Tiroit kanserindeki artışın sebebi Çernobil faciası

Türkiye'de kadınların yüzde 20'sinde görülen tiroit kanseri, dünyada kadınlarda en sık görülen 5'inci kanser türü olurken Türkiye'de ise kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü...

1986 yılında Çernobil'de yaşanan ve bölgeyi olumsuz etkileyen nükleer patlamadan yıllar sonra tiroit kanserinde artış olduğunu belirten Doç. Dr. Bülent Dinç, ağız içinden ameliyat yöntemiyle tiroit kanseri olan 6 kadın hastayı sağlığına kavuşturduklarını açıkladı.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nden Doç. Dr. Bülent Dinç, Türkiye'de kadınların yüzde 20, erkeklerin yüzde 5'inde tiroit kanseri görüldüğünü belirtti ve 'Bunun en büyük nedenlerinden biri, 1986 yılında Çernobil'de meydana gelen kaza. Yüksek radyasyon maruziyetinin 20-30 yıl sonra tiroit kanseri sıklığında artış gösterdiği düşünülüyor' dedi. Doç. Dr. Dinç, tiroid kanserlerinde artışın nedeninin ise ultrason cihazının yaygın kullanımıyla daha kolay teşhis edilmesi ve önceden fark edilmeyen hastaların artık teşhis edilebilmesi olduğunu söyledi.

İZSİZ AMELİYAT YÖNTEMİ

Tiroid kanserlerinin tedavisinin ameliyat olduğunu kaydeden Doç. Dr. Dinç, 'Bu ameliyat dünyada olduğu gibi ülkemizde de açık yapılmakta. Meslektaşlarımız, normal tiroit hastalıklarının dışında tiroit kanserli hastada boynunda daha büyük bir kesi yapmayı tercih ediyor. Ama biz özellikle kadınlarda sık görülmesi nedeniyle bu ameliyatın izsiz yöntemle yapılabileceğini vurguluyoruz' dedi.

2018 yılında başladıkları yöntemde ağız içinden tamamen izsiz ameliyat gerçekleştirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Dinç, 'Bu ameliyatta özel gelişmiş aletler kullandığımız için dokuları iki kat daha büyük görebiliyoruz. Böylelikle ses tellerine giden siniri ve paratiroit bezlerini görmemiz daha kolay oluyor. Bu ameliyat ile en çok korkulan ses kısıklığı komplikasyonundan da korumuş oluyoruz' diye konuştu.

'HER HASTAYA UYGULANMIYOR'

Ağız içinden yapılan bu ameliyatın tiroit kanseri dışında tiroit bezinde 5 santim büyüklüğünde nodül olanlarda da uygulandığını belirten Doç. Dr. Dinç, 'Kanser şüphesi varsa, 2 santimetrenin üzerindeki nodüllerde bu ameliyatı önermiyoruz. Boyuna daha önce radyasyon almış, cerrahi geçirmiş hastalarda da tercih etmiyoruz. Genellikle erken tanıda uyguladığımız bir yöntem' dedi.

'ERKEN TANI ÖNEMLİ'

Diğer kanserlerde olduğu gibi tiroit kanserinde de erken tanının önemine değinen Doç. Dr. Bülent Dinç, 'Nasıl ki kadınlarda meme kanserinde bir farkındalık oluşturulsa, kadınlar yıllık kontrollerini ihmal etmiyorsa, tiroit kanserinde de bu şekilde rutin doktor kontrolünden geçmeliler' dedi.

6 GÜNDE 6 KADIN TİROİT HASTASI AMELİYAT OLDU

Ağız içinden izsiz yapılan bu ameliyatı bugüne kadar 36 hastaya uyguladıklarını belirten Doç. Dr. Dinç, 'Bu hastaların yarısı tiroit kanseri hastasıydı. Daha önce Kepez Devlet Hastanesi'nde yaptığımız bu ameliyatı artık Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapıyoruz. Son 6 günde 6 tiroit kanserli kadın hastamıza başarılı şekilde bu ameliyatı yaptık' diye konuştu.

'ÖNCE ÇOK ÜZÜLDÜM, KORKTUM'

Antalya'da yaşayan bankacı Özlem Akkaya (28), tiroit kanseri tanısının geçen mart ayında konulduğunu belirterek, 'İlk önce çok korktum, çok üzüldüm. Ameliyat olmam gerekiyordu. Bu konuda araştırma yaptım. Sonra Bülent Bey'e geldim. Ameliyatım iyi geçti. Gayet iyiyim. Sesimde sorun yok, boynumda iz yok' dedi. Daha önce başvurduğu bir doktorun kendisine 'Tiroit kanseri, kanserin en iyisi' dediğini belirten Akkaya, 'Kanseri moralle yenebileceğini öğrendim. Bülent hocamın da desteğiyle şu an iyiyim' dedi.

KADIN HASTALARIN DURUMU İYİ

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde son 6 günde tiroit ameliyatı olan kadın hastalardan Nilüfer Tom ise 2 ay önce tiroit kanseri olduğunu öğrendiğini belirtti. Havva Birsen Aksoy da ameliyatın ağız içinden yapılacağını duyduğunda şaşırdığını söyledi. Şubat ayında tanı konulan Ülkü Özdağ, tiroit kanseri olduğunu öğrendiğinde çok kötü hissettiğini, şu an atlattığını ifade ederken, Fatma Otçu da ağız içinden ameliyatı duyduğunda dudak yapısının bozulacağını düşündüğünü, ancak ameliyat sonrası öyle olmadığını gördüğünü söyledi.

Döndü Kamacıhan ise ameliyat öncesi ses kısıklığı yaşayacağını düşündüğünü belirterek, 'Ağız içinden yapıldığını duyunca biraz tedirgin olmuştum. Ses tellerimin zarar göreceğinden korkmuştum. Ama şimdi gayet iyiyim. Evde çocuklar 'Anne sus artık' diye beni susturuyor' diye espri yaptı.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