Torba yasa teklifi TBMM'de... İşte tam metin

AK Parti milletvekillerinin hazırladığı 33 maddelik yasa teklifinin ilginç detaylar ortaya çıkıyor.

Ak Partili milletvekillerinin hazırladığı 33 maddelik yasa teklifi Meclis Başkanlığına sunuldu.

Devlet birinci çocuk için 300, ikinci çocuk için 400, üçüncü ve sonraki çocuklar için 600 lira yardım yapacak. Ön ödemeli konut satışlarında müteahhitler rahatlayacak. Konut teslim süresi 6 ay uzayacak, 36 aydan 42 aya çıkacak. 47 bin öğretmen alımı için kadro ihdas edilecek.

 


Teklifin PDF formatı için tıklayınız. 


 

İŞTE TEKLİFİN TAM METNİ

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 44 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren kırk iki ayı geçemez."

MADDE 2- 6502 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(1) Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile taşınmazın teslimine altı ay ve daha uzun bir süre kaldığı durumda sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar, altı aydan daha az bir süre kaldığı durumda ise sözleşme bedelinin yüzde dördüne kadar tazminat ödenmesini isteyebilir."

"(3) Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge ile tüketicinin elde ettiği edinimler dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç altı ay içinde karşılıklı olarak iade edilir."

MADDE 3- 6502 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(9) Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kaaar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, taşınmazın teslimine altı ay ve daha uzun bir süre kaldığı durumda sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar, altı aydan daha az bir süre kaldığı durumda işe sözleşme bedelinin yüzde dördüne kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge ile tüketicinin elde ettiği edinimler dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç altı ay içinde karşılıklı olarak iade edilir."

(10) Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren kırk iki ayı geçemez."

MADDE 4- 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"EK MADDE 2- (1) Ekli listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Milli Eğitim Bakanlığına ilişkin bölümüne eklenmiştir.

(2) ,Öğretmen unvanlı kadrolardan 35.000 adedi ile Bakanlığa ait diğer hizmet sınıfları kadrolarından 2.320 adedine, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesi ve 2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu kapsamında yapılan atamaların dışında 31/12/2015 tarihine kadar atama yapılır."

MADDE 5 - 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 26 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıkaki fıkra eklenmiştir.

"Ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının resmi kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları, bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye'deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kuramlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre içerisinde katma değer vergisinden müstesnadır.

Birinci fıkrada yer alan istisnadan yararlanan kuruluşların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına Türkiye'de görevde bulundukları süre içerisinde yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları da katma değer vergisinden müstesnadır."

MADDE 6- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına "ithali veya bunlara teslimi" ibaresinden sonra gelmek üzere "ile ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye'deki uluslararası kuruluşlar ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensupları tarafından Türkiye'de görevde bulundukları süre içerisinde kendi ihtiyaçları için ilk iktisabı, ithali veya bunlara teslimi" ibaresi eklenmiştir.

MADDE 7- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 107/A maddesine birinci fıkrkdan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır."

MADDE 8-213 sayılı Kanuna 132 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 132/A maddesi eklenmiştir.

"Elektronik yoklama

MADDE 132/A- Yoklama neticeleri yoklama yerinde bu Kanunun 131 inci maddesinde yer alan yoklama fişi ile aynı mahiyette olan, elektronik ortamda tanzim olunan "yoklama fişi" ile de kayıt altına alınabilir. Bu fış nezdinde yoklama yapılan veya yetkili adamı tarafından elektronik imza araçlarıyla imzalanır. Yoklama fişinin elektronik imza araçlarıyla imzalanmaması durumunda yoklama fişini temsil eden ve yoklama fış muhteviyatının değiştirilemeyeceğini güvence altına alan benzersiz bir kodun üzerine yazıldığı bir form imzalanır.

Maliye Bakanlığı elektronik ortamda kayıt altına alınan yoklama fişleri ile birinci fıkrada belirtilen formların şekil ve muhteviyatını tespit etmeye, bunların şifre, elektronik imza veya diğer; güvenlik araçları konulmak suretiyle imzalanması usul ve esaslarını belirlemeye, bunları internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere göndermeye ve elektronik ortamda yürütülecek yoklama faaliyetlerine ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

MADDE 9- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki Bent eklenmiştir.

"ü) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi'nden yapacağı mal ve hizmet alıntıları,"

MADDE 10- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin altıncı fıkrasının üçüncü paragrafının sonuna "ya da halka açık anonim şirketler için," ibaresi eklenmiştir.

MADDE 11- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

"ı) Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teş'ebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en sori açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'si.

Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplanmasında dikkate alınmaz.

Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dahil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun e'şas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kar payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri; gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları,için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150'ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir."

MADDE 12- 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "sınırlar dahilinde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ikinci fıkrada belirtilen kazançlar için halka açık anonim şirket olup olmadığına göre," ibaresi eklenmiştir.

MADDE 13- 5520 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "bir katınJjkadar artırmaya" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve aynı sınırlar dahilinde ikinci fıkrada belirtilen kazançlar için halka açık anonim şirket olup olmadığına göre farklılaştırmaya" ibaresi eklenmiştir.

MADDE 14 - 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "1 milyar Türk Lirasına" ibareleri "2 milyar Türk Lirasına" şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "kredi garanti kurumlan ile aktarılacak kaynağın kullandırılmasına" ibaresi "kredi garanti kurumlarının belirlenmesine, aktarılacak kaynağın kullandırılmasına ve bu maddenin birinci fıkrasında belirlenen tutar dayanak gösterilerek söz konusu tutarın 10 katını aşmamak üzere bu kurumlarca verilebilecek kefaletin bakiye tutarına" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 15 - 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 3 üncü maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 5 inci maddesine; aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Bu madde kapsamında vadesi 31/12/2004 ve öncesine ait uzlaşma kapsamına girmiş borçlar için 31/12/2004 tarihinden itibaren takip amaçlı olarak hesaplarda tutulan gecikme zammı gibi her türlü fer'iler, Uzlaşma Kararlarının Resmi Gazetede yayımlanması ile birlikte, alacak olarak addedilmez ve takip edildikleri hesaplardan çıkarılır. Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve gerekli düzenlemeleri yapmaya Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetkilidir."

