Sosyal medyadaki aşı karşıtı paylaşımlardan etkilenen hamilelere "bilime inanın" önerisi

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ercan Baştu, hamilelerin Kovid-19 aşısı konusunda, sosyal medyada yer alan kanıta dayalı olmayan paylaşımlar yerine bilimsel bilgilere inanmaları önerisinde bulundu.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ercan Baştu: "Aşılama konusunda bilimsel verileri baz almak yerine, kanıta dayalı olmayan, sosyal medya mecralarında bulunan haberler ışığında aşı olmak istemeyen hamileler mevcut. Hamilelerin kanıta dayalı bilimsel bilgilere inanmaları gerekiyor"

Baştu, yaptığı yazılı açıklamada, pek çok bilinmezi olan koronavirüs salgınının başlangıçta hamileleri etkilemediği söylense de delta varyantının hakim olmasıyla durumun değiştiğini, enfekte olan hamilelerin hastalığı ağır geçirmeye başladığını, özellikle altta yatan hastalığı olanlar ile obezite sorunu yaşayanların hastalığın ölümcül etkileri ile karşı karşıya kaldıklarını anlattı.

2020 Ocak'tan itibaren aşının kullanıma girmesi ile yapılan çalışmalarda aşının hamilelere ve bebeklerine olumsuz bir etkisinin olmadığı, koronavirüsün daha büyük bir risk faktörü olduğunun bilim insanlarınca defalarca vurgulandığını kaydeden Baştu, Sağlık Bakanlığının hazırladığı rehberde "Gebelikte inaktif ve mRNA aşısının uygulanmasına ilişkin veriler incelendiğinde gebelere aşı uygulaması tavsiye edilmektedir. Aşılar gebelik öncesinde ve gebeliğin başlangıcından itibaren her dönemde uygulanabilir." ifadesinin yer aldığını hatırlattı.

Bu süreçte bilim insanlarının ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalara değil, daha çok sosyal medyada kaynağı belli olmayan söylentilere inanılmasının hamilelerin aşı yaptırmasının önüne geçtiğini belirten Baştu, "Ne yazık ki aşılama konusunda bilimsel verileri baz almak yerine bilimsellikten uzak, kanıta dayalı olmayan, sosyal medya mecralarında bulunan haberler ışığında aşı olmak istemeyen hamileler mevcut. Hamilelerin kanıta dayalı bilimsel bilgilere inanmaları gerekiyor." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Baştu, bilimsel verilere bakıldığında ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin (CDC) son dönem paylaştığı iki araştırmanın sonuçlarına işaret ederek, şunları kaydetti:

"CDC'nin paylaştığı birinci araştırma, ABD'nin Missisiphi Eyaletine Mart 2020 ve Ekim 2021 tarihleri arasındaki hamilelik ölüm verilerine dayanıyor. Eyalette 19 aylık dönemde 1637 kadın koronavirüse yakalandı. Bu kadınlardan 15'i hayatını kaybetti. Mart 2020'den Haziran 2021'e kadar hamile kadınlar arasında 6 ölüm bildirildi. Sayı, Temmuz-Ekim 2021 arasındaki delta döneminde hızla arttı ve hamile kadınlar arasında 9 ölüm olarak bildirildi. En çarpıcı bilgi ise hiçbirinin aşılanmamış olmasıydı. Ölen 15 kadından 14'ünün altta yatan kronik bir hastalığı vardı. Bu nedenle virüsten daha ağır bir şekilde etkilendiler. Bu araştırmaya göre delta varyantı ile hamile ölümlerinin 5 kat arttığı ortaya çıktı. Bu çalışmayla delta öncesi hastalığa yakalanan her 1000 kadından 5'i hayatını kaybederken, deltanın hakim olmasıyla bu sayı her 1000 kadından 25'inin öldüğü olarak saptandı."

"Delta varyantı ölü doğum oranlarını artırdı"

CDC'nin yaptığı ikinci çalışmanın koronavirüse yakalanan kadınlarda yapılan ölü doğum oranları üzerine olduğunu belirten Baştu, "ABD çapında Mart 2020-Haziran 2021 tarihleri arasında gerçekleşmiş 1 milyon 200 bin doğumun verisi analiz edildi. Araştırma sonuçlarına göre, 21 bin 653 kadın koronavirüse yakalandığı sırada erken doğum yaptı ve bebeklerin 273'ü kaybedildi. Özellikle delta varyantına yakalanmış hamilelerin ölü doğum oranlarının daha yüksek olduğu aynı çalışma ile ortaya konuldu." bilgisini paylaştı.

Prof. Dr. Baştu, hamilelerin delta varyantının ölümcül etkilerinden hem kendilerinin hem de bebeklerinin hayatını korumaları için aşılanmanın kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Manşetler

DUYURU-4