Tabip dışı sağlık çalışanlarının feryadı

Bizler her gün bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıya olan, gecesi gündüzü, bayramı seyranı olmayan, herkes sıcak yatağında uyurken hastamızın başında sabahlayan, ruhen yada bedenen sağlığını kaybetmiş insanlara güler yüzlü, özverili, kaliteli sağlık hi

Bizler her gün bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıya olan, gecesi gündüzü, bayramı seyranı olmayan, herkes sıcak yatağında uyurken hastamızın başında sabahlayan, ruhen yada bedenen sağlığını kaybetmiş insanlara güler yüzlü, özverili, kaliteli sağlık hizmeti vermeye çalışan, buna karşın nedeni genellikle bizden kaynaklanmayan aksaklıkların( karşılarında ilk gördükleri kişi olmamız sebebiyle) sorumlusu tutularak, hasta ve hasta yakınları tarafından şiddete maruz kalan tabip dışı sağlık çalışanlarıyız.

Kamuda haftalık çalışma saati 45 olan ve bunun yanında en düşük memur maaşını alan meslek gruplarını oluşturmaktayız. Yıllardır döner sermaye alıyoruz diye diğer memurların yararlandıkları hiçbir haktan yararlandırılmadık. Biz tabip dışı sağlık çalışanlarını döner sermaye oranı %150 dir.Bu uygulamaya konulduğu ilk günden beri böyledir. Tabip dışı sağlık çalışanının eline ortalama maaş 870TL döner sermaye 430TL toplamda 1300TL geçmektedir. Kırsal kesimde ve sağlık ocaklarında çalışanların durumu daha da vahimdir. Bu miktar sağlık çalışanları dışında kalan memurların katbekat altında kalmıştır. Aldığımız döner sermaye emekliliğimize yansımamakla birlikte yıllık izinlerimizde, hastalanıp istirahat raporu aldığımızda kesilmektedir. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı tabip dışı sağlık çalışanlarının hak edişlerinin diğer memurların altında kaldığını yaptığı bir açıklamasında itiraf etmiştir. Bu sebeple tamgün yasa taslağı içinde tabip dışı sağlık personeli döner sermaye tavan oranı %200olarak öngörülmüş, sendikalarımız tarafından bizlere müjdeli haber olarak duyurulmuş, sendikalarımız tarafından biz yaptık tartışmalarına neden olmuş fakat meclise gelirken son dakikada bu taslakta eski haliyle yer almıştır. Bu oranın %200 e çıkartılması için bir grup tabip dışı sağlık çalışanı tarafından başlatılan meclisteki tabip vekillere faks ve e mail yoluyla ulaşılıp uğradığımız hak kayıplarına karşı haklı haykırışımıza destek istenmiştir. Yapılan görüşmelerde ne iktidar nede muhalefet milletvekilleri bu konuya değinmemişlerdir!

Tamgün yasa tasarısı alt komisyondan tabiplere büyük kazanımlar kazandırarak(örneğin tabip döner sermaye tavan oranı %700%800 olarak ayrıca çalışırken alınan döner sermayenin emekliliğe yansıtılması şeklinde)çıkmıştır. Bu şekilde bir uzman tabip ayda ortalama 10.000TL alıp bu miktar emekliliğine yansıtılırken, bir tabip dışı sağlık çalışanı 1300TL alıp bunun 870TL si emekliliğine yansımaktadır.Biz kendimizi tabiplerimizle kıyaslamıyoruz.Tabiplerimizin ne kadar zor koşullarda çalıştıklarının,en yakın tanıkları olarak,bilincindeyiz.Sağlık bir bütündür bizler de bu bütünün parçaları olarak uğradığımız haksızlığı,kamuoyuna duyurmaktır amacımız.Bu haksız uygulamalar iş barışımızı bozmuştur. Bize gelince röntgen çalışanlarının haftalık çalışma saati taslakta öngörülen 37,5 saat olarak değil de 35 saat olarak, riskli birimler kategorisine enfeksiyon, ruh hastalıkları, doku ve organ nakil üniteleri de eklenerek çıkmıştır. Ne mutlu diğer birimlere risksiz, gönül rahatlığıyla çalışmaya devam. Bu bazı sendikalar tarafından iyi bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Bizler kısa yoldan meslek sahibi olalım diye ailelerimiz tarafından bu mesleklere yönlendirilen, bunun üstüne hem çalışıp hem okuyarak üniversite bitiren fakir ANADOLU çocuklarıyız. Hepimiz kardeş, çoluk çocuk okutuyor, anasına, babasına, ailesine bakıyor, ev geçindiriyor yani kısaca evimize ekmek götürüyoruz.Bu hiç de iyi bir gelişme değildir,artık kendimizi çok yorgun hissediyoruz.Lafla peynir gemisi yürümüyor,onunla görüştük,bununla görüştük demekle olmuyor, acımasız yaşam koşulları altında ezilmekten, kemer sıkmaktan,çalıştığımız kurumlarda ikinci sınıf muameleye maruz kalmaktan çok yorulduk. Sendikaların kuruluş amacı,üyelerinin milli gelirden hak ettikleri payı almasını sağlamak,üyelerinin hak kayıplarını önlemektir.Sağlık sendikaları kuruluş amaçlarını,var olma sebepleri olan bizleri ya unutmuş yada haklarımızı almak konusunda yetersiz kalmışlardır.Yıllardır bize kazandırdıkları bir hak yoktur,masada bizlere kaybettirdikleri ise malumdur. Sağlık sendikaları dışındaki diğer memur sendikalarına bakın, biz memurlara atfedilen önemli gün ve haftalarda bu sendikaların üyeleri ve yöneticileri medyada geniş yer alırlar, sorunlarını anlatırlar, şöyle zorluklar yaşıyoruz, böyle zorluklar yaşıyoruz diyerek kamuoyu oluştururlar ve gerektiğinde de meydanlara çıkmaktan geri kalmazlar. Bizlere atfedilen önemli günlerde medyayı takip edin, ne tabip dışı bir sağlık çalışanını nede bir sağlık sendikası yöneticisini sorunlarımıza değinirken göremezsiniz. Sadece tabiplerimizi, ekranlarda dertlerini birer birer sıralarken görürsünüz. Bu yıllardır böyledir, bizler bu sendikaların oluşturdukları enkazlarız. Artık bu içinde bulunduğumuz vahim durumda hiçbirinden bir beklentimiz kalmamıştır, bireysel olarak kamuoyu oluşturma, haklı haykırışımızı duyurma yolunda tercih hakkımızı kullanarak, amacımıza ulaşmada daha başarılı olacağımız kanaatindeyiz.



