Tansiyon kimi zaman yükseliyor, kimi zaman düşüyor. En son geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi'nin yasayla ilgili kısmi iptal kararı vermesiyle tansiyon yine zirve yaptı. Peki, nedir bu Tam Gün Yasası, sağlık camiasına ve vatandaşa neler getiriyor, yüksek mahkemenin verdiği iptal kararı ne anlama geliyor ve bundan sonra ne olacak? İşte bu soruların cevapları...
Tam Gün'e neden ihtiyaç duyuldu?
Ülkemizde nüfus başına düşen hekim sayısı maalesef yetersiz. Dolayısıyla var olan hekim kaynağımızı en verimli bir şekilde kullanmak arayışları sürüyor. İşte bu yüzden hükümet, mevcut hekimlerin kamu görevi yanında muayenehane açarak dar bir paralı hasta grubuna değil geniş halk kesimlerine hizmet vermelerini istiyor. Tam Gün Yasası da hekimleri ya muayenehane ya hastane diyerek tercihe zorluyor. Gürültünün ana sebebi bu.
Yasa ne zaman yürürlüğe girdi?
Tam Gün Yasası'nın kimi maddeleri altı ay önce yürürlüğe girdi. Kızılay'a ait sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devri, radyasyona muhatap sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinin 5'ten 7'ye çıkarılması gibi hükümler bunlardan bazıları. Kimi hükümler 30 Temmuz 2010'da yani 10 gün sonra, kimi hükümler de 2011 başında yürürlüğe girecek. Bunlardan en kritik hüküm olan muayenehane kapattıran hüküm, kamu hastaneleri doktorları için 30 Temmuz 2010'da yürürlüğe giriyor. Aynı hüküm üniversite doktorları için altı ay sonra yürürlüğe girecek(ti).
Anayasa Mahkemesi kararı ne dedi?
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin yaptığı başvuru üzerine verdiği kararda;
· Sağlık Bakanlığı'na bağlı kuruluşlardan çalışan hekimlerin ek ödemelerini düzenleyen maddeyi iptal etti ve bazı hükümlerin yürürlüğünü durdurdu.
· Üniversite doktorlarına muayenehane yasağı getiren maddeyi iptal etti. En fazla gürültü koparan madde buydu. Dolayısıyla öğretim üyesi doktorlar şimdilik rahatladı diyebiliriz.
· Doktorları kamu hastaneleri, özel hastaneler (SGK ile sözleşmeli), SGK ile sözleşmesiz hastaneler veya serbest meslek icrası tercihlerinden birisine zorlayan hükmü kısmen iptal etti. İşte Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) ihtilafa düştüğü karar da budur.
TTB'ye göre, doktorları kamu, özel veya serbest meslek icrasından birini tercihe zorlayan maddenin kısmen dahi olsa iptal edilmesi, kamuda çalışan doktorlar için muayenehane işletebilme veya ek iş yapabilme anlamına geliyor. Sayın Akdağ ise 30 Temmuz'dan sonra ek iş yapan, muayenehanesini kapatmayan doktoru yakarım diyor.
Gelelim bizim görüşümüze; bize göre Anayasa Mahkemesi kamuda çalışan doktorlara muayenehane veya ek iş yapmanın yolunu aç(a)mamıştır. Zira buna dair düzenlemenin birinci fıkrasında yer alan "...bentlerden yalnızca birindeki..." ibaresini iptal etmiş ancak aynı düzenlemenin ikinci fıkrasındaki "Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir" hükmüne dokunmamıştır. Dolayısıyla 30 Temmuz 2010 itibariyle bütün kamu çalışanı hekimler, muayenehaneleri de dahil olmak üzere bütün ikincil işlerini bırakmak zorundadırlar. Zira bunlar sadece kamu kurum ve kuruluşlarında çalışabilecekler. Ancak TTB'nin tavrına bakılırsa, bu konudaki gürültü önümüzdeki süreçte de bitmeyecek gibi görünüyor.
Sadettin ORHAN