MADDE 16- 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 2 nci maddesine (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (ğ) bendi eklenmiş, diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve maddeye aşağıdaki bent eklenmiştir.

"ğ) Katılım sigortası: Sigortalılar ile bu kanunda öngörülen işletme türlerine göre teşkilatlanabilen sigortacının, katılım ilkelerine göre sigorta güvencesi sağladığı ve faaliyetlerinin anılan ilkelere göre yürütüldüğü sigortayı,"

"s) Yönetici şirket: Sigorta veya reasürans teminatı sağlayan yurtiçinde veya yurtdışında yerleşik kişiler adına sigorta ve reasürans sözleşmeleri dahil tüm sigortacılık faaliyetlerinin gerçekleştirileceği sigorta üyelik piyasaları kurmak ve yönetmek üzere kendisine Müsteşarlıkça faaliyet izni verilen anonim şirketleri."

MADDE 17 - 5684 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(6) Bu maddede belirtilen ticari işletme türlerinin dışında, Bakan tarafından bu Kanun hükümleri1 dikkate alınarak belirlenecek esaslara göre sigorta üyelik piyasaları dahilinde sigortacılık faaliyeti yürütülmesi mümkündür. Sigorta üyelik piyasaları bu amaçla faaliyette bulunmak üzere Müsteşarlıktan faaliyet izni almış yönetici şirket tarafından kurulur ve yönetilir. Yönetici şirket için verilen faaliyet izni bu fıkra kapsamındaki sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişiler için bu kanunda düzenlenen ruhsat yerine geçer ve ruhsat ile aynı hükümlere i tabidir. Bu fıkra kapsamında aracılık faaliyetinde bulunanlar hakkında, sigortacılık mevzuatı bakımından, bu kanunun acentelere ilişkin hükümleri uygulanır. Yönetici şirket, sigortacılık, mevzuatında sigorta ve reasürans şirketleri için aranan yükümlülüklerin, ilgisine göre, Müsteşarlıkça belirlenecek esaslar dahilinde bu fıkra kapsamındaki sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişilerce yerine getirilmesinden sorumludur. Bu Kanunun İkinci Bölümünde yer alan hükümler yönetici şirket hakkında uygulanır. Bu fıkra çerçevesinde faaliyet gösterecek sigorta üyelik piyasaları için ödenmiş sermaye, bu kanunda sigorta şirketleri için öngörülen asgari sermaye tutarının üç katından az olmamak üzere Müsteşarlıkça belirlenecek tutardır. Bu fıkra uyarınca sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişiler adına gerçekleştirilecek sigorta veya reasürans sözleşmeleri dahil tüm sigortacılık faaliyetlerine ilişkin mevzuattan kaynaklanan her türlü idari, cezai, hukuki, vergisel yükümlülüklere ilgisine göre yönejtici şirket ve/veya yönetici şirket sorumluları taraftır. Bu fıkra kapsamında gerçekleştirilen sigortacılık faaliyetlerinden dolayı sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişiler lehine her ne ad ile olursa olsun nakden veya hesaben alınan paralar, 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca banka ve sigorta muameleleri vergisine ve yangın sigortası nedeniyle alman primler 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca yangın sigortası vergisine tabidir. Bu işlemler üzerinden alınacak vergilerin tahakkuk ettirilerek ödenmesinden yönetici şirket sorumludur."

MADDE 18- 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 107 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(2) Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle kendisine veya bir başkasına doğrudan yahut dolaylı bir menfaat sağlayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar."

MADDE 19- 6362 sayılı Kanunun 130 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(4) 2015 yılı gelirlerinden başlamak üzere, Kurul tarafından düzenlenen ve denetlenen borsaların ve diğer teşkilatlanmış piyasaların, merkezi takas kurumlarının, merkezi saklama kurumlarınin ve MKK'nın faiz gelirleri hariç tüm gelirleri üzerinden, Kurul'a 2014 yılı gelirleri üzerinden kaydedilmiş olan gelir tutarlarının her yıl, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından Türkiye geneli için hesaplanan Tüketici Fiyat Endeksi ve Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksinin, Aralık ayından bir önceki yılın Aralık ayma göre değişim oranlarının aritmetik ortalaması yoranında artırılması suretiyle bulunacak tutarları Kurul bütçesine Kurul tarafından gelir olarak kaydedilir. Bu fıkrada sayılan kurumlardan birinin, 2015 yılı ve sonrasında kurulması lihalinde, kuruluşu takip eden yıldan başlamak üzere, faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin*azami yüzde onu olmak üzere her takvim yılı için Kurulca belirlenecek oranı Kurul bütçesine Kurul tarafından gelir olarak kaydedilir. Ancak, bu fıkraya göre yapılacak ödemelerin zamanı ve tutarları, gelirin elde edildiği yılı izleyen takvim yılında Kurulun nakit durumu dikkate alınarak Kurul tarafından en az otuz gün öncesinden ilgili kurumlara bildirilir. Bir takvim yılı içinde talep edilmeyen tutarlar izleyen yıllarda ödenecek tutara eklenir ve Kurul tarafından aynı usul ile talep edilebilir."

