Sporsuz yaşam pankreas kanseri riskini artırıyor

Pankreas kanserine neden olan çevresel faktörlere karşı, günlük yaşamda basit önlemler almak mümkün. Sigarayı bırakmak, düzenli spor yapmak ve sebze-meyve ağırlıklı beslenmek bu önlemlerden birkaçı

Tüm dünyada en sık görülen kanser türleri arasında yer alan pankreas kanseri; Amerika'da en çok ölüme sebebiyet veren dördüncü kanser türü. Amerika'da pankreas kanserli hasta sayısı 60 bine ulaşırken, bu hastaların 45-50 bininin 1.5 yıllık süreçte kaybedildiği biliniyor. Avrupa'da ise pankreas kanseri nedeniyle her yıl 50 bin kişi yaşamını yitiriyor.

ÇEVRESEL FAKTÖRLER ETKİLİ
Sağ kalma oranının çok düşük olduğu bu hastalığa, genel olarak çevresel faktörler neden olur. Çevresel toksinler, vücutta DNA kırılmalarına neden olarak hücre çoğalmasını artırır, bu da kansere zemin hazırlar. Pankreas iltihabı, şeker hastalığı, bazı mide hastalıkları, kanseri tetiklemektedir. Dengesiz beslenmek; sert alkol, kırmızı et, şarküteri ürünleri ve konserveleri aşırı tüketmek de kanser riskini artıran faktörlerden bazılarıdır. Ayrıca, radyasyona maruz kalmak, sigara içmek ve spor yapmamak da kanser riskini artırır.

ANİ DİYABETE DİKKAT!
Pankreas kanseri, çoğunlukla geç evrede farkedilir. Hastaların genellikle hastanelere geç başvurması ve doktorların gereken tetkikleri zamanında yapamaması; bunun başlıca nedenleridir. Hastalığın en sık görülen belirtileri arasında; karın ağrısı, sarılık, iştahın artması ve bel ağrısı yer alır. Ciltte doku bozuklukları, derin yaralar, damar tıkanıklıkları ve aniden ortaya çıkan diyabet de şüphelenilmesi gereken belirtiler arasındadır. Hastalığın teşhisi için; bilgisayarlı tomografi ve ultrasonografi çekilmelidir. En önemlisi ise ince iğne aspirasyon biyopsisidir. Ultrasonografi; iki santimetreye kadar olan tümörleri gösteren bir yöntemdir. Tomografi ise tüm batını ve şüpheli lenf nod'larını göstermede ultrasonografiden daha iyidir.

ÜÇ AŞAMADA TEDAVİ EDİLİR
Klinik olarak pankreas tedavisi üç ayrı gruba ayrılır. Bunlar ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi ile uzak metastaz tedavisidir. Tümör etrafa yayılmamışsa; sağ kalım 19 aya, bölgesel ve ileri aşamada 10 aya, metastatik evrede ise üç aya iner.

STENT TAKILABİLİR
Tümörün durumunu çok doğru değerlendirmek gerekir. Tümörün küçük olduğu vakalarda, tümör tam olarak çıkarılırsa sağ kalım oranı yüzde 15'e kadar çıkabilir. Daha ileri vakalarda ise kemoterapi yapılarak tümör küçültülür. Pankreas kanseriyle ilgili yapılan çalışmalarda; uzun yaşayan hastalarda zaman zaman kemoterapi ve radyoterapinin birlikte kullanılmasıyla hastalığın süresinin uzatılabildiği görülmüştür. Örneğin; karaciğer metastatik lezyonlarda ameliyat yoluna gidilebildiği gibi, 'cyberknife' adı verilen ileri teknoloji radyoterapiyle de lezyonlar yok edilebilir. Sarılık görülen hastalarda ise stent takılarak safra kanalları açılabilir ve hastaya kemoterapi şansı verilebilir.

ZENCEFİL VE SOYA YAĞI TÜMÖR ÜZERİNDE ETKİLİ
Pankreas kanserli hastalarda; en önemli olay kilo kaybıdır. Bu hastaların sık ve küçük öğünlerle beslenmesi şarttır. Hastanın diyabeti yoksa bile beslenmesinin sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekir. Bu hastalar; balık, yağsız kırmızı et, kümes hayvanları, yumurta, yoğurt ve baklagillerden ihtiyaçları olan proteini alabilir. Çiçek balı ve karaüzüm pekmezi, önemli bir besin takviyesi oluştururken, hasta bolca havuç ve portakal suyu içmelidir. Meyve sularının uzun sürede tüketilmesi önem taşır. Hastanın bir bardak meyve suyunu 15-20 dakikada içmesi en idealidir. Semizotu, enginar, kereviz, yerelması gibi sebzeler de diyete eklenmesi gereken besinler arasındadır.

KEREVİZ SUYU
Hayvanlar üzerinde yapılan son araştırmalar; kuşkonmaz, kereviz ve maydonoz suyunun hayvanlardaki tümörleri yok ettiğini ortaya koymuştur. Ayrıca zencefilin insanlarda kanseri inhibe ettiği, soya yağının ise pankreas hücre kültürlerinde tümörü küçülttüğü tespit edilmiştir.

Prof. Dr. ERKAN TOPUZ / Sabah

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