' yöntemini kullanıyoruz. Sonuçları güzel gidiyor"

TÜBİD Genel Sekreteri Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu: "Artık yeni çalışmalar ve gelişen teknolojiler sayesinde yumurtanın yaşını gençleştirmeyi, beraberinde yumurta enerjisini artırmayı öğrenmeye başladık. Bazı hastalarımızda bunlar başarılı oluyor. 45-46 yaşında hastalarımızda gebelik var"

Türkiye'nin tüp bebek alanında çatı derneği olan Tüp Bebek ve İnfertilite Derneğinin (TÜBİD) 2. Ulusal Kongresi, 28 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) gerçekleştirildi.

TÜBİD Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, kongreye ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, derneğin 2021'de kurulduğunu söyledi.

Dernek olarak amaçlarının genç meslektaşlara infertilite hakkındaki son gelişmeleri anlatmak olduğunu kaydeden Tıraş, konuyla ilgili kurslar da düzenlediklerini aktardı.

Prof. Dr. Tıraş, ikincisini düzenledikleri kongreye bini aşkın meslektaşının katıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"İnfertilite konusunda amacımız, yumurta sayısını artırmak, ikinci amacımız ise yumurtaları gençleştirebilir miyiz, daha ileri yaştaki kadınlarımızı anne yapabilir miyiz? Özellikle geçmişte 43'ten sonra pek fazla bir gebelik görmüyorduk. Son 5 yıldır PRP yöntemini kullanıyoruz. 4 yıl önce kök hücreyle ilgili çalışmalara başladık. Son 7- 8 aydır ise 'eksozom' yöntemini kullanıyoruz. Sonuçları güzel gidiyor."

Bütün bu işlemlerin doğru yerlerden alınan örneklerle yapılması gerektiğine dikkati çeken Tıraş, "Örneğin PRP kişinin kendi kanından elde ediliyor. Yine kemik iliğinden elde edilen kök hücrelerle yumurtalıklara enjeksiyon işlemi yapılmalı. Yumurtalıklarda farklı bir kişiye ait DNA yapılarının kullanılmaması lazım." dedi.

- Türkiye'de anne olma yaşı 27-28'e dayandı

TÜBİD Genel Sekreteri Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu, son zamanlarda yaşam koşulları nedeniyle anne olma oranlarının yükseldiğini dile getirdi.

Anne olma yaşının dünyada 33-34 olduğunu aktaran Zeyneloğlu, Türkiye'de ise 27-28 yaşa dayandığını kaydetti.

Bunun da yumurtalıkların yaşlanmasına neden olduğunu ve bebek sahibi olmayı güçleştirdiğini ifade eden Zeyneloğlu, "Artık yeni çalışmalar ve gelişen teknolojiler sayesinde yumurtanın yaşını gençleştirmeyi, beraberinde yumurta enerjisini artırmayı öğrenmeye başladık. Bazı hastalarımızda bunlar başarılı oluyor. 45-46 yaşında hastalarımızda gebelik var. Anne adaylarının da dengeli beslenmesi çok önemli." görüşünü paylaştı.

- "PRP hastaların yüzde 30-40'ında başarılı oluyor"

Yale Üniversitesi Tüp Bebek ve Üreme Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emre Seli, infertilite dünyası araştırmacılarının, zor tedavi edilen grup olan yaşı ilerlemiş hastalara yeni seçenekler sunmaya çalıştığını söyledi.

Dünyada ilk defa yapılan PRP işleminin, yumurtalara moleküler düzeyde olumlu etki gösterdiğini tespit ettiklerini anlatan Seli, "Tüp bebek tedavisinde klasikleşmiş yöntemler uygulanıyor. PRP'de sağlık alanında uzun yıllardır farklı branşlarda da kullanılıyor. Bilim dünyası çok açık bir şekilde gördü ki, PRP verildiği zaman yumurtanın enerji hücrelerinin birbirine temasında, hücrelerin sağlıklı bölünmesini düzenleyen sistemlerde artış oluyor." diye konuştu.

Seli, 2 yıllık süren bir projede 90 hastada uygulanan PRP sonrası "PRP hücreyi değiştirdi mi?" sorusunun cevabının arandığını belirterek, "Evet değiştirdi. Hatta bazı bölümleri 3-5 kat değiştirdi. 3 ayrı analizden geçirildi. Üçünde de aynı model işlendi. PRP hastaların yüzde 30-40'ında başarılı oluyor." bilgisini verdi.

- "Çikolata kisti hastalarının yüzde 40'ı çocuk sahibi olamıyor"

Prof. Dr. Gazi Yıldırım ise toplumda kadınlar arasında çok yaygın şekilde çikolata kisti görüldüğüne dikkati çekti.

Bu hastalığın tedavisinde amacın kadının rezervini azaltmadan sorunu çözebilmek olduğunu dile getiren Yıldırım, "Doğurganlığı azaltmamak, erken menopoza sokmamak gerekir." dedi.

Yıldırım, çikolata kisti olan hastaların yaklaşık yüzde 40'ının çocuk sahibi olamadığını kaydederek, "Bu nedenle hastayı erken menopoza sokmamak için yumurtalıkları koruyacak şekilde müdahale yapıyoruz. Ameliyattan kaçınmak, gerektiği zaman yapmak şeklinde ilerliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Manşetler

DUYURU-4