"Soma olayı tüm başarılarımızı gölgeledi"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik: "Türkiye iş sağlığı güvenliğinde son derece olumlu bir seyir içindeydi ama Soma olayı, 301 şehidimiz, gerçekten bizim bu alandaki tüm başarılarımızı gölgeledi. Bunu açıkça ifade ediyorum"

HÜSEYİN YEŞİLKAVAK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'daki asansör kazasının ardından kendisi hakkında yaptığı "istifa" çağrısıyla ilgili, "Hem siyaseten hem bürokrasideki başarısızlığından dolayı istifa etmesi gereken birisi varsa Sayın Kılıçdaroğlu'dur" dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun son açıklamalarını "talihsizlik" olarak değerlendirerek, kendisinin sosyal güvenlik sisteminin, çalışma hayatının ne olduğunu bilmesi gereken kişilerden bir tanesi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun sosyal güvenliğin dünü ve bugününü mukayese edebilecek isim olduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu ama öyle acemice, öyle bilgi yoksunu açıklamalar yaptı ki doğrusu ben de hayret ettim. Sayın Kılıçdaroğlu kendi dönemindeki SSK'yı masaya yatırsın ve bugün SGK'nın, sosyal güvenlik sisteminin hangi noktada olduğunu kendi dönemiyle mukayese etsin. Tabloyu net bir şekilde görme imkanı var. Türkiye, bu dönem içinde ne kazanımlar elde etti, vatandaşlarımız ne kazanımlar elde etti, bunu Sayın Kılıçdaroğlu görebilecek noktada. Ama bilgi yoksunu bir değerlendirme yaparak maalesef konuşmasıyla birçok yanlışlara imza atmış bulunuyor."

Bakan Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "istifa" çağrısının kendisiyle ilgili bir konu olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çünkü bürokrasideki başarıları ortada. Bürokraside ağırlıklı olarak bulunduğu sosyal sigortalar sistemini hangi noktaya taşıdığını, nasıl bir borç batağına, nasıl bir sürdürülebilir olmaktan çıkardığını, SSK hastanelerini nasıl bir çile merkezi haline dönüştüğünü bütün Türkiye biliyor. SSK'daki ilaç, rapor kuyruklarını mı konuşalım? Hangi kuyrukları konuşacaksınız? Bakınız ben 2007 yılında çalışma bakanı oldum. O dönemlere kadar süren SSK hastanelerinde gerek ilaç kuyruğu, gerek doktor kuyruğu, gerekse SSK'nın önünde rapor ve izin kuyruları, karne kuyrukları vardı. Buradan Türkiye'yi almışız her türlü hasteneye gidebilme, her eczaneden ilaç alabilme noktasına taşımışız. Türkiye 10 milyon liradan 50 milyon liraya sağlık harcamasını taşıyan bir noktaya gelmiş. Çalışma hayatı açısından bakarsanız Türkiye 12 Eylül sendika yasalarına mahkumdu. Bunları ortadan kaldıran bir Türkiye var. Türkiye kamu çalışanlarıyla ilgili toplu görüşmeden, toplu sözleşme hakkı elde etti. Masada artık kamu çalışanlarının ücretlerini belirliyor toplu sözleşmeyle taraflar oturarak. Bu noktaya geldi Türkiye."

Türkiye'nin daha önce İş Sağlığı Güvenliği Yasası bulunmadığını vurgulayan Çelik, o dönemlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun neden bu yasayı ve demode olan İş Kanunu'nu çıkarmadığını sordu. Çelik, geçmiş iktidarların Türkiye'de ne çalışma hayatıyla ne de sosyal güvenlikle ilgili vatandaşın önünü açacak düzenlemeler yapmadığına değinerek, şunları kaydetti:

"AK Parti'nin yapmış olduğu bu kadar büyük reformları görmemezlikten gelerek 'istifa etsin' ifadesinin yanında Sayın Kılıçdaroğlu'nun bürokrasideki başarısızlığın yanında son 4 seçimde partisine kazandırdığı başarılar da ortadadır. En güzel şekilde partililer bunun ne anlama geldiğini biliyorlar. Netice itibariyle hem siyaseten hem bürokrasideki başarısızlığından dolayı istifa etmesi gereken birisi varsa Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Ne acıdır ki bizim bazı ifadelerimizi Sayın Kılıçdaroğlu kullanarak sanki birşeyler söylediğini zannediyor. Biz iktidar olarak hem sorun çözmekle meşguluz hem de eksiklerimiz varsa bir muhalefet anlayışı çerçevesinde o eksiklerimizi de söylüyoruz. Yani üretim zorlamasını söylüyoruz. Maliyet zorlamasını söylüyoruz. İmar zorlamalarını söylüyoruz. Çalışma bakanı yapmıyor bunları. Bunları yapan başka kurumlar var. Onlara sesleniyorum; üretim zorlamasıyla emeğin hakkını koruyamazsınız. Maliyet zorlamasıyla taşeron sistemini yaygınlaştırırsınız. Bunlar doğru değil. Yani bunları benim söylemem ana muhalefetin olmadığına işarettir. Bunları bu şekilde değerlendirmeleri gerekiyor. Bizim eksiklerimiz yok mudur? Biz çok büyük reformlar, büyük devrim düzeyinde hizmetler gerçekleştiriyoruz ama bizim eksiklerimizi biz görüyor ve onu çözüme kavuşturma gayreti içindeysek, Sayın Kılıçdaroğlu'nun alkışlaması gerekiyor. Çünkü kendileri yok."

- "Soma olayı bütün bu başarıları gölgeleyecek bir olaydı"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "İş cinayetlerinde Avrupa'nın birincisiyiz, dünyanın da üçüncüsüyüz. İnsanın açıkça, vahşi kapitalizme teslim edilip, ölüme mahkum edildiği bir süreci yaşıyoruz" sözlerini de hatırlatan Bakan Çelik, bunların hepsinin kulaktan dolma bilgiler olduğunu anlattı.

"Türkiye iş sağlığı güvenliğinde son derece olumlu bir seyir içindeydi ama Soma olayı, 301 şehidimiz, gerçekten bizim bu alandaki tüm başarılarımızı gölgeledi. Bunu açıkça ifade ediyorum" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O güne kadar 100 bin işçide 6 işçi hayatını kaybediyordu. Yani 16 işçi 100 bin işçide hayatını kaybederken 6 işçi hayatını kaybetmeye başladı. Oraya kadar çektik. Neredeyse AB ortalamasına, 27 ülkenin ortalamasına yaklaştık. Orada 100 bin işçide 4 işçi hayatını kaybediyor. Yılda 4 işçi hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise 6 işçi hayatını kaybediyordu. Neresi Avrupa'da birinciyiz? Ezbere konuşuyorsunuz ama Soma olayı gerçekten yüreğimizi yaktı. Soma olayı bütün bu başarıları gölgeleyecek bir olaydı. Bunu ayrıca masaya yatırmak gerekiyor. Ben açıkça onu defelarca söyledim; 'burada üretim zorlaması var' yani 2017 yılında üretilmesi gereken 15 milyon ton kömür 2014 yılında üretilmiş. Bu kabul edilebilir birşey değil. Böyle bir üretimde meydana gelebilecek iş yoğunluğunu düşünebiliyor musunuz? Bu son derece sıkıntılı bir durum. Onun için de bunu haykırıyorum, ifade ediyorum. Çünkü 301 kişinin hayatını keybetmesi tüm bizim bu iyi gidişatımızı, olumlu gidişatımızı ciddi biçimde gölgelemiştir. Onun için niye bilgiye dayalı konuşmuyor. Dünyada nasıl üçüncüymüşüz? Sayın Kılıçdaroğlu'ndan istiyorum. Yani dünyada iş kazalarında Türkiye nasıl üçüncü sıradaymış? Bunu hangi istatistiğe dayandırıyor? Kim araştırma yapmış da bu rakamı Sayın Kılıçdaroğlu almış? Yani ezbere, gazeteden veya rastgele beyanda bulunan birilerinden almış olduğu bilgiyle Sayın Kılıçdaroğlu birşey söylediğini zannediyor. Öyle bir veri yok ortada. Onun için Türkiye'ye böyle bir haksızlık yapmaya Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakkı yok."

-"Kömür madenlerinde yaşam odası yani sabit bir koruyucu bir mekan olamaz"

Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaşam odalarıyla ilgili sözlerini ise oldukça garip bulduğunu bildirdi. Yaşam odasının nerede bulunması gerektiği konusunda Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgi verilmediğini düşündüğünü kaydeden