TABİP DIŞI SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ

1_Tabip dışı sağlık çalışanlarının maaşlarının insani yaşam koşulları seviyesine çıkartılması, döner sermayemizin tıpkı tabiplerde olduğu gibi emekliliğimize yansıtılması, yıllık izinlerde ve istirahat raporlarında kesilmemesi ya da döner sermayenin kaldırılarak diğer memurlarda olduğu gibi ek ödeme sistemine geçilerek hakkımız olanın verilmesi.

2_Biran önce bölünmelere, parçalanmalara sebep olan beraberinde haksız uygulamaları getiren,657,4b,4924 gibi ayrımların kaldırılarak tüm sözleşmeli olarak çalışanların 657 çatısı altında toplanması, yeni alımların da 657 li kadrolara olması. Bu ayrımlar mahrumiyet bölgelerine personel istihdamı amacıyla yapılmıştır. Bu sorunun çözümü önceden mecburi hizmet uygulaması yoluyla çözülüyordu. Yeni mezunlar mahrumiyet bölgelerinde dört yıl süreyle mecburi hizmete tabi tutulup, dört yıl sonunda tayin hakları veriliyordu.Bu sorun Sağlık Bakanlığı dışındaki tüm kurumlarda mecburi hizmet yoluyla çözülmektedir yada sözleşme koşulları sağlık çalışanlarına göre daha esnektir.Sağlık çalışanlarının işleri uğruna,ömür boyu bir yerde ikamet etmeye zorlanıp,eşlerinden çoluk çocuklarından ayrı yaşamaya mahkum edilmemelidir.

3_Sağlık çalışanları için Açık öğretim Fakültesinde hemşirelik, ebelik, röntgen laboratuar lisans bölümleri açılmalıdır. Bu haktan sadece sağlık çalışanları yararlandırılmalıdır. Yıllardır bizimle hiç ilgisi olmayan sağlıkta üst öğretim sayıldığı için Laborant Veteriner Sağlık gibi bölümleri okumak zorunda bırakılıyoruz. Diğer meslek gruplarına sağlanan açık öğretimde lisans düzeyinde eğitim biz sağlık çalışanlarının da hakkıdır.

4_ Haftalık çalışma saati uygulaması diğer kurumlarda olduğu gibi 40 saate indirilmelidir.
Bu şekilde tabip dışı sağlık çalışanlarına uygulanan emek sömürüsüne son verilmelidir.

5_Hastanelerde ve diğer sağlık kurumlarında sağlık çalışanlarının güvenliği sağlanmalıdır. Önemli olan şiddete maruz kalmadan, olaylar bu boyuta gelmeden önlem alınmasıdır.

6_Biran önce aile sağlığı elemanı, yardımcı sağlık personeli gibi,son zamanlarda sıkça kullanılmaya başlayan,yasal dayanağı olmadan üzerimize giydirilmeye çalışılan unvan karmaşasına son verilmelidir.Biz tıpkı tabipler gibi,bir bütünün parçaları olan sağlık personelleriyiz.Bu yıllardır böyledir,bundan sonrada böyle olmalıdır.

Bu metinin altına tabip dışı sağlık çalışanları yazıyorum, bu metne imza atmayacak tek bir tabip dışı sağlık çalışanı tanımıyorum.

TABİP DIŞI SAĞLIK ÇALIŞANLARI

Manşetler

DUYURU-4