MADDE 20 - 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,; Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(1) Sistem işleticisi, ödeme kuruluşu ve elektronik para kuruluşu bu Kanunda yer alan hususlar ile ilgili belgeleri ve kayıtları en az on yıl süreyle güvenli ve istenildiği an erişime imkan sağlayacak şekilde yurt içinde saklar. Sistem işleticisinin faaliyetlerini yürütmede kullandığı bilgi sistemleri ve bunların yedekleri de yurt içinde tutulur. Ödeme kuruluşu ve elektronik ipara kuruluşunun faaliyetlerini yürütmede kullandıkları bilgi sistemlerine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir."

MADDE 21 - 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat j|e Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştiR.

"Çeyiz hesabı ve devlet katkısı

EK MADDE 2- (1) 27 yaşını doldurmamış olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ve 29/05/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu kapsamında Mavi Kart sahiplerinin 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Kanuna tabi bankalarda gönüllü katılıma dayalı Türk Lirası cinsinden açılacak çeyiz hesaplarına Devlet katkısı ödenir.

(2) Çeyiz hesaplarına yapılacak Devlet katkısı, kişilerin sadece ilk evliliklerinde ve tek seferde ödenmek üzere, hesaba yatırılan tutarların, asgari süre kalınması şartıyla düzenli ödeme planına ve/veya hak ediş sürelerine göre farklılaşan oran ve tutarda ve azami 5.000 Türk Lirasını geçmeyecek miktarda ödenir. Azami tutar her yıl yeniden değerleme oranı kadar artırılır. Azami tutarı üç katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

(3) Çeyiz hesaplarına ödenecek Devlet katkısı, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten, karşılanır. Devlet katkısı, hesabın bulunduğu banka aracılığıyla ödenir. Hak sahipliğinin tespitinden ve aktarılacak devlet katkısının doğru ve tam hesaplanmasından hesabın bulunduğu banka sorumludur. Haksız olarak yapıldığı tespit edilen Devlet katkısının ödendiği tarihten tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ile birlikte 1 ay içinde ödenmesi gerektiği Bakanlık tarafından bir yazı ile bankaya bildirilir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde bu alacaklar, vergi dairesince anılan Kanun hükümlerine göre, ilgili bankalardan takip ve tahsil edilir.

(4) Bankalar nezdinde çeyiz hesabı açılmasına, çeyiz hesabı sözleşmesi düzenlenmesine, hesaba yapılacak ödemelere ve türlerine, hak ediş sürelerine, Devlet katkısı oranlarına, çeyiz hesabına yapılacak Devlet katkısı ödemelerine, ikinci fıkrada belirlenen azami tutarı hak ediş sürelerine göre azaltmaya ve hesapların denetimi ile bu maddenin uygulanmasına yönelik diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir."

MADDE 22- 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"Konut tasarruf hesabı ve devlet katkısı

EK MADDE 3- (1) Konut sahibi olmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ilk ve tek konut'satın alımlarına destek sağlanması amacıyla 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık; Kanununa tabi bankalarda gönüllü katılıma dayalı Türk Lirası cinsi konut tasarruf hesaplarına Devlet katkısı ödenir.

(2) : Devlet katkısı, gerçek kişiler adına açılan konut tasarruf hesabında asgari süre kalınması şartıyla hakediş sürelerine göre farklılaşan oran ve azami tutarlarda hesabın bulunduğu banka aracılığıyla tek seferde Bakanlık bütçesinden ödenir. Her koşulda azami tutar 15.000 Türk Lirasını geçemez ve bu tutar her yıl yeniden değerleme oranı kadar artırılır. Azami tutarı üç katma kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Hak sahiplerinin tespitinden ve aktarılacak Devlet katkısının doğru ve tam hesaplanmasından hesabın bulunduğu banka sorumludur. Haksız olarak yapıldığı tespit edilen Devlet katkısının ödendiği tarihten tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ile birlikte 1 ay içinde ödenmesi gerektiği Bakanlık tarafından bir yazı ile bankaya bildirilir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde bu alacaklar, vergi dairesince anılan Kanun hükümlerine göre ilgili bankalardan takip ve tahsil edilir.

(3) Konut tasarruf hesabına ilişkin işleyiş ve limitleri, Devlet katkısına konu olacak konutların niteliğini, Devlet katkısına ilişkin hak ediş süreleri, oranlar, ödemeler ve hesapların denetimi ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğuIBakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir."

MADDE 23- 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"Doğum yardımı

EK MADDE 4- (1) Türk vatandaşlarına, canlı doğan birinci çocuğu için 300 TL, ikinci çocuğu için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocukları için 600 TL doğum yardımı yapılır. Bu yardım Türk vatandaşı olan anne veya babaya, her ikisi de Türk vatandaşı ise anneye yapılır. Doğum yardımı, Bakanlıkça belirlenen zorunlu hallerde babaya ödenebilir. Doğum yardımı ödenmesinde Kimlik Paylaşımı Sisteminde yer alan nüfus kayıtları esas alınır. Bu kapsamda yapılan ödemeler, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu fıkrada belirtilen tutarları artırmaya Bakanlık ile Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.

(2) Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personele, doğum yardımı ödeneği veya başka bir ad altında aynı amaçla ilgili mevzuatta öngörülen ödemeler yapılmaz.

(3) 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamına girenler bu madde hükümlerinden aynen yararlandırılır.

(4) Doğum yardımı, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve haczedilemez. Doğum yardımından yararlananların gerçek dışı beyanda bulunmaları nedeniyle yersiz ödemeye sebebiyet verilmesi halinde, bu ödemelerin, bir ay içinde ödemenin yapıldığı tarihten tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ile birlikte iade edilmesi, haksız yararlanana ödeme yapan kurum tarafından bir yazı ile bildirilir. Bu süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde bu alacakların ilgili vergi !dairesine bildirilmesi üzerine anılan Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.

(5) Doğum yardımının ödenme esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar, altı ay içerisinde İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görüşleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir."

