Sosyal fobi okul başarısızlığına neden oluyor

Sürekli olarak “rezil olmak, komik duruma düşmek, toplum tarafından dışlanmak” korkusu yaşıyorsanız sosyal fobiniz olabilir. Ergenlik döneminde yaşanan sosyal fobi, okul başarısını olumsuz yönde etkiliyor.

Memorial Antalya Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uz. Dr. Humen Can Elmi, ergenlerde sosyal fobi ve okul başarısına etkisi hakkında bilgi verdi.

Sosyal Fobisi Olan Ergen Sürekli Kaygı Taşır
Ergenlerde sosyal fobi, onların sosyal ortamlarda performans göstermeleri gerektiği zamanlarda ve yabancı oldukları kişilerle konuşurken beklenen kaygının üstünde bir kaygı göstermeleridir. Bu kaygı, kişide çarpıntı, el terlemesi, göz kararması gibi belirtilere neden olmaktadır. Sosyal fobi yaşayan ergen, yaşadığı yüksek kaygı ve stresten dolayı aile ve öğretmenlerinin kendisinden beklenti ve becerilerini yeterince yerine getirememektedir. Bu durum ergenin sosyal ve okul başarısını olumsuz yönde etkilemektedir.

Kaygı kişiyi pek çok tehlikeli durumdan koruduğu için belirli bir dereceye kadar faydalıdır. Fakat kaygı derecesi belli bir düzeyin üstüne çıkarsa kişi yapmak istediklerini, “rezil olacağım, komik duruma düşeceğim, herkes hiçbir işe yaramadığımı düşünecek, kimse benimle arkadaşlık etmeyecek” şeklindeki düşünceleri nedeniyle yapamaz. Sosyal fobi taşıyan ergen, bu güvensizlik nedeniyle okul ve sosyal hayatında öğretmenlerinin ve anne-babasının kendisinden beklediği sorumluluklarını yerine getiremeyeceğinden tedavi sürecine başlanması önem taşımaktadır.

Güvenini kazanması için ona “aferin” deyin
Ergenlik döneminde yaşanan sosyal fobi ve kendine güvensizlik genetik faktörlerden kaynaklanabilir. Ailede sosyal fobi vb. psikolojik problemler varsa, çocukta da görülme ihtimali artmaktadır. Genetik faktörlerin yanı sıra aileden kaynaklanan nedenler, sosyal fobinin görülmesinde çok etkilidir. Ebeveynlerin çok fazla mükemmeliyetçi olması, çocuklarının davranışlarını kabul etmemesi, sürekli yadırgaması, bekleneni tam olarak yapamayacağı düşüncesi ile sürekli ona müdahale etmesi çocukta güvensizliği tetiklemektedir.

Öğrencinin okul hayatında yaşadığı travma; yani öğretmenin bağırması, çocuğu diğer sınıf arkadaşlarının önünde cezalandırması vb. durumlar, öğrencinin kişisel özelliklerine bağlı olarak bir travma oluşturabilir. Öğrencilik hayatında yaşanan bu kötü anılar, ergenin hafızasında yer edinir ve bu güvensizlik sosyal fobiye dönüşebilir.

Ergende sosyal fobinin oluşmasını engellemek için çocukluktan itibaren ailenin çocuğunu yaptığı işlerde övmesi, takdir etmesi, kendisinden beklenileni en iyi şekilde yaptığını ona vurgulaması ve destek olması önemlidir.

Sosyal Fobi Okul Bıraktırıyor
Sosyal fobisi olan öğrenci, sınıf içinde görüşlerini söylemekten, tahtaya kalkmaktan, sunum yapmaktan, sınav stresinden, arkadaş ortamında iletişim kurmaktan vb. çekinebilir. Bu da derse katılım, sınav ve not başarısını olumsuz etkilediğinden öğrencinin okulu bırakmasına neden olabilir. Sosyal fobi tedavisine erken başlamak okul yaşamının zarar görmemesi açısından önemlidir.

Uz. Dr. Humen Can Elmi; sosyal fobisi olan ergenin ebeveynlerine ve ailelerine şu önerilerde bulundu:

  • Anne ve babanın aşırı kaygılarından kurtulmaları sağlanmalıdır.
  • Ebeveynlerin ergenden beklentilerini doğru ayarlamaları, aşırı beklentilerden uzak durmaları gerekmektedir.
  • Çocuğun yapmak istemediği ve beceremeyeceğini düşündüğü işlerde alıştırma yöntemi kullanılarak bu yöntemle güven kazanması sağlanmalıdır.
  • Rezil olma, becerememe, herkes tarafından kabul görememe, işini iyi yapamama düşüncesinin yanlış olduğu anlatılmalıdır.
  • Öğretmenler öğrencileri yapmak istemedikleri konularda zorlamamalıdır. Örneğin, çocuk tahtaya çıkmak istemiyorsa bu konuda ona baskı yapmak doğru değildir. Bu durum çocuk için travma oluşturabilir.
  • Öğretmenlerin ve ebeveylerin çocuğu motive etmek amacıyla sürekli akranları, arkadaşları ve akrabaları ile karşılaştırma yapılmamalıdır. Çünkü karşılaştırma yapılması var olan özrünü yüzüne vurmak ve onu hepten güvensizleştirmek anlamına gelmektedir.
  • Sosyal fobi okul başarısını etkileyecek boyuta gelmeden bir uzmandan destek alınması önem taşımaktadır.

Manşetler

DUYURU-4