Sağlıklı Kalpler İçin Tansiyonunuzu Kontrol Altında Tutun
Günümüz teknolojisinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkanlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket etmeye başladık. Oysa fiziksel aktivete azlığı kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörü.
Türk Kardiyoloji Derneği’nin verilerine göre ülkemizde her üç yetişkinden biri ise, bu hareketsiz yaşama bağlı olarak hipertansiyon hastası. Hatta birçok insan bu sinsi hastalığın pençesinde olduğunun farkında bile değil. Ancak unutulmamalı ki; kalp krizinin en önemli nedeni HİPERTANSİYON… Bu sinsi hastalığı yenmenin en birinci şartı ise düzenli spor yapmak, sigarayı bırakmak ve stresten uzak durmak...
“Sağlıklı kalpler için tansiyonunuzu kotrol altında tutun” diyenAcıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Eda Tokuçcu, çağın hastalığı olan hipertansiyonla mücadelede neler yapılabileceğini anlattı. Kan basıncının normalden yüksek seyretmesiyle ortaya çıkan hipertansiyonun, kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliğinin en önemli nedeni olduğunu belirten Uzm. Dr. Eda Tokuçcu, bu hastalığın çoğunlukla belirti vermediğine dikkat çekti.
Hipertansiyon tanısının genellikle kan basıncı ölçümü sırasında konduğunu belirten Uzm. Dr. Tokuççu, ”bu hastalıkta %50 kuralı işler. Hastaların yarısı hipertansiyon hastası olduğunu bilmez, bilenlerin 50’si de tedavi almamaktadır; alanların ise istenen seviyede kontrol altında olmadığı dikkat çekmektedir. Hipertansiyonun gelişiminde, çevresel ve kalıtsal faktörlerin rolü büyüktür. Çevresel faktörlerden kilo fazlalığı, hareketsiz yaşam tarzı, sigara kullanımı, aşırı tuz tüketimi, yoğun stresli yaşam; kalıtsal faktörlerden, ailede bu hastalığın varlığı iyi bilinen risk faktörleridir” diye konuştu.
Kalp sağlığı için haftanın en az 3 günü egzersiz yapılmasını öneren Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Eda Tokuçcu, kalp sağlığı için yapılması grekenleri anlattı.
HİPERTANSİYON’A KARŞI SPOR YAPIN
Tedavi yaklaşımında öncelikle hastanın kalp hastalığı, inme, böbrek yetmezliği gelişme riski ve hipertansiyon derecesine göre risk düzeyi değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme sonrasında, eğer hasta düşük riskli hipertansiyon hastası ise; öncelikle beslenme alışkanlıklarını düzeltmesini (sigarayı bırakmasını, tuzu azaltmasını, kilo vermesini, sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme) ve egzersiz yapmasını öneririz. Tansiyon takiplerinde diyet ve egzersize yeterli yanıt alınamazsa ilaç tedavisi başlanmalıdır. Eğer hasta yüksek riskli hipertansiyon hastası ise, yani bir kalp hastalığı öyküsü, inme, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği durumu mevcutsa diyet ve egzersiz ile eş zamanlı olarak ilaç tedavisi başlanmalıdır. Hastanın risk durumu ve tansiyon düzeyine göre, bir veya birden fazla ilaç gerekebilir. Ancak pek çok hasta, hipertansiyonun hayat boyu devam eden bir hastalık olduğunu kabullenmekte zorlanmaktadır.
YÜKSEK TANSİYON KALP KRİZİNİ TETİKLER
Hipertansiyon, hayat boyu devam eden bir hastalık olduğu için, tedavisi de hayat boyu devam etmelidir. Ancak sık rastlanan hatalardan birisi de; tansiyonu ilaçla normale gelen hastaların tansiyon ilacını kesmek istemeleri ve devam etmek istememeleridir. Bu durumda tansiyon tekrar yükselecektir ve kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği gibi istenmeyen olaylar gelişebilecektir. Hipertansiyon tedavisi için ilaç başlandığı zaman hastaların tansiyon düzeyi normale gelene kadar sık aralıklarla, tansiyon düzeyi normale geldikten sonra da belli aralıklarla doktor kontrolüne gitmeleri gerekir.