MADDE 24- 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesine sekizinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamında, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı ile özel deniz ulaşımı aracı için bunların işletmecilerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten ilgili belediyeler aracılığıyla her ay gelir desteği ödemesi yapılır. Yapılacak aylık gelir desteği ödemesini yıllık olarak belirlemeye, bu tutarı faaliyette bulunulan yere ve/veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracını taşıma kapasitesine göre farklılaştırmaya ve yapılacak Ödemeye ilişkin diğer esas ve usuller Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken altı ay içerisinde belirlenir."

MADDE 25- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bu Kanunla idari yargıda" ibaresinin " İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda" şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"3. İvedi yargılama usulüne ilişkin olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce onbeş günlük temyiz kanun yoluna süresinde başvurulmadığı için temyiz başvurusu reddedilenkararlara karşı, bu kararların tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün, bu süre geçmiş olan kararlara karşı ise bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde yeniden temyiz yoluna başvurulabilir."

MADDE 26- 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesinin (ç) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"ç. Diploma programlarının hazırlık sınıfı eğitimi hariç olmak üzere, iki yıllık ön lisans ve dört, beş ve altı yıllık lisans programlarından bu süreler sonunda mezun olamayan öğrencilerden, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ve öğrenim ücreti alınır. Çift ana dal programında kayıtlı olan öğrencilerden ise diploma programının öğrenim süresi ve ilave bir yıl sonunda bu madde hükümlerine göre katkı payı alınır. Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen öğrenim sürelerinde lisansüstü programlardan mezun olamayan öğrencilerden de bu madde hükümlerine göre katkı payı alınır."

MADDE 27- 2547 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 71- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 2014-2015 eğitim-öğretim yılı için öğrencilerden tahsis edilmiş öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretlerinin ilgili dönem için öngörülen katkı payı ve öğrenim ücretlerini aşan kısmı, talep edilip edilmediğine bakılmaksızın ilgililere red ve iadeler gelir kaleminden iade edilir."

MADDE 28- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

" MADDE 30-(l) Üst Kurul, özel medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki seçimlerle ilgili yayınlarını 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının radyo ve televizyonla propagandaya ilişkin hükümleri ile 55/A, 55/B maddesinin üçüncü fıkrasının birinci ve üçüncü cümleleri ve 80 inci maddesine uygunluğu açısından denetler. 298 sayılı Kanunun 80 inci maddesinde düzenlenen yayın yasağı ile ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulunun düzenleme ve bildirimleri saklıdır."

MADDE 29- 6112 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu yayınları siyasi partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz."

MADDE 30- 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"Bu şekilde istihdam edilen Müsteşara 56.400 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sopucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Ocak, Nisan, Haziran, Temmuz, Ekim ve Aralık aylairında birer aylık ücreti tutarında ikramiye verilir. Yapılacak diğer ödemeler ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca tespit edilir."

MADDE 31- Bu Kanunla;

a) 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri 'Hakkında Kanunun 52 nci maddesinin son fıkrası, 55/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "5," ibaresi ile bu maddenin üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları ve 149/A maddesi,

b) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 207 nci maddesi,

c) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 176 nci maddesi,

ç) 2547 sayılı Kanunun 46 nci maddesinin (c) fıkrası,

d) !10/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 46 nci maddesinin beşinci fıkrası,

e) 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi,

f) 6362 sayılı Kanunun 138 inci maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi,

yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 32- Bu Kanunun;

a) 15 inci maddesi 1/1/2005 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 23 üncü maddesi ile 31 inci maddesinin (b) ve (c) bentleri 15/5/2015 tarihinde,

c) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 33 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

LİSTE

KURUMU

MİLLİ EGITIM BAKANLIĞI

   

TEŞKİLATI

TAŞRA

       

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

SINIFI

UNVANI

İERECESI

SERBEST

TUTULAN

TOPLAM

     

KADRO ADEDİ

KADRO

ADEDİ

 

EOH

Öğretmen

(1-9)

47.000

0

47.000

       

TOPLAM

47.000

Teklif ile uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması amacıyla bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yapılması öngörülmektedir. Yapılacak değişikliklerle kurumsal ve toplumsal ihtiyaçlar karşılanmaktadır. Ayrıca sosyal yardımlara ilişkin düzenlemeler öngörülmektedir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun konutların ve devre tatil amaçlı taşınmazların ön ödemeli satışlarına ilişkin hükümlerin uygulanması sırasında yaşanan sorunların çözümü amacıyla düzenleme yapılmıştır.

Teklif ile vergi, sigortacılık ve belediye mevzuatına, sermaye piyasalarına ve Onuncu Kalkınma Planında yer alan sosyal yardımlarla ilgili eylem planlarına yönelik çeşitli düzenlemelere yer verilmekte, bu kapsamda çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yapılmaktadır.

Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında yapılan değişikliklerle sermaye şirketlerinin nakdi sermaye artırımları üzerinden hesaplanacak faizin kurum kazancından indirim konusu yapılması ile halka açık anonim şirketlerin kar dağıtımında farklı oranlarda kesinti yapılması hususlarında düzenleme yapılmaktadır.

4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yapılan değişiklik ile firmaların finansman imkanlarını geliştirmek ve kredi sisteminin etkin işlemesine katkı sağlamak amacıyla, firmalara kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarına sağlanan deisteğin miktarının arttırılması amaçlanmaktadır.

5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 Sayılı Belediye Kanununda yapılan değişiklikle, belediye uzlaşma komisyonlarında belediyelerle yapılan uzlaşmalar neticesinde;1 konusu kalmayan tutarların uzlaşma ile birlikte artık alacak statüsünde olmamasından dolayı kayıtlardan çıkarılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.

