'Torba Tasarısı'nda 17 madde kaldı!

TBMM Genel Kurulunda görüşülen ve toplam 56 maddeden oluşan “torba tasarının” 39 maddesi kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, kamuoyunda “Tam Gün Tasarısı” olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair “torba tasarının” 39 maddesi kabul edildi.

Tasarı toplam 56 maddeden oluşuyor. Bütçe görüşmeleri nedeni ile ara verilen Tasarı’nın görüşmelerine Ocak ayında tekrar başlanması öngörülüyor. 

Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair “torba tasarının” 1-39.maddelerini kapsayan 1. bölümünde kabul edilen maddelere göre, denetime tabi olan gerçek ve tüzel kişiler, denetim için gerekli bilgi, belge, defter ve kayıtları vermek, ayniyatı göstermek ve incelenmesine yardım etmek zorunda olacak.

Tasarıyla, Kamu Hastaneleri Birliklerinde sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmelerinin kimler tarafından yapılacağı yeniden belirleniyor. Buna göre, genel sekreter, başkan ve hastane yöneticisinin sözleşmeleri bakan tarafından; başhekim, başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, uzman personel ve büro görevlilerinin sözleşmeleri ise kurum başkanı tarafından yapılacak.

Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler, yükseköğretim kurumlarında geçmiş sayılacak.

Kamu Hastaneleri Birliklerinde sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin iş sonu tazminatı, açıktan sözleşme imzalayanlara verilecek.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun ihtiyacı hâlinde, denetim hizmetlerini yürütmek üzere merkeze bağlı gruplar oluşturulabilecek.

Sağlık personeli, mesai saatleri dışında da hastane ya da sağlık kuruluşuna çağırılabilecek. Mesai saatleri dışında da hizmetine ihtiyaç duyulması hâlinde, personelin sağlık kuruluşuna ulaşabilmesi için alınacak tedbirler ve uyulacak kuralları Sağlık Bakanlığı belirleyecek. Sağlık Bakanlığına yapılacak kayıt ve bildirimlerden de ücret alınacak.

Tasarıyla Anayasa Mahkemesince, Devlet Memurları Kanunu’nun iptal edilen maddesi yeniden düzenleniyor.

Buna göre, memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamayacak. 

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışında olacak.

Yoğun bakım, acil servis ve 112’de çalışanlara yüzde 50 fazla ödenecek

Sağlık çalışanlarına ödenen nöbet ücretleri yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetler için yüzde 50 oranında fazla verilecek.

Tabip ve diş tabibi olan profesör ve doçentler, kurumsal sözleşme ile özel hastane ve vakıf üniversitelerinde çalışabilecek. Yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilecek. Bu kişilere, devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için belirlenen ek ders ücretinin 10 katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilecek.

Bu kişiler, rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi bölüm başkanı, ana bilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacak.

Profesör ve doçentler, toplam sayının yüzde 50’sini geçmemek üzere ve geliri de üniversiteye kaydedilmek şartıyla mesai dışında özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanesinde çalışabilecek. Bu şekilde çalışabilecek öğretim üyeleri, yüzde 50’si uygulama, yüzde 50’si de akademik faaliyetlerden oluşacak önceki yılın performans ölçütlerine göre belirlenecek.

Özel hastane ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayılarının yüzde 20’sini geçmemek üzere üniversite ile sözleşme yapabilecek.

Tasarıyla öğretim üyelerine mesai saatleri dışında ilave ücret alınmak suretiyle üniversitede sundukları sağlık hizmetlerine karşılık ödenecek ek ödemenin oranları ve kuralları belirleniyor. Dağıtılan gelirlerden kalan tutarların harcanabileceği işler sayılarak, fiilen mesai dışında çalışan diğer personele de yapılacak ek ödemede kullanılabileceği şekilde düzenleniyor. Ayrıca, üniversite dışındaki hizmetlerinden elde edilen gelirlerin de yüzde 50’sinin limite bağlı olmaksızın öğretim üyelerine ödenmesi öngörülüyor.

Buna göre, öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı alınan ilave ücretler, döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanacak. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 50’den az ve yüzde 60’tan fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oran; mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800’ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenecek.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mesai saatleri dışında çalışan öğretim üyeleri, üç ay içinde bu faaliyetlerini sona erdirecek. Bu süre içinde faaliyetlerini sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilecek.

GATA’da sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’ne mensup subaylar, astsubaylar, harp okulları, fakülteler, yüksekokullar ve astsubay okullarında öğrenim gören askeri öğrenciler, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf üniversitesinde çalışamayacak.

Tasarıyla, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Kanunu’nun Anayasa Mahkemesince iptal edilen maddesi yeniden düzenleniyor. Böylece, akademideki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları da mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunma yasakları bakımından ilgili kanun hükmüne tabi kılınıyor. Ancak üniversitelerde olduğu gibi, GATA’da da sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek.

Sözleşmeler, GATA Akademi Kurulunun teklifi ve Genelkurmay Başkanlığının onayı ile yapılacak. Sözleşmeli öğretim üyeleri dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü; yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, ana bilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacak.

