TEİS, ikinci eczacı uygulamasının iptali için dava açtı

Sağlık Bakanlığı tarafından 28 Mart'ta Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik'te gerçekleştirilen değişiklikle, yıllık 80 bin reçete sayısını veya 3 milyon lira ciroyu aşan eczanelere, ikinci eczacı çalıştırma şartı getirildi.

Yönetmeliğe göre, eczaneler tarafından ikinci eczacılar 30 gün içinde işe başlatılacak ve bu kişiler il sağlık müdürlüklerine bildirilecek. İkinci eczacının işe başlatılmaması durumunda il sağlık müdürlükleri eczacıyı uyararak, 30 gün süre verecek. Buna rağmen istihdamı sağlamayan eczacının ruhsatı önce 30 gün askıya alınacak, bu durumun devam etmesi halinde 30 günün sonunda ruhsatı süresiz askıya alınacak.

Bu duruma tepki gösteren Tüm eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, eczacıların istihdam sorununun çözümü eczacılara yüklenemez diyerek, "Sendika olarak Danıştay'da bu konu ile ilgili dava açtık" dedi.

Saydan, bir eczanede ikinci eczacının reçete sayısı değerlendirilerek çalıştırılması gerektiğinin altını çizerek, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

"Eczanelerimizde başka bir eczacı çalıştırmamız için reçete sayısının fazla olması durumunda ihtiyaç duyulacaktır. Çünkü reçete tutarları çok farklı olabilmektedir. Örneğin 3 liralık reçete olabildiği gibi 300 bin liralık reçete de olabilmektedir. Reçete tutarı yüksek tek reçete için ikinci bir eczacı çalıştırtması mantığı son derece yanlıştır. Sadece artan işsiz eczacı sayısını eczanelerimizde istihdam ettirmek için zorlamadır. 300 bin liralık reçete eczaneye geldiğinde 3 eczacı 3 köşesinden tutarak mı vatandaşa ilaç verecek? Bu durumun mantıklı bir izahı yok. Ama günde 300 reçete veren bir eczanede zaten ikinci eczacıya ihtiyaç duyulacaktır ve çoğu üye meslektaşım tarafından bu yöntem kullanılmaktadır. Örneğin; 300 bin liralık 10 reçete veren üye meslektaşımızın 10 reçete için ikinci eczacı çalıştırmaya zorlanması mantıksız ve hakkaniyetsiz bir tutumdur. Ve bu durumda meslektaşlarımız cezalandırılmaktadır. Eczacı eczacıya istihdam ettirilmektedir."

TEİS olarak Danıştay'da bu konu ile ilgili dava açılmıştır diyen Saydan, "Eğer bir eczane 3 milyon yıllık ciro yapıyorsa, bunun kaç reçete ile yapıldığına bakılması gerekir. Eğer 80 bin reçete ile yapılmışsa bu eczanede 2. Eczacıya ihtiyaç bulunur. Ama reçete sayısı düşük, reçete tutarı çok yüksek eczanelerde 2. Bir eczacıya gerek bulunmamaktadır. Eczacıların istihdam sorunu eczane eczacılarına yüklenemez. İstihdamı çözmek devletin işidir. Meslek mensuplarının işi değildir. Personele eczacı veya teknisyene ihtiyacı olan eczane sahibi zaten tedbirini alır, bunun için zorlayıcı yasal düzenleme çıkarmaya gerek yoktur. Devlet bu yöntemle eczanelerimizde çalışan eczane teknisyeni ve kalfalarımıza da zarar vermektedir. Çünkü yönetmelikte: 'ikinci eczacılara da asgari ücretin üç katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücret ödenir' denilmektedir. 3 tane 2. Eczacı çalıştıracak eczane mecburen çalışanlarını işten çıkartarak eczacı almak zorunda kalabilecektir. Eczanelerimizde her çalışanın ayrı görevi bulunmaktadır." dedi.

2023'DE 8 BİN 100 İŞSİZ ECZACI OLACAK

Saydan sözlerine şöyle devam etti, "Eczanelerimizin işleyişinde sıkıntı oluşturacak bu durum, eczacı kalfalarında iş kaybına ve işsiz kalmasına neden olacaktır. Binlerce işsiz, bizlere güvenen çalışanlarımıza ne diyeceğiz? Eczanelerimizin işletme giderleri zaten, eczacı karımıza göre çok yükselmiştir. Eczanelerin bu yükü kaldırmasına imkan bulunmamaktadır. Bizleri zora sokan bu uygulamanın iptali için Hukuk sistemimize güveniyoruz. Türkiye'deki hiçbir istatistiki veri alınmadan açılmasına izin verilen eczacılık fakültelerinin mezun ettiği ve edeceği eczacıların istihdam sorunu bizlere yüklenemez. Bu yanlış bir yöntemdir. Ülkeler, ülke ihtiyacına göre eczacılık fakültesi açarlar, son 15 yılda 25 fakülte açılması son derece yanlış bir davranış olmuştur. Bu yanlışın faturası eczacılara kesilemez. 2023 yılında 8 bin 100 işsiz eczacıya eczanelerimizin istihdam kapısı olmaya zorlanması sorunu çözmeyeceği gibi işsiz eczacı sayısının artmasına neden olacak böyle bir yöntemi tasvip etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."

Manşetler

DUYURU-4