Pandaların, aralarında sürekli mesafe bulundurmaları gerektiği insanlar için çok önemli bir özelliğe sahip olduğu anlaşıldı. Bilim insanları, panda kanında bulunan güçlü bir antibiyotik bileşiğin, yeni tedaviler geliştirilmesinde büyük rol oynayableceğini ifade etti.
Çin’in Nanjing Tarım Üniversitesi’nde Dr. Xiuwen Yan’ın başını çektiği araştırma ekibi, dev pandaların genomu üzerinde yaptıkları analizlerde, dikkat çekici bir bulgu elde etti. Panda DNA’sı üzerinde yapılan analizler, canlının bağışıklık sisteminde oluşan güçlü bir antibiyotik bileşik tespit etti.
Çinli bilim insanlarının ‘cathelicidin-AM’ olarak adlandırdığı bileşiğin, zararlı bakterileri bir saatten kısa bir süre içinde öldürebildiği belirtildi. Bu süre, tıp dünyasında bugün kullanılan birçok antibiyotiğin etki gösterdiği süreden altı kat daha hızlı.
Dr. Yan, panda kanında gizli olan antibiyotiğin etkisini, İngiliz Daily Telegraph gazetesine anlattı:
"Cathelicidin-AM, ilaçlara direnç gösteren bakteri ve mantarlar dahil olmak üzere çok geniş çaplı mikroorganizmalara karşı önleyici etki gösterdi. Geleneksel antibiyotikler kullanarak mikroorganizmaların dirençlerini artırmak gibi bir risk söz konusuyken, en kısa zamanda yeni mikrop öldürücü ilaçlara ihtiyacımız var” dedi.
ÇOK GÜÇLÜ BİR ANTİBİYOTİK ÜRETİLEBİLİR
Zararlı mikroorganizmalara karşı konulması aşamasında, gen kodlanan anti-mikrobik peptitler önemli rol oynuyor. Peptitler, geleneksel antibiyotiklere kıyasla mikropların daha az direnç göstermesini sağlıyor. Bugüne kadar çeşitli hayvan, bitki ve mikroorganizma türlerinden 1000’den fazla anti-mikrobik peptit elde edildi.
Bilim insanları, cathelicidin-AM bileşiğinin pandalarda olduğu gibi insan kanında da antibiyotik etkisi göstermesi halinde, çok güçlü bir antibiyotiğin geliştirilebileceğini ifade etti. Dr. Yan ve meslektaşları, antibiyotiklere direnç gösteren bakterilerin kökünü kazıyacak yeni bir tedavi geliştirmenin yanı sıra, genel hijyen sağlanması için bir antiseptik de geliştirebileceklerini umduklarını belirtti.