Uzun süre ayakta durmak, ağır kaldırmak, çok sıcak suyla banyo yapmak ve sık hamam ya da saunaya girmenin erkek kısırlığının en önemli nedeni olan varikosel riskini artırdığı bildirildi.
Op. Dr. Murat Akand, varikoselin erkek kısırlığının en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Murat Akand, testislerden çıkan toplardamarların bacaklardaki varislere benzer şekilde genişlemesi olan varikoselin, spermlerin sayı ve hareket kabiliyetini azalttığını, sağlıksız sperm üretimi ve spermlerde şekil bozukluklarına neden olduğunu söyledi. Uzun süre ayakta durmanın, ağır kaldırmanın, testislerin aşırı sıcağa maruz kalmasının, çok sıcak suyla banyo yapmanın, sık hamam ve saunaya girmenin varikosel riskini artırdığını kaydeden Akand, şöyle konuştu: "Varikosel testislerdeki kanı boşaltan toplardamarların genişleyip varisleşmesidir. Varisleşmiş bu damarların içlerinde bulunan ve kan dolaşımının tek yöne doğru olmasını sağlayan kapakçıklar işlevlerini kaybettikleri için kirli kanın testislere doğru geri akmasına engel olamaz. Bu durum testislerde ısı ve toksik madde artışına sonuçta da sperm üretiminde aksaklıklara neden olabilmektedir. Varikosel, her iki testiste de görülebilir. Ancak anatomik komşulukları dolayısıyla sol testiste görülme oranı yüzde 95, her iki testiste görülme oranı yüzde 5 civarındadır. Bir taraftaki varikosel genellikle diğer testisi de etkilemektedir. Normal popülasyonda erkeklerin yüzde 10- 20'sinde, infertil erkeklerin ise yüzde 60'ında varikosel vardır"
EN ÖNEMLİ BELİRTİ KISIRLIKTIR
Akand, her 6 erkekten 1'inde saptanan bu durumun çoğu zaman hiçbir belirti vermediğini ancak bazen testislerde ağrı, testislerde küçülme, testislerde dolgunluk hissi, kısırlık gözle görülebilen genişlemiş damarlar, ele gelen genişlemiş damarlar olduğunu söyledi. Yapılan fizik muayene ve renkli doppler ultrason ile varikosel erken teşhis edildiğinde kısırlığa neden olmayabileceğini anlatan Akand, sözlerine şöyle devam etti: "Testis damarlarındaki genişleme olan varikosel ultrasonla değil elle yapılan muayene sonucu tespit edilir ve gerekliyse ameliyat yapılır. Ameliyattan sonra beklenen olumlu sonucun alınması bir yılı bulabilir."
MİKROCERRAHİ YÖNTEMİ İLE HASTA KONFORU
Varikosel hastalığının tedavisinin, varisleşmiş damarların tümünün cerrahi olarak bağlanmasını içeren varikoselektomi ameliyatı olduğunu belirten Akand, sözlerini şöyle sürdürdü: "Varikoselektomi ameliyatı, klasik yöntem dışında mikrocerrahi ile de yapılabilmektedir. Cerrahi mikroskop altında 5-10 kat büyütme ile varisleşmiş toplardamarlar daha iyi tespit edilmektedir. Ameliyatta dikkat edilmesi gereken sadece toplardamarların bağlanmasıdır. Bu damarların çok yakınında bulunan testis atardamarı ve kılcal lenf damarlarının bağlanmamasına dikkat edilmelidir. Mikrocerrahi yöntemi uygulanmadan bu damarlar bağlandığında, ileri dönemde testiste küçülme (atrofi) ve testis çevresinde su toplaması (hidrosel) görülebilir. Varikosel en sık karşılaşılan ve başarılı mikrocerrahi ameliyat tedavisi sonucu en iyi sonuç alınan erkek kısırlığı nedenidir.Varikosel cerrahisinin teknik açıdan en başarılı ve komplikasyon ihtimali en düşük yöntemi mikrocerrahidir. "
VARİKOSEL HASTALARINA YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ
Varikosel saptanan kişiye öncelikle tüp bebek, ICSI, aşılama gibi yardımlı üreme yöntemleri önerilmediğini anlatan Akand, "Varikosel ameliyatı sonrası sperm parametrelerindeki iyileşmeden sonra yardımlı üreme tekniklerine ihtiyaç duyulmayabilir. Varikosel tekrarlayan bir hastalık değildir. Yapılan cerrahi girişim yetersiz kaldığında bu ifade hatalı olarak kullanılır" dedi.
Erkek üreme sağlığına ilişkin pek çok soruyla da karşı karşıya geldiklerine dikkati çeken Akand, kendilerine en çok, dizüstü bilgisayar ve cep telefonu kullanımının erkeklerde üreme fonksiyonlarını etkileyip etkilemediğinin sorulduğunu ifade etti.
Akand, açıklamasında, ''Bu durum dizüstü bilgisayar kullanım süresiyle alakalıdır. Bütün gününü dizüstü bilgisayarla geçiren ve testis bölgesi bu nedenle sürekli sıcak kalan kişilerde üreme fonksiyonları olumsuz etkilenir. Şu ana kadar cep telefonlarının üreme fonksiyonlarını etkilediğine dair ise kanıtlanmış bir bilgi bulunmamaktadır'' dedi.
Manşetler
DUYURU-4