TEİS: “75 yaş üzeri nüfusumuz artıyor, eczanelerin ömrü kısalıyor”

Saydan “Sağlık alanında yapılan düzenlemeler sonrasında 2000 yılına göre 75 yaş üzeri nüfusumuz 2011 yılında neredeyse iki kat artmışken eczanelerimiz birer ikişer kapanıyor, açık olanların da ömrü kısalıyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı'nın (SAGEM) yayınladığı 2011 yılına ait “Sağlık İstatistikleri Yıllığı”ndaki verilere istinaden yazılı bir açıklama yapan TEİS Başkanı Ecz. Nurten Saydan “Sağlık alanında yapılan düzenlemeler sonrasında 2000 yılına göre 75 yaş üzeri nüfusumuz 2011 yılında neredeyse iki kat artmışken eczanelerimiz birer ikişer kapanıyor, açık olanların da ömrü kısalıyor” dedi.

 

Saydan'ın açıklaması şöyle;

 

“Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı 2011 yılına ait “Sağlık İstatistikleri Yıllığı”ndaki verilere göre 2000 yılında ülkemizdeki ortalama yaşam süresi 70 iken, sağlık hizmeti ve ilaca ulaşımın kolaylaşması sonucu 2009 yılında 75 yaşa ulaşmış,  bebek ölümleri binde 35'lerden binde 7'lere düşmüştür. Diğer taraftan; dengesiz beslenme, düzensiz yaşam ve çevre kirlenmelerine bağlı olarak da, kanser rahatsızlıklarına bağlı ölüm oranı da %21'lere, dolaşım sistemi hastalıklarından ölüm oranı %39 civarına ulaşmıştır. Sağlık hizmetlerinin en önemli ayağını oluşturan hastanelerin durumuna bakıldığında ise; 2002 yılında genel hastane sayısı 987 iken 2011 yılında özel dal hastaneleri ile cerrahi merkezlerin kapanarak yerine açılan özel ve resmi hastaneler ile genel hastane sayısı 1304'e yükselmiş yatak sayısı ise dokuz yılda sadece 30 bin artmıştır. Özel diyaliz merkezi sayısı 2002 yılında 444 iken 2011 yılında 854'e yükselmiştir.2002 yılında özel diyaliz merkezlerinde fiili olarak kullanılan diyaliz cihazı sayısı 2509 iken 2011 yılında nerdeyse dört kat artarak 9901'e yükselmiştir.

 

2002 yılında birinci basamaktan sevk oranı %22 iken sevk şartının kalkması ile hastanelere doğrudan müracaatlar artmış, bu yüzden de; genel hastane sayısındaki artışın içinde önemli paya sahip özel hastaneler ile özel sağlık kuruluşlarına 2002 yılında yaklaşık 6 milyon defa başvurulurken,2011 yılında 60 milyona ulaşılmış, ancak yapılan ameliyat sayısında aynı oranda artış yaşanmamıştır. Halen gerçekleştirilen ameliyatların %53'ü Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerden, sadece %33'ü ise özel hastanelerden yapılmaktadır.

 

Sendikamızın yaptığı çalışmaya göre de Sağlıkta dönüşüm sürecinde en çok kaybeden ve mağdur olan eczacılar olurken, ilaç dışındaki sağlık sektörü dünyada görülmeyen bir hızla büyümüş ve gelişmiştir. Devletin İlaç dışı Sağlık Harcaması perakende satış fiyatı üzerinden 2005 yılında 35 milyar TL iken, 2011 yılında 79 milyar TL'ye ulaşarak sağlık harcamalarının yaklaşık %80'ini oluşturmaya başladı. Özellikle özel hastanelerin sisteme dahil olmasıyla ilaç dışı sağlık harcamalarında yaşanan bu büyümenin devletin sağlık harcamalarını finanse etmesinde ciddi sorunlar yaşamasına neden olacağı, yapılan katkı payı ve fark ücreti uygulamalarındaki artışlarla bunun önüne geçilmeye çalışıldığı da açıkça görülmektedir. Ancak; Sağlık harcamalarının finansmanının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla yapılan tasarruf tedbirlerine baktığımızda ise bu tedbirlerin maliyetinin hastalara ve büyük oranda da eczacılara fatura edildiği görülmektedir.

 

Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı 2011 yılına ait “Sağlık İstatistikleri Yıllığı”ndaki verilere bakıldığında Sağlık alanında yapılan düzenlemeler sonrasında 2000 yılına göre 75 yaş üzeri nüfusumuz 2011 yılında neredeyse iki kat artmışken, yapılan düzenlemelerin eczane ekonomilerini bozduğu görmezden gelindiği için eczanelerimiz birer ikişer kapanıyor, açık olanların da ömrü kısalıyor.

 

Yani devletimiz ilaç dışındaki sağlık sektörünü yaptığı düzenlemelerle enflasyona karşı korurken, sağlık harcamalarında tasarruf amacıyla ilaç sektörünü ve özellikle de eczaneleri göz ardı etti. 2012 yılı itibariyle de hedeflenen ilaç harcamasının 2011 yılı ile aynı olduğu düşünülürse eczanelerin enflasyon karşısında son dört yıldaki erimesi %40'lara yaklaşacak. Eczacılarımız özellikle büyük şehirlerde artık kiralarını, masraflarını karşılayamaz hale geldiler. Bütün kamuoyunun da fark edeceği gibi, büyükşehirlerde ana caddeler üzerindeki birçok eczane birer ikişer kapanmaya, kirası daha düşük semtlere taşınmaya başladı.

Yetkililer sağlık harcamalarında tasarruf etmek için tek argüman olarak ilaç harcamalarını kısıtlamaya devam ederse, önümüzdeki dönemde özellikle büyükşehirlerde eczanelerin kapanma süreci tarihimizde görülmedik bir hızla artacaktır. Yetkililere Sendikamızın genel kurulundan bir kez daha seslenmek istiyoruz;

Yapacakları düzenlemelerde eczaneleri de özel hastanelerde olduğu gibi enflasyon karşısında ezdirmeyecek düzenlemeler yapmaları konusunda hassas davranmaya, eczacı meslek hakkımızı bir an önce hayata geçirmeye çağırıyoruz.”

 

TEİS BASIN BÜROSU

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