Sünnetçilere 2014 yılına kadar süre

Tasarıyla sünnet ameliyatının yalnızca tabiplerce yapılabileceği düzenleniyor, ancak olağanüstü ve istisnai hallerde Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek eğitimi alanlar hekim gözetiminde sünnet ameliyatı yapabilecek. Bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar, 31 Aralık 2014 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürebilecek.

TSK’nın muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Dairesi Başkanlığının personelinden, görevlendirilen ve eğitimi başarıyla tamamlayanlar, hastane öncesi, sağlık personeli yokluğunda, sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapabilecek.

Kamuda tam gün çalışmanın bir istisnası olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, çalışma saatleri dışında, kurumlarının izniyle, aylık 30 saatten fazla olmamak şartıyla iş yeri hekimliği yapabilecek.

Tabipler, iş yeri eğitimi alma ve iş yeri belgesine sahip olma şartı aranmaksızın, 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği görevini yapabilecek.

Ebelik eğitimi lisans seviyesine çıkarılıyor. Buna göre, üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları bakanlıkça tescil edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında ebelik ile ilgili okulda tamamlayarak denklikleri onaylananlara ebe unvanı verilecek.

Hemşire yardımcısı, ebe yardımcısı, sağlık bakım teknisyeni adıyla üç yeni “yardımcı sağlık mesleği” geliyor

Hemşire ve ebe yardımcısı, hemşire ve ebe nezaretinde yardımcı olarak, sağlık bakım teknisyeni ise en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensuplarının nezaretinde yardımcı olarak çalışacak. Bu kişiler, hastaların günlük yaşam aktivitelerine, beslenme programının uygulanmasına, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşmasına yardımcı olacak ve refakat edecek. Ayrıca teknisyenlik seviyesindeki sağlık meslekleri kaldırılıyor.

Yabancı asistanlara ödeme

Uzmanlık eğitimi alan yabancı uyruklu asistanların maddi mağduriyetinin giderilmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, eğitim hastanelerinden sadece 500 TL alan bu asistanlara, ilgili kurumun döner sermayesinden ödeme yapılacak.

Eğitime başladıkları tarihte çalıştıkları aile hekimliği birimini en az üç yıl değiştirmemek şartıyla uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar, devlet hizmetini yapmış sayılacak.

Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği haricindeki programlarına öğrenci kaydedilmeyecek. Sağlık meslek liselerinin hemşirelik programına da öğrenci kaydı yapılmayacak.

Birleşmiş Milletler: “Torba Yasa’nın 33. maddesi yasalaşmasın!”

Birleşmiş Milletler Sağlık Hakkı Özel Raportörü Anand Grover, TBMM Genel Kurulunda görüşülen ve kamuoyunda “Tam Gün Yasası” olarak bilinen yasa tasarısının 33. maddesini eleştirerek yasalaşmamasını talep etti

Cenevre

Grover ve Dünya Tabipleri Birliği (WMA) Genel Sekreteri Otmar Kloiber, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nda yer alan, “acil durumlarda devlet ambulansı geldikten sonra bağımsız hekimlerce sağlık yardımı yapılmasını suç sayan” düzenlemenin yasalaşmaması çağrısında bulundu.

Tasarının 33. maddesinin, “doğal felaketlerin sıklıkla görüldüğü bir ülke ve gösterilerin yapılabildiği bir demokrasi için acil tıbbi yardıma ulaşılabilmesi konusunda olumsuz bir etkisi olacağına” işaret edilen açıklamada, bu madde nedeni ile sağlık hizmetleri verenlerin, haklarında soruşturma açılma korkusuyla hizmet vermekten kaçınabileceği ifade edildi.

”Acil durumlarda müdahalede uluslararası standartların herhangi bir medikal aracın o bölgede bulunup bulunmamasına değil, yaralı veya hastanın tıbbi ihtiyacına dayandığına” işaret edilen açıklamada, doktorlar, hemşireler, sağlık görevlileri ve diğer sağlık çalışanlarının ihtiyacı olanlara acil bakım vermesinin insani görevleri olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Profesyonel sorumluluklarını herhangi bir müdahale ve herhangi bir ceza korkusu olmadan yürütebilmeliler.” ifadesi kullanıldı.

Torba Yasa’ya eklenen madde

Torba Yasa görüşmelerinde dört partinin ortak imzasıyla bir önerge verilerek, araştırma görevlilerinin mecburi hizmetle ilgili sorunları da giderilmiş oldu.

Yeni eklenen maddede şu ifadeler yer aldı:

“Yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık eğitimi yapmakta olan tabip araştırma görevlileri, uzmanlık eğitimlerini tamamladıklarında Sağlık Bakanlığına uzman olduklarının bildirildiği tarihten sonraki ilk devlet hizmeti yükümlülüğü kurasına kadar kurumları ile ilişikleri kesilmeksizin araştırma görevlisi olarak görev yapmaya devam ederler.”

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