İstanbul, Şişli Etfal Araştırma ve Eğitim Hastanesi’nde uzun yıllar çalışan Doç Dr. Gürsel Turgut, tam gün yasası nedeniyle hastaneden ayrılmak zorunda kaldı. Promedard şirkekini kuran Doç. Turgut, TÜBİTAK ve KOSGEB desteğiyle, kafatası içindeki kemik, kıkırdak veya yumuşak doku kayıplarını telafi etmek için yerleştirilen implantları üretmeye başladı. Doç. Turgut, ardından, yine 3 boyutlu (3D) yazıcı yardımıyla vücut dışına yerleştirilen kulak, burun, göz gibi epitez adı verilen protezlerini üreterek, bu konuda dünyadaki ilk uygulamalar arasında literatüre geçtiklerini belirtiyor.
YAMAYA İHTİYAÇ KALMIYOR
Doç. Dr. Gürsel Turgut’un verdiği bilgiye göre, implantın yapımında kullanılan malzemenin üretim süreci farklılık gösteriyor. Hastanın sorunlu bölgesinin MR (manyetik rezonans) veya BT’si (bilgisayarlı tomografi) çekiliyor. Bu görüntüler, 3D görüntü işleme programına uygun formata çevriliyor. 3D görüntü işleme programında, sorunlu bölgeye uyan parça tasarlanıyor. Eğer istenirse parçanın kalıbı da aynı anda hazırlanıyor. Doktorun isteğine göre implantın modeli ya da kalıbının verileri 3D yazıcıya gönderilerek istenen parçanın üretimi sağlanıyor. Tüm bu süreçler en çok bir haftada bitirilerek, sterilizasyondan sonra, ameliyatla hastaya yerleştiriliyor. Böylece, vücudun başka yerlerinden kemik yada kıkırdak yama kullanılması ihtiyacı ortadan kalkıyor. İmplantlar, çene ucu ve çene kenarları, elmacık kemiği, alın, kafatası şeklinde sorunu olan ya da şeklini değiştirmek isteyen hastalarda estetik amaçlı olarak da kullanılıyor.
Diş hekimliğinde kullanılan tüm köprü ve kaplamalar bu teknolojiyle elde edilebiliyor. Doç.Dr. Gürsel Turgut hastaya özel implantların en ileri adımı olan doku mühendisliği çalışmalarına kendi laboratuvarlarında devam ediyor.
SGK karşılamıyor
Doç. Dr. Gürsel Turgut, şu bilgileri verdi: "Şimdiye kadar 50’nin üzerinde hastaya bu yolla ürettiğimiz implantları taktım. Serim literatürdeki en geniş seri ancak SGK tarafından karşılanmıyor. Her yıl Türkiye'de 5 bin dolayında insan bu implantlara ihtiyaç duyuyor. Bazı hastalar için hayati önemde. Örneğin kafatasında kemik eksikliği bulunan bir hastanın günlük yaşamda herhangi bir darbe ihtimaline karşı asker miğferi tarzı özel koruyucularla dolaşması gerekir. Aksi halde en ufak darbede yaşam tehlikesi geçirmesi kaçınılmaz."
Mesude Erşan / Hürriyet