Damar sertliğinin hastaların yaşam kalitesini neredeyse sıfırladığını söyleyen damar cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko, "Tıkalı damarlar kangrene de neden olabilir, felce de, kalp krizine de! Oysa 50 yaşından sonra yılda bir kez yapılacak bir check-up ya da basit bir muayeneyle bile bu riskler önlenebilir" diye konuştu.
Damarlardaki tıkanıklığın toplumda sıkça görülen felce neden olabileceğini belirten Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden damar cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko; belirtilere karşı uyanık olunması ve erken önlem alınması gerektiğini söyledi.
Özellikle sigara kullanımı, kolesterolden zengin beslenme ki, Türk mutfağı ne yazık ki damarların en büyük düşmanı, şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi risk faktörleriyle birlikte damarlar esnekliğini kaybeder, tıkanır ya da darlık oluşur, yani damar sertliği ortaya çıkar.
Kalp damar cerrahlarının en büyük belası damar sertliğidir; çünkü kalp, şah ve bacak damarlarının tıkanmasının temel nedeni damar sertliğidir. Kalp damarlarının tıkanması kalp kriziyle, ayak damarlarının tıkanması kangrenle ve hatta ayakların kesilmesiyle, şah damarlarının tıkanıklığı ise felçle sonuçlanabiliyor. Eğer bir kişinin şah damarı tıkalıysa ve zamanında önlem almadıysa bunun sonucu felç olabilir.
Aslında bu hastalara tanı koymak hiç zor değil ama maalesef rutinde bu hastalar atlanabiliyor. Halbuki 50 yaşından sonra yapılacak çok basit bir muayene ve yılda bir kez düzenli olarak yapılacak check-up’la tüm bu riskleri ve kötü sonuçları önleyebilmek mümkün.
İŞ İŞTEN GEÇMEDEN!
Vahim sonuçların olmaması için özellikle 50 yaşından sonra her hastanın damar sertliği anlamında gerek kalp damarı, gerek şah damarı, gerek bacak damarı anlamında rutin aralıklarla kontrolden geçmesi lazım. Çünkü bunlar aslında önlenebilecek rahatsızlıklar.
Çok basit bir boyun dinlemeyle bile bunu anlayabiliriz. Stetoskopla, darlıktan geçen kanın titreşmesi ile üfürüm denen bir ses duyarız ve buna bağlı olarak hastada darlık olup olmadığını anlayabiliriz. Çok basit bir muayeneyle ve check-up ile riskleri ve bu hastaların felç olmasını önleyebiliriz. Bu hastalar vaktinde gelseler, önceden önlemini alsalar felç geçirmeyecekler, hayat kaliteleri de düşmeyecek. Bir sürü yatalak durumdaki felç geçirmiş hastaların daha önceden kurtulma şansları vardı.
ŞEKER HASTASINA RUTİN DAMAR KONTROLÜ ŞART
Türkiye’deki en önemli hasta grubunu şeker hastaları oluşturuyor. Şeker hastaları genellikle ayaklarında ağrı duymazlar, çünkü aynı zamanda nöropati dediğimiz sinir tutumu olur. Hastanın ayakkabısı ayağını vurur, ayağında yara çıkar, ayağı kötüye gidince bize başvurur; çünkü durumdan habersizdir.
Ayaklarında kapanmayan yaralarla, dayanılmaz ağrılarla hatta kangrenli halde bize gelirler. Oysa bu hastalar çok basit damar muayenesi ve damar tahliliyle değerlendirildiğinde, erken zamanda ayaklarını kurtarabilirler. Bu nedenle şeker hastalığında damar kontrolü ya da rutin kontrollerin yapılması hayati önem taşıyor.
BU BELİRTİLER VARSA AYAK DAMARLARINIZI BİR UZMANA GÖSTERİN
Bacak damarlarındaki tıkanmanın ilk belirtisi topallamadır. Uyluk kaslarında, baldırlarda ya da diz bölgesindeki damarlarda tıkanıklık varsa bunların oluşturacağı ağrı topallamaya neden olur.
*Hastalar topalladığı için giderek yürüme mesafesi kısalır ve bir süre sonra hiç yürüyemezler.