5684 sayılı Sigortacılık Kanununda yapılan değişiklikle, ülkemizde sigorta üyelik piyasaları dahilinde sigortacılık faaliyetinde bulunulmasına ilişkin esaslar belirlenmekte ve, çağdaş sigortacılık uygulamasında giderek yaygınlaşan katılım sigortacılığının ülkemizde hukuki mesnede kavuşturulmasını teminen düzenleme yapılmaktadır.

6362 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ile bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçuna, Sermaye Piyasası Kurulunun gelirlerinin düzenlenmesine ve Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başlanma verilen yetkilerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile uyumlaştırılmasına yönelik hükümlere yer verilmektedir.

6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarının faaliyetlerini yürütmede kullandıkları bilgi sistemlerine ilişkin usul ve esasların bilgi teknolojilerinde gerçekleşen hızlı ve kapsamlı değişiklikler ve sektörün ihtiyaçları çerçevesinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmesini teminen düzenleme yapılmaktadır.

633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede yapılan değişiklik ile Onuncu Kalkınma Planında yer alan sosyal yardımlarla ilgili olarak gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla bir çeyiz hesabı programı ile yurtiçi tasarruf oranlarının artırılması ve konut sahibi olmayan bireylerin ilk konut edinimlerini desteklemek amacıyla da bir konut tasarruf hesabı programı başlatılması ve doğum yardımı düzenlenmektedir.

Anayasanın "Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları" başlıklı 133 üncü maddesinde, "Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının! özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümle, özerkliği ve tarafsızlığı Anayasa'da hükme bağlanan Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları, yayın esasları ve yayınlarının denetimi, 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile müstakil olarak düzenlenmiştir. Buna mukabil, özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesine ilişkin hususlar ise 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Seçim dönemlerinde yapılan radyo ve televizyon yayınlarına ilişkin hususlara da 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda yer verilmiştir. Bu Kanunun 55/A maddesiyle seçim dönemlerinde özel radyo ve televizyon kuruluşları, yapacakları yayınlarda 2954 sayılı Kanunun 5:;inci maddesine de tabi olacakları düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle, özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, seçim dönemlerinde, hem 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde düzenlenen "Yayın hizmeti ilkelerine" hem de 2954 sayılı Kanun uyarınca Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun tabi bulunduğu "Yayın esaslarına" uymak durumunda kalmaktadırlar. Teklif ile özel radyo ve televizyonların, seçim dönemlerindeki yükümlülükleri, 6112 sayılı Kanunda yer alan yayın ilkeleri ile sınırlandırılmakta; bunun dışında seçim dönemleri dışında zaten uymak zorunda olmadığı, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun tabi bulunduğu yayın esaslarına seçim dönemlerinde uyma zorunluluğu kaldırılmaktadır. Yaptırımlar yönünden ise; özel radyo ve televizyonlar için 6112 sayılı Kanunda, uyarı ve idari para cezası ile idari tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının1 durdurulması ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılması .yaptırımları düzenlenmiş iken; 298 sayılı Kanunun 149/A maddesinde, 6112 sayılı Kanunun bu sistematiğinden farklı olarak, uyarı veya aynı yayın kuşağında açık bir şekilde özür dileme, ihlale konu programın yayınının bir ila on iki kez arasında durdurulması, yayınlarının beş günden on beş güne kadar durdurulması müeyyideleri düzenlenmiştir. 298 sayılı Kanunun bu hükmü nedeniyle, radyo ve televizyon kuruluşları, seçim dönemleri yayınları nedeniyle, program durdurma ve yayın durdurma gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır. Anayasanın 133 üncü maddesi ile sadece Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun tarafsızlığı düzenlenmişken, özel radyo ve televizyon kuruluşları seçim dönemlerindeki yayınlarında yayınlarının tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamayacağından bahisle, program durdurma ve yayın durdurma gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu durumun önlenmesini teminen Teklifin kanunlaştırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Diğer bazı kanunlarda da ihtiyaçlar doğrultusunda değişiklikler yapılmaktadır.

MADDE 1- Bazı büyük çaptaki projelerin tamamlanmasının otuz altı ayda mümkün olamaması1 ve işini düzgün yapan firmaların dahi bu süre içerisinde tüketicilere konut teslimatı yapamamasından dolayı firmalar ağır cezalara maruz kalabilmektedir. Bu sorunun önüne geçmek amacıyla ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim süresinin kırk iki aya çıkarılması ihtiyacı doğmuştur.

MADDE 2- Özellikle konut fiyatlarının düştüğü dönemlerde sözleşmeden dönme hakkının çok sayıda tüketici tarafından kullanılması durumunda, satıcı firmaların ekonomik yapıları olumsuz etkileneceğinden ve projelerin tamamlanamaması nedeniyle bu hakkını kullanmayain diğer tüketiciler de dolaylı olarak zarar göreceğinden söz konusu değişikliğin yapılması ihtiyacı doğmuştur.

Tapu dairesinde yapılan tescilin yine tapu dairesinde terkin edilmesi gerektiğinden, satıcı firmalar açısından bedel ve belge iadesinde bulunulduktan sonra tüketicileri terkin için tapu dairesine getirmek zorluk yaratabilmektedir. Bu itibarla, tüketici ve satıcıların karşılıklı olarak edinimlerini teslim etmesine ilişkin düzenleme yapılması ihtiyacı doğmuştur.

MADDE 3- Bazı büyük çaptaki projelerin tamamlanmasının otuz altı ayda mümkün olamaması ve işini düzgün yapan firmaların dahi bu süre içerisinde tüketicilere devre tatil amaçlı taşınmazı teslim edememesinden dolayı firmalar ağır cezalara maruz kalabilmektedir. Bu sorunun önüne geçmek amacıyla devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında, devir veya teslim; süresinin kırk iki aya çıkarılması ihtiyacı doğmuştur.

