Trouw Nutrition, kanatlı hayvanların verimliliğinde hijyenik ve kaliteli su tüketimine dikkati çekiyor

Yaşamın kaynağı olan suyu yetersiz tüketen kanatlı hayvanların verimliliği de düşüyor.

Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Ürün Müdürü Dr. Veteriner Hekim Gülsüm Koyuncu: "Hayvanların sağlığı ve verimliliği için sağlıklı suya ulaşım ilk gereklilik olarak öne çıkıyor"

Trouw Nutrition'dan yapılan açıklamaya göre, hayvanların sağlığı ve verimliliklerinin korunabilmesi için kimyasal ve mikrobiyolojik olarak düzenli aralıklarla analiz edilen, gerekli durumlarda düzeltici eylemlerin hayata geçirildiği, tüketimlerine en uygun suyun sağlanması gerekiyor.

Su hijyeninin sağlanmasında suyu taşıyan sistemlerin düzenli olarak basınçlı suyla yıkanması ve uygun kimyasallarla yapılacak detaylı sistem temizliği de çok önemli. Tüm canlılarda olduğu gibi kanatlı hayvanlar için de su tüketimi sağlıklı gelişim ve verimlilik açısından önemli bir rol oynuyor. Kanatlı hayvanlar günlük yem tüketimlerinin ortalama 1,6-2 katı arasında su tüketiyor. Kanatlı hayvanlar için esansiyel bir gıda olan suyun yönetimi; biyogüvenlik, personel eğitimi, yönetimsel uygulamalar ve yem yönetimi gibi noktalarla beraber hayvan sağlığı ve performansı için kritik önem taşıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Ürün Müdürü Dr. Veteriner Hekim Gülsüm Koyuncu, kaliteli ve hijyenik su için yapılması gerekenleri aktardı.

Rasyon bileşimi, yem formu, çevresel koşullar gibi pek çok etmenden etkilenebilen su tüketim oranının kanatlı hayvanlarda günlük yemlerinin 1,6 ila 2 katı arasında olması gerektiğini belirten Koyuncu, su yönetiminin biyogüvenlik, personel eğitimi, yönetimsel uygulamalar ve yem yönetimi gibi noktalarla beraber hayvan sağlığı ve performansı için kritik önem taşıdığını vurguladı.

- "Su, kimyasal ve mikrobiyolojik olarak düzenli aralıklarla analiz edilmeli"

Kanatlı hayvanların sağlık ve verimliliklerinin korunabilmesi için kimyasal ve mikrobiyolojik olarak düzenli aralıklarla analiz edilen, gerekli durumlarda düzeltici eylemlerin hayata geçirildiği, insan tüketimine uygun su kalitesinin sağlanması gerektiğini aktaran Koyuncu, şunları kaydetti:

"Sağlıklı suyun renksiz, kokusuz, berrak, zararlı mikroorganizma ve diğer kirleticilerden arındırılmış, kimyasal yapısı ile hayvanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratmayacak kriterlerde olması gerekiyor. Kanatlı hayvanların sindirim sağlığının desteklenmesi ve korunmasında kaliteli içme suyu temininin yanı sıra suyun pH’ı da çok önemli bir konumda. Suyun asitleştirilmesi sırasında önemli bir kriter olarak karşımıza çıkan su alkalinitesi bu nedenle değerlendirilmesi ve ölçümlenmesi gereken bir parametredir. Suyun pH'ının sindirim sistemi sağlığını olumlu etkileyecek düzeyde düşürülmesi organik asitler ile sağlanır. Sindirim sisteminin özellikle üst kısımlarında pH'ın kontrolü hem yemin etkin sindirimi hem de mikroorganizmalarla mücadelede kritik öneme sahip."

- "Sağlıklı yem su tüketimini artırıyor"

Kanatlı hayvanlarda yem ve su tüketimi arasında sıkı bağlantı bulunduğunu belirten Koyuncu, "Hayvanların sağlığı ve verimliliği için sağlıklı suya ulaşım ilk gereklilik olarak öne çıkıyor. Yumurtacı tavuklar 70 haftalık yaşam döngüleri boyunca ortalama 80-110 litre su tüketirken, broyler tavuklar 42 günlük yaşam döngüleri boyunca 7,5-10 litre arası su tüketiyor. Kanatlı hayvanlarda su tüketimi ile ilgili kritik bir diğer konu ise sıcaklık. Hayvanlar sıcak havalarda yaşadıkları ısı stresini düşürebilmek için daha çok su tüketme eğilimi gösteriyor. Kanatlı hayvanların tüketimi için ideal su sıcaklığı ise 15-25 derece arasında olmalı. Bu sıcaklık üzerindeki değerlerde su tüketimi düşmeye başlıyor." ifadelerini kullandı.

Kötü kalite suyun direkt sindirim sistemini etkilediğini ve sonrasında sistemik bir hal alarak hastalıklara neden olabildiğini bildiren Koyuncu, “Sindirim sistemi sağlığının bozulmasıyla birlikte yemden yararlanmada ve performansta düşüş görülebiliyor. 'Disbakteriyozis' olarak isimlendirilen mikrobiyotanın dengesinin bozulması sonucunda ise diyare, ıslak altlık, ayak problemleri, son ürün kalitesinin bozulması gibi birçok olumsuz sonuçla karşı karşıya kalınabiliyor. Ayrıca, sindirim sistemi sağlığının etkilenmesi bağışıklık sistemini de etkileyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bazı mineraller fazla tüketildiğinde toksik etki yaratabiliyor"

İçme suyunun mineral oranının da çok önemli olduğunu vurgulayan Koyuncu, şunları kaydetti:

"Örneğin, demir ve manganez gibi mineraller çökelti oluşturarak nipel ve su hatlarında sorunlar oluşturabiliyor. Ayrıca, demir, bazı bakteriler tarafından besin olarak kullanılabilir, bu durumda sayıları yanı sıra biyofilm oluşumu artabilir. Aşırı seviyede sodyum, sindirim sistemi performansı üzerinde laksatif etki gösterir, ıslak altlığa neden olabilir, performansı etkileyebilir. Yine magnezyum ve kalsiyum su sistemlerinde scale (beyaz çöküntü) oluşturabilir. Bununla birlikte kanatlı hayvanların tüketimi için kullanılan suların, besin değeri olmayan maddelerle veya mikroorganizmalarla bulaşık olması yine toksik etkinin yanı sıra hayvanlarda sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir. Yetersiz ve kötü kalite su tüketimi, kanatlı hayvanlarda su yoluyla uygulanan aşı, ilaç ve diğer takviyelerin etkinliğini de azaltabiliyor."

Manşetler

DUYURU-4