*Hasta akşamları ayağının hep soğuk olduğunu söyler ki, bu durum kangrene işaret edebilir.
*Bir süre sonra istirahat ağrıları başlar. Hasta uyurken bile ayaklarında şiddetli ağrı olur, hatta morfin bile ağrılarını kesemez.
*Ayakta renk değişimi (morarma, siyahlaşma) görülür.
*Tırnaklarda beslenme bozukluğu vardır.
*Kıllarda dökülme başlar.
*Diyabetli hastalarda iyileşmeyen yaralar meydana gelir.
Vücudun felç sinyalleri
*Geçici görme kaybı
*Gözlerde kararma (perde inmesi)
*Geçici baygınlıklar
*Geçici şuur kaybı
*Geçici kolda güçsüzlük
*Baş dönmesi gibi belirtiler felç habercisi olabilir!
BACAĞINIZDAKİ ÖDEMİN NEDENİ KALBİNİZ OLABİLİR!
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bahadır Dağdeviren, kalp sağlığıyla ilgili uyarılarda bulundu. Prof. Dağdeviren kalbin verdiği sinyaller arasında en önemlilerini şöyle sıraladı: Mide ağrısı ve gaz çıkarma, tok karnına ve soğuk havada göğüs ağrısı, bacaklarda ödem.
Eldeki imkanlarla kişinin gelecekteki kalp krizi riskini belirlemek mümkün; ancak ne şekilde olacağını, nasıl olacağını söylemek tıpkı deprem gibi mümkün değil. Bu nedenle tıpkı depremdeki gibi önceden hazırlıklı olmak gerekir. İşte bu yüzden yapılacak bir kalp check-up’ı bize önemli kılavuzluk yapacaktır.
Kardiyolojik check-up; kalp hastalıklarının risk faktörleri yönünden incelenmesi olarak tanımlanabilir. Bu işlem, koruyucu hekimlik uygulamaları çerçevesinde, olabilecek felaketleri önceden tespit edip, tedbir almamızı sağlar. Bu işlemler esnasında hasta olanlar ve ileride kalp hastası olma olasılığı olan insanlar da tespit edilir, önleyici tedbirler ile olası hastalığın önüne geçilebilir.
ADIM ADIM KALP CHECK UP’I
*40 yaşından sonra herkesin yılda bir kez kalp yönünden check-up yaptırması şart.
*Check-up sırasında da mutlaka kan yağları, kan şekeri kontrol edilmeli, efor testi yapılmalı.
*EKG ve akciğer filmi çekilmeli.
*ECHO hiç olmazsa bir kez yapılmalı.
*Kapak problemi varsa her yıl tekrarlanmalı, yoksa 3-4 yılda bir tekrarlanmalıdır.
Kalbinizin sesini iyi dinleyin
*Kalp sorununda, ilk belirti göğsün ortasında hissedilen ağrıdır. Göğsü ağrıyan herkes doktora gitmeli.
*Elbette her göğüs ağrısı sadece kalp hastalıkları belirtisi değildir; bazı mide, yemek borusu rahatsızlıkları, boyun omur hastalıkları göğüs ağrısına neden olabilir. Ancak, “Göğüs ağrısının kalple ilişkisi var mı” diye mutlaka sorgulanmalı.
*Özellikle yürümeyle, merdiven çıkmayla göğüs ağrısının nedeni araştırılmalı.
*Tok karnına ve soğuk havalarda hissedilen göğsün ortasındaki ağrı ciddiye alınıp sorgulanmalı.
*Kalp krizi geçiren birçok hastanın daha önceden mide ağrısı ve gaz çıkarma şikayeti olduğu gözlenir. Bu nedenle mide ağrısı ve gaz çıkarmanın kalp krizi habercisi olabileceği göz ardı edilmemeli ve nedeni araştırılmalı.
*Kalp sorununda göğüs ağrısı daha sonra sırta, omuzlara, kollara da vurur.
*Ağrı dışında nefes darlığı, nabızda düzensizlik, bacaklarda ödem ve aşırı halsizlik de kalp hastalıklarının önemli bulgularıdır.
SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