Devre tatil amaçlı taşınmazların ön ödemeli satışında sözleşmeden dönme hakkının çok sayıda tüketici tarafından kullanılması durumunda, satıcı ve sağlayıcı firmaların ekonomik yapıları olumsuz etkileneceğinden ve projelerin tamamlanamaması nedeniyle bu hakkını kullanmayan diğer tüketiciler de dolaylı olarak zarar göreceğinden söz konusu değişikliğin yapılması ihtiyacı doğmuştur.

Ayni hakka konu ön ödemeli devre tatil satışlarında tapu dairesinde yapılan tescilin yine tapu dairesinde terkin edilmesi gerektiğinden, satıcı ve sağlayıcı firmalar açısından bedel ve belge iadesinde bulunulduktan sonra tüketicileri terkin için tapu dairesine getirmek zorluk yaratabilmektedir. Bu itibarla, tüketici ile satıcı ve sağlayıcıların karşılıklı olarak edinimlerini teslim etmesine ilişkin düzenleme yapılması ihtiyacı doğmuştur.

MADDE 4- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen unvanlı kadro ihdas edilmektedir.

MADDE 5- Yapılan değişiklik ile uluslararası kuruluşlar ile bunların mensuplarına sağlanacak katma değer vergisi istisnasının kapsamı genişletilmektedir. Düzenleme ile ev sahibi ülke anlaşması veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye'deki uluslararası kuruluşlar faydalanabilecektir. Ayrıca bu istisnadan, söz konusu kuruluşların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan yönetici kadrolarındaki mensupları da yararlanabilecektir.

MADDE 6- Yapılan değişiklik ile uluslararası kuruluşlar ile bunların mensuplarına sağlanacak özel tüketim vergisi istisnasının kapsamı genişletilmektedir. Düzenleme ile ev sahibi ülke anlaşması veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye'deki uluslararası kuruluşlar faydalanabilecektir. Ayrıca bu istisnadan, söz konusu kuruluşların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan yönetici kadrolarındaki mensupları da yararlanabilecektir.

MADDE 7-Getirilen fıkra ile elektronik ortamda yapılacak tebligatların tebligat iletisinin muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen 5 inci günün sonunda yapılmış sayılacağı hükmü eklenerek tebligatın yapılma zamanı 7201 sayılı Tebligat Kanununa paralel bir şekilde açıklığa kavuşturulmuştur.

MADDE 8- Yoklama faaliyetinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi hedefi doğrultusunda, teknolojinin sunduğu imkanlar kullanılarak yoklama faaliyetlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yerine getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda yoklama faaliyetlerinin elektronik ortamda da yürütülmesi ve bu yoklama fişlerinin elektronik ortamda da oluşturulmasının önü açılmıştır.

Tüm süreçlerin elektronik ortamda gerçekleştirildiği elektronik yoklama faaliyetinde kayıt altına, alınan bilgilerin hüküm ifade edecek şekilde onaylanabilmesi elektronik imza veya mobil imza seçeneklerinden biri ile yapılabilmektedir. Ülkemizde elektronik ve mobil imza kullanımının yaygınlaşmamış olması nedeniyle elektronik ortamda yapılan yoklama faaliyetinin; ıslak imza ile de onaylanabilmesine imkan sağlamak üzere, şekil ve muhteviyatı Maliye Bakanlığınca belirlenecek elektronik yoklamayı temsil eden bir form vasıtasıyla nezdinde yoklama yapılanın ıslak imzasının alınması amaçlanmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasıyla, elektronik ortamda kayıt altına alınan yoklama fişleri ile birinci fıkrada belirtilen formların şekil ve muhteviyatını tespit etmeye, bunların şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle imzalanması usul ve esaslarını belirlemeye, bunları internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere göndermeye ve elektronik ortamda yürütülecek yoklama faaliyetlerine ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

MADDE 9- Kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ye kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usuller 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile düzenlenmiş olup bu Kanunun 3'üncü maddesi ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarının temin edecekleri mal ve hizmet alımlarına yönelik istisnalar getirilmiştir.

2954 sayılı Kanun ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğüne her ne isim altında olursa olsun elektromanyetik dalga yoluyla yurt içine ve yurt dışına radyodifüzyon ve televizyon yayınlarını yapma görevi verilmiş ve aynı Kanunun 5 inci maddesi ile de yayın esasları belirlenmiştir. Bu çerçevede Kurum, bugün 15 televizyon kanalı, 7 ulusal, 6 bölgesel, 5 uluslararası radyo kanalı, trt.net.tr ve trt.world.com üzerinden 35 dil ve lehçede yayın, teleteks yayını ve "TeleVİZYON", "TRT Çocuk" ve "TRT Haber DD" dergileriyle Türkiye ve dünyaya yayın yapmaktadır. Çok kısa bir süre içerisinde de TRT World (İngilizce kanalı) yayın hayatına başlayacaktır. Başta haber, hizmeti olmak üzere, yapım ve yayın hizmetlerinde çoğu zaman acil kararlar alma zorunluluğu bulunmaktadır. Mevcut m.evzuat ile Kurum faaliyetlerinin optimal düzeyde yürütülmesinde güçlükler yaşanmaktadır. Özellikle, kamu kurum ve kuruluşlarından yapılan mal ve hizmet atımlarının temin sürecinde yaşanan sıkıntılar Kurum faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Bu anlamda. Kurumun, Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi'nden yapacağı her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili mal ve hizmet alımlarının 4734 sayılı Kanunun istisna kapsamına alınması, kamusal yayıncılıkta etkinliği ve verimliliği artıracaktır.

MADDE 10 - Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde yapılan değişiklikle kar dağıtımına 'bağlı vergi kesintisi oranlarını halka açık anonim şirketler için farklı oranlarda belirleme hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.

