Tıp dünyası, EHEC bakterisine karşı hala çaresiz

Tıp dünyasının, ortaya çıktığı Kuzey Almanya'yı etkisi altına alan ve bugüne kadar 2 bin kişinin hastalanmasına, 18 kişinin de ölümüne neden olan EHEC bakterisi karşısında hala çaresizliği devam ediyor.

İspanyol salatalıkların temiz çıkmasıyla hastalığın kaynağını araştırmalarda başa dönüldü. Almanya'dan sonra Avrupa'da da yayılmaya başlayan hastalıkla birlikte HÜS sendromundan dolayı kanları yıkanan hastalar rezervlerin azalmasına neden oldu. Yapılan kan bağışı çağrısına Hamburg eyaleti Başbakanı Olaf Scholz'da iştirak etti.Tıp dünyası, yaklaşık iki hafta önce Almanya'nın kuzeyinde ortaya çıkan ve etkisi altına alan EHEC bakterisi ile oluşan hastalığın kaynağını hala bulamadı. Daha önce hastalığa neden olduğu açıklanan İspanya'dan gelen salatalıklarda bakteriye rastlandığı ancak EHEC bakterisi ile başlayan salgına sebep olmadığının kesinleşmesiyle araştırmalarda yeniden başa dönüldü.

ALMANYA DIŞINDA İLK ÖLÜM İSVEÇ'TE

Hastalığın kaynağını karanlıkta iz sürmeye benzeten uzmanlar yeni ölümlerin olmasından endişe ediyor. EHEC bakterisi bulaşan kişi sayısı Almanya'da 2 bini bulurken, ölü sayısı 17'e yükseldi. Almanya dışında yayılmaya başlayan hastalık İngiltere, Avusturya, Fransa, Danimarka, İsveç ve Hollanda'da yayılmaya başlarken, hastalık ABD'ye kadar ulaştı. Yurtdışında tek ölümcül vaka İsveç'te yaşanırken, yurt dışında hastalığa yakalananların çoğunun kısa bir süre önce Almanya'da olduğu bildirildi.

Asıl tehlikenin EHEC bakterisine bağlı olarak gelişen kılcal damar kanaması sonucu anemi ve akut böbrek yetmezliğine sebep olan hemolitik üremik sendromuna (HÜS) olduğunu belirten uzmanlar, HÜS'e karşı mücadele etmek ve hastaların vücut direncinin artması için şu anda Almanya geneli sayısı 400'e yaklaşan hastanın kanının yıkandığını açıkladılar. HÜS sendromu ile yaklaşan yaz ayları ile birlikte daha fazla kan rezervine ihtiyaç duyulduğunu belirten uzmanlar rezervlerin azaldığı için kan bağışı yapılması çağrısı yaptı.

Hastalığın artmasıyla birlikte çoğu hastaneler tam kapasite çalışırken, hasta fazlalığını komşu illere yönlendiriyor. Hamburg eyaleti Sağlık Bakanı Cornelia Pruefer-Storcks, "Hastalığa sebep olan bakterinin kaynağı belirsiz kalmaya devam ediyor" açıklamasını yaptı. Almanya Federal Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanı Ilse Aigner ise çok sayıda belirti olsa da buna neden olarak gösterilemeyeceğini belirterek, "Büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bu hastalığa neden olan bakterinin kaynağını bulmak için yoğun çaba sarf ediyoruz" dedi.

Bu arada başta Hamburg ve Mecklenburg Vorpommern eyaletlerinde yapılan kan bağışı çağrısına uyanlardan biride Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz (SPD) oldu. Beraberinde Sağlık Bakanı Cornelia Pruefer-Storcks (SPD) ile birlikte kan bağış merkezine gelen Scholz herkesi kan vermeye davet ederek, daha öncede kan verdiğini ve bundan sonra her iki yılda bir düzenli olarak kan vereceğini belirtti. Scholz ve Pruefer-Storcks Türk vatandaşlarını da kan bağışında bulunmaya davet ederek, "Ne kadar fazla kişi kan verirse bu toplum için o kadar iyi olur" dedi.

ALMANCA BİLMEYENLER KAN BAĞIŞINDA BULUNAMIYOR

Bakan Pruefer-Storcks, Hamburg'da özellikle üniversite hastanesinde Almanca bilmeyenlerin kan veremediğin bilmediğini belirtirken, Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Lutz Schmidt "Evet bu doğru. Ancak bunun sebebi herhangi bir ayrımcılık ya da dışlanma değil, kan bağışı yapacak kişilerin bağış öncesi vereceği bilgilerin özel olmasından kaynaklanıyor. Çünkü bağış yapacaklar önce bir form dolduruyor ve çok özel olan sorulara cevap vermek zorunda. Dolayısı ile bu özel bilgileri kimse başkasıyla paylaşmak istemez" dedi.

Schmidt, "Bu uygulamanın ancak örneğin Türkler için tam teşekküllü, doktorundan yardımcısına kadar Türkçe bilen bir merkez oluşturulmasıyla önüne geçilebilir. Unutmamak gerekir ki bunu sadece Türkler için yaptığınız zamanda yanlış anlaşılabilir. Ruslar, Afrika'dan bir ülke ya da başka bir ülkeden gelen insanlar içinde yapmanız gerekir" dedi. Bugün itibarı ile verilen kanların en erken dört ay sonra kullanılabileceğine işaret eden Schmidt, "Bugün yapılan bağışlar rezervlerin doldurulması için tabii ki önemli. Ancak bizim sadece böyle acil durumlarda değil devamlı bağış yapanlara ihtiyacımız var. Ayrıca bağışı yapan kimsede bize kanının bir başkasında kullanılması için müsaade vermeli" diye konuştu.

EHEC İLE BİRLİKTE SİYASİ TARTIŞMALAR DA BAŞLADI

EHEC bakterisine sebep olduğu açıklanan İspanyol salatalıkların temiz çıkması üzerine şimdi de siyasi tartışmalar başladı. EHEC konusunun görüşmek üzere Avrupa Birliği Üyeleri Tarım Bakanları Macaristan'ın Prag kentinde bir araya geldi. Toplantıda Almanya'yı sert bir şekilde eleştiren İspanya Tarım Bakanı Rosa Aguilar Almanya'nın yaptığı açıklamaların hayal kırıklığı olduğunu belirtti.

İspanya'da yaşanan kaybın haftalık 200 milyon Euro'dan fazla olduğunu kaydeden Aguilar, "Avrupa'yı ilgilendiren bu sorun için Avrupa çözümü bulunmalı" dedi. Bu olaydan dolayı mağdur olan tüm Avrupa ülkeleri adına tazminat talebinde bulunan bakan bunun için Dünya Ticaret Merkezi'nde her türlü mekanizmanın harekete geçirileceğini belirtti.

Bu arada ülkeler arası salatalık ithal yasakları genişlerken, Belçika'da İspanya'dan salatalık ithal etmeyeceğini açıkladı. Rusya ise Almanya ve İspanya'dan salatalık, domates ve marul gibi her türlü yapraklı salata ithalini durduklarını belirtti.

Manşetler

DUYURU-4