Dulkadir Köyü’nde ortaya çıkan zehirlenmelerle birlikte sorunun yeni bir boyut kazandığı uyarısında bulunan TTB Halk Sağlığı Kolu tarafından yapılan açıklamada, Kütahya Valiliği’nin internet sayfasında açıklanan su analiz raporlarının 20 Mayıs 2011 tarihli olduğuna dikkat çekerek, bu tarihten sonra su analizi yapılmış ise sonuçların paylaşılmasının analizlerin gizlendiği düşüncesini arttırdığı belirtildi.
Ayrıca bölgede oda ve sendikalar tarafından alınan numune sonuçlarının, olası tehlikelere dair ciddi bulgular ortaya koyduğu da kaydedildi.
’DURUMU ENDİŞE VE DİKKATLE İZLİYORUZ’
Türk Tabipler Birliği İnternet sitesinden yapılan açıklamada, bünye izerisinde oluşturulan Halk Sağlı Kolu’nda görevli üyelerin Kütahya’daki gelişlemleri içerin değerlendirmeleri yer aldı.
TTB sitesinde yer alan açıklamada Kütahya Gümüşköy’de bulunan gümüş madeni tesislerinde 07.05.2011 günü atık depolama baraj havuzlarında göçük olduğu hatırlatılarak, "Konuya ilişkin kaygılarımızı, değerlendirme ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmıştık. Aslında göçük öncesi de insan ve çevre sağlığına yönelik tehlikeler içeren maden, göçük ile dikkatleri üzerine çekmiştir.
Göçük üzerinden bir aylık süre geçmiş olmasına, bizimle birlikte çok sayıda kurum/kuruluşun bilimsel temelde önerilerini bildirilmesine karşın durumun netleştirilmemesi, sorunun çözülmemesi ve Dulkadir Köyü’nde ortaya çıkan, zehirlenme tablosunu düşündüren olgular ile hayvan ölümleri olaya yeni bir boyut kazandırmıştır. Durumu endişe ve dikkatle izliyoruz. Öncelikle bölge halkına, sağlık sorunu yaşayan, hayvanlarını yitiren vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, yetkililerin yetersiz açıklamaları karşısındaki şaşkınlığımızı gizleyemediğimizi de açıkça belirtmek isteriz" denildi.
’VANA AÇILDI İDDDİASI GÜVENLİK EKSİKLİĞİNİ ORTAYA ÇIKARDI’
Eti Gümüş A.Ş. Genel Müdürü Ergun Kılıç’ın, hayvan ölümleri ve zehirlenme olguları ardından yaptığı, madenin özelleştirilmesinden bu yana gerektiğinde köye su verilen ve iki aydır tamamen kapalı olan hattın vanasının bilinmeyen kişilerce açıldığı yönündeki ifadelerine vurgu yapılan açıklamada, "Sabotaj şüphesi bildirilmektedir. Bu durum güvenlik eksikliğine işaret etmesinin yanı sıra bir aylık süreçte bir çok akademik odanın güvenlik ile ilgili önerilerine yönelik bir şey yapılmadığının da göstergesi olması nedeniyle kaygılarımızı artırmaktadır" uyarısı yapıldı.
Türk Tabipler Birliği Halk Sağlı Kolu tarafından ’Kütahya İnceleme Raporu’ adı altında konu ile ilgili çeşitli başlıklar altında yapılan açıklamalarda şu uyarılara yer verildi:
'20 MAYIS’TAN SONRAKİ SU ANALİZ RAPORLARI KAMUOYU İLE PAYLAŞILMIYOR’
"Kütahya Valiliği internet sayfasında konu ile ilgili çalışmaların sunulduğu bölümde su analiz raporları kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Dikkati çeken; su analiz raporlarının sonuncusunun 20 Mayıs 2011 tarihli olduğudur. Bu durum akla birçok soruyu getirmektedir. 20 Mayıs sonrası su analizi yapılmamış mıdır? Yapıldı ise sonuçlar neden paylaşılmamaktadır. Su dışında yer altı suyu, toprak, hava ve gıdalarda ölçüm/ölçümler yapılmış mıdır? İlk günden itibaren konuya ilişkin şeffaflığın sağlanmadığı algımız sürmekte, kamu kurumları tarafından yapılan analizlerin gizlendiği düşüncesi belirginleşmektedir.
Bölgenin atık barajı göçüğü sonrası karşı karşıya kaldığı tehlikelere karşı sistemli bir incelemenin yapılmadığı açıkça görülmektedir. Daha önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi içme suyuna siyanür karışıp karışmadığının belirlenmesi için sık aralıklarla su analizleri yapılması gerekirken bu incelemelerin ne kadar yapıldığı hakkında bilgi toplumla paylaşılmamıştır. Göçük sonrası yapılan tüm analizler kamuoyu ile paylaşılmalıdır."
’NUMUNE SONUÇLARI CİDDİ BULGULAR ORTAYA KOYMUŞTUR’
"Bölgede oda ve sendikalar tarafından alınan numune sonuçları, olası tehlikelere dair ciddi bulgular ortaya koymuştur, koymaya da devam etmektedir. Ancak bu bulguların dikkate alındığına yönelik bir toplum algısı sağlanamamıştır."
'ŞİDDETLİ BİR YAĞIŞ FELAKETE NEDEN OLABİLİR'
"Özellikle siyasilerin hiçbir sorun olmadığı, tüm önlemlerin alındığı yönündeki açıklamaları iyi niyetle yürütülen çalışmalara karşın gerçekle örtüşmemektedir. Baraj içinde iki havuz arasındaki setin yıkılması her zaman var olan riski artırmıştır. Bir nolu havuzda yeterli boş alan bulunmaması, iki nolu havuzun dolu olması, barajın henüz pabuçlarla desteklenmemiş olması ve yağmur olasılığı riski artırmaktadır. Şiddetli bir yağış felakete neden olabilir."
’BÖLGEDEKİ SAĞLIK KURULUŞLARI FELAKETE HAZIRLANMALI’
"Barajın yıkılması ile başta ağır metaller olmak üzere çok sayıda kimyasal açığa çıkması ile çok büyük bir çevre felaketi yaşanabilecek bir işletmede, barajın sürekli izlenmiyor olması şaşırtıcıdır. Bölgede mühendislik önlemleri yürütülmektedir. Bu çalışmaların en kısa sürede tamamlanması gerekmektedir. Bölge halkı konu hakkında bilgilendirilmeli, acil durum için eylem planı anlatılmalıdır. Olası bir felaketin etkisi yıllarca sürecek bölgede yaşamı engelleyecektir. Bölgede sağlık kuruluşları felakete hazırlanmalı, desteklenmelidir."
’YAŞANANLAR, DİĞER MADENLER İÇİN HABERCİ OLDUĞU KABUL EDİLMELİ’
"İşletmenin çevresel etkisi yetkili kurum/kuruluşlar tarafından incelenmeli, sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Yaşananların temel nedeni kamu yararını göz ardı edip kar peşinde koşan şirketlere kamu kaynaklarının aktarılmasını sağlayan özelleştirme ve onun temel hazırlayıcısı kapitalizmdir. Yaşananların İzmir-Bergama, Gümüşhane, Uşak-Eşme, Erzincan-İliç ve diğer yurdun dört bir yanında benzer teknolojinin kullanıldığı madenlerdeki tehlike için haberci olduğu kabul edilmeli, bütüncül, insan odaklı yaklaşımla kamuoyunda tartışılmalıdır. Bölge olası çevre ve sağlık etkileri açısından dikkatle izlenmelidir."
’GEREKLİ MÜDAHALELERİN ACİLEN YAPILMASI GEREKMEKTEDİR’
"Bölge halkında oluşabilecek sağlık etkilerinin belirlenmesi ve takibi açısından kısa, orta ve uzun vadeli bir izlem ve değerlendirme planı yapılmalıdır. Bu kapsamda olası sağlık etkilerinin ortaya çıkıp çıkmadığını saptamak amacıyla gerekirse tarama, biyolojik izlem ve bilimsel araştırmalar planlanmalıdır.
Bölgedeki sağlık kurumları beklenen sağlık etkileri, acil durum planı ve müdahale konusunda eğitimden geçirilmelidir, halka olası sağlık etkileri ve alınacak önlemler anlatılmalıdır. Kırmızı alarm hali bölgede sürmektedir. Başta mühendislik önlemleri olmak üzere gerekli müdahalelerin acilen yapılması gerekmektedir."
YETKİLİLERİN, ANALİZ SONUÇLARINI AÇIKLAMALARINI BEKLİYOR’
"Görünen şudur ki, önerilerimizin dikkate alınması bir yana sorun önemsenmemiş, yeterli özenle ele alınmamış, olası riskler öngörülmemiştir. Göçüğün ardından riskin tamamen ortadan kalktığını ifade edenlerin konuya ilgisizliği, çevre politikalarının yetersizliği gözler önüne serilmiştir.
Yetkililerin bir an önce konuyu açıklığa kavuşturmalarını, yapılan çalışma ve analiz sonuçlarını açıklamalarını bekliyor, konuyu kaygı ile izlediğimizi bildiriyoruz."