MADDE 11- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ile fınansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, varlık kiralama şirketleri, bankalar ve sigorta şirketleri gibi fınans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, yapılan hesaplama sonucu bulunan tutarın %50'sinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahından indirilmesi sağlanmaktadır. Bu uygulama ile sermaye şirketlerindi nakit artırılan sermaye üzerinden hesaplanan faizin kurumlar vergisi matrahından indirilerek sermaye artışı teşvik edilmekte ve uygulama esasları belirlenmektedir.

Ayrıca, Bakanlar Kuruluna verilen yetki ile bentte yer alan %50 oranını, farklı kriterler itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150'ye kadar farklı uygulatmaya yetki verilmektedir.

MADDE 12 - Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde yapılan değişiklikle kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi oranlarını halka açık anonim şirketler için farklı oranlarda belirleme hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.

MADDE 13 - Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde yapılan değişiklikle kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi oranlarını halka açık anonim şirketler için farklı oranlarda belirleme hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.

MADDE 14- 24 Haziran 2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 5909 sayılı Kanunla, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna eklenen geçici 20 nci madde ile kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarına 1 milyar Türk Lirasına kadar nakit kaynak aktarmak ve/veya özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç etmek için yetki alınmıştır. Madde ile, finansman imkanlarını geliştirmek ve, kredi sisteminin etkin işlemesine katkı sağlamak amacıyla, firmalara kredi garantisi veren kredi garahti kurumlarına sağlanan desteğin miktarının arttırılması amaçlanmaktadır. Uluslararası uygulamalarda kredi garanti kurumlan, mevcut sermayelerinin belirli bir katına kadar kefalet sağlayarak kaldıraçlı çalışmaktadır. Bu çerçevede madde ile uluslararası uygulamalara paralel olarak kredi garanti kurumlarına aktarılacak kaynağın belirli bir katma kadar kefalet verilebilmesi ve söz konusu kefalet tutarının üst limitinin belirlenmesi hedeflenmektedir.

MADDE 15- 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 3 üncü maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunun Geçici 5 inci maddesi kapsamında vadesi 31/12/2004 ve öncesine ait olan borçları için uzlaşma başvurusunda bulunup başvurusu uzlaşma komisyonunca kabul edilen kuruluşların, 31/12/2004 ve öncesine ait tüm vadesi geçmiş borçları vadesi geçmiş statüsünden çıkartılarak uzlaşma kapsamına alınmıştır. Uzlaşma talebinde bulunan kuruluşların uzlaşmaya gelip gelmeyeceği veya gelse bile uzlaşma işlemlerinin ne zaman tamamlanacağı önceden bilinemediği için takip amaçlı olarak hesaplarda tutulan bahse konu asli unsurların 31/12/2004 tarihinden sonraki gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme bedeli, gecikme cezası veya her ne adla ifade edilmiş olursa olsun bu anlamda kollanılan fer'ileri hesaplarda takip edilmiştir. Kuruluşlarla yapılan uzlaşma kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ile birlikte hesaplarda takip edilen bu tutarların konusu kalmamış olup alacak statüsünü yitirmesinden dolayı hesaplardan çıkarılması gerekmektedir. Yapılan düzenleme ile konusu kalmayan bu tutarların uzlaşma ile birlikte artık alacak statüsünde olmadığı, kayıtlardan çıkarılması gerektiği hususları açığa kavuşturulmaktadır. Ayrıca, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermek için de Hazine Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakana yetki verilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 16 - Sigortacılık Kanununun tanımlar maddesinde yapılan düzenleme ile fınansal kapsayıcılığın arttırılmasını teminen çağdaş sigortacılıkta giderek yaygınlaşan katılım sigortası mevzuatımızda tanımlanmakta, aynı madde ile ülkemizde sigorta üyelik piyasasını kurup yönetecek yönetici şirket tanımlanmaktadır.

MADDE 17 - Madde ile Sigortacılık Kanununda sigortacılık faaliyetinde bulunmak için öngörülen sigorta şirketi, şube ve kooperatif modellerinin yanında, söz konusu yapılar gibi bir yapılanma tesis etmeden üyelik piyasası altında faaliyette bulunulmasına imkan tanınmakta !ve anılan modelin esasları hükme bağlanmaktadır.

MADDE18- 6362 sayılı Kanunun 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunun, sermaye piyasası aracının fiyatını, değerini veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileme amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin somut olay bazında tespiti güç olduğundan, söz konusu amacın, fiili gerçekleştirenin kendisine veya başkasına doğrudan ya da dolaylı menfaat temin etmesi şartı ile somutlaştırılması hedeflenmiştir.

MADDE 19 - Kurul tarafından düzenlenen ve denetlenen borsaların ve diğer teşkilatlanmış piyasaların, merkezi takas kurumlarının, merkezi saklama kuramlarının ve MKK'nın gelirlerinin sabit bir oranı üzerinden alman gelirler, her sene ilgili kuramların bildirmesini ve bunun üzerinden de yeniden Kurul geliri hesaplanmasını gerektirdiğinden, bunun yerine, 2015 yılı gelirlerinden başlamak üzere 2014 yılı geliri üzerinden Kural'a gelir kaydedilmiş olan tutarların Tüketici Fiyat Endeksi ve Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksinin, Aralık ayından bir önceki yılın Aralık ayma göre değişim oranlarının aritmetik ortalaması oranı üzerinden artırılması suretiyle gelir hesaplanmasına imkan tanınması amaçlanmıştır. Bunun yanı sıra, fıkrada belirtilen kuramlardan 2014 yılında henüz kurulmamış olanlar için ise mevcut Kaıiun'da olduğu üzere sabit bir oran belirlenmesi öngörülmüştür.

MADDE 20 - Yapılan değişiklikle ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarının faaliyetlerini yürütmede kullandıkları bilgi sistemlerine ilişkin usul ve esasların bilgi teknolojilerinde gerçekleşen hızlı ve kapsamlı değişiklikler ve sektörün ihtiyaçları çerçevesinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmesine imkan tanınması amaçlanmaktadır.

MADDE 21 - Onuncu Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı Eylem Planında yer alan gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla bir çeyiz hesabı programı başlatılarak, Devlet tarafından belirlenecek oranda destek sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 22 - Onuncu Kalkınma Planı çerçevesinde yurtiçi tasarruf oranlarının artırılması ve konut sahibi olmayan bireylerin ilk konut edinimlerini desteklemek amacıyla konut tasarruf hesabı programı başlatılarak, Devlet tarafından belirlenecek oranlarda destek sağlanması amaçlanmaktadır. i

MADDE 23- Madde ile, Türk vatandaşı olan her anne veya babaya birinci çocuk için 300, ikinci |çocuk için 400, üçüncü ve daha sonraki çocuklar için ise 600 Türk Lirası doğum yardımının yapılması öngörülmektedir.

MADDE 24- Madde ile, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren ulaşım aracı işletmecilerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ücretsiz taşıma düzenlemesinden dolayı ortaya çıkan mali kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 25- 6545 sayılı Kanunla idari yargıda ivedi yargılama usulü getirilmiş, temyiz süresi on beş gün olarak belirlenmiş, ancak yürürlüğü ile ilgili özel bir düzenleme yapılmamış olmasından kaynaklı mağduriyet oluşmuştur. Yapılan düzenleme ile mağduriyet giderilmektedir.

MADDE 26- Mevcut durumda normal öğretim öğrencileri program süresi boyunca katkı payı ödememekte, bu ücretler devlet tarafından karşılanmaktadır. İkinci öğretim öğrencileri ise programa kayıt yaptırdıkları dönemden itibaren öğrenim ücreti ödemektedir. Öğrenim süresini program süresinde tamamlayamayan öğrencilerin ilgili dönem için öngörülen katkı payını/öğrenim ücretinin yanı sıra ders başına dersin kredisine göre belirlenen katkı payı veya öğrenim ücretinin %50 fazlası ile ödemeleri yerine sadece ilgili dönem için öngörülen katkı payı veya öğrenim ücretini ödemeye devam etmeleri öngörülmektedir.

Ayrıca 6569 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile lisansüstü öğrenimde programların süresi içerisinde mezun olamayan öğrencilere ilişkin bir düzenleme yer almadığından, lisansüstü öğrenimlerini süresi içerisinde tamamlayamayan öğrencilere de aynı düzenlemenin uygulanması amaçlanmaktadır.

MADDE 27- 2014-2015 eğitim-öğretim dönemi güz döneminde öğrenciler hakkında artırımlı ücret uygulaması başlamış, bazı yükseköğretim kurumlan bu uygulamaya göre öğrencilerden artırımlı ücret alırken, bazı yükseköğretim kurumları kanun değişikliği çalışmalarını gerekçe göstererek almamıştır. 26 Kasım 2014 tarihli resmi gazetede yayımlanan 6569 sayılı Kanun ile artırımlı ücret uygulaması programın süresi içerisinde kaldırılmış, sadece program süresinde bitiremeyenlere katlamalı kısım kaldırılarak yeniden artırımlı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile de bazı yükseköğretim kurumları tarafından öğrencilerden artırımlı ücret alınmıştır. Bu nedenlerle yükseköğretim kurumlarındaki öğrenciler !arasında uygulamada birliğin sağlanabilmesi için 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde 'alınan artırımlı ücretlerin katkı payı/öğrenim ücreti dışındaki kısmının iadesi amacıyla geçici madde düzenlenmiştir.

MADDE 28- Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarını seçim dönemlerinde hangi hükümler nedeniyle denetleyebileceği açıklığa kavuşturulmaktadır.

MADDE 29- Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun yayınlarında siyasi partiler ve demokratik; gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamayacağı düzenlenmiştir

MADDE 30- 22/7/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4/6/2014 tarihli ve E.2013/88, K.2014/101 sayılı Anayasa Mahkemesi kararında yer alan "kanunla düzenlenmesi gerektiği" tespitine bağlı olarak, kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen Başbakanlık Müsteşarının sözleşme ücreti ile ikramiyelerinin herhangi bir değişiklik yapılmaksızın, kanunla düzenlenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 31- a) 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun; 52 nci maddesinin son fıkrası hükmü; seçim dönemlerinde özel radyo ve televizyon kuruluşlarını Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun uymakla yükümlü olduğu yayın esaslarına tabi kılan 55/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "5," ibaresi ile bu maddenin uygulanma imkanı kalmayan üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları ve radyo ve televizyon kuruluşları hakkında program durdurma ve yayın durdurma gibi yaptırımlar içeren 149/A maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır.

b) 657 sayılı Kanunda yer alan doğum yardımına ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılmaktadır.

c) 926 sayılı Kanunda doğum yardımına ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılmaktadır.

ç) 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinin (ç) fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle her bir ders için kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti hesaplanması ihtiyacı ortadan kalktığı için 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinin (c) fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır.

d) 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 46 ncı maddesi çerçevesinde tahsil edilen telsiz ruhsatname ve kullanım ücretlerinin ön ödemeli ve faturalı aboneler açısından aynı usul ve esaslara tabi olması amaçlanmıştır. Düzenleme ile, aboneler arasındaki farklılıkların asgari düzeye indirilmesi, aboneliği devam etmeyen ön ödemeli abonelerden telsiz kullanım ücreti alınmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.

e) Özel radyo ve televizyonlarla ilgili yapılan düzenlemeler nedeniyle yürürlükten kaldırılmaktadır.

f) Yapılan değişiklik ile Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanına verilen yetkilerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile uyumlaştırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 32- Yürürlük maddesidir.

MADDE 33- Yürütme maddesidir.

 

Yeni torba teklif neler getiriyor?

AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca ve arkadaşlarının imzasıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
 
 

Manşetler

DUYURU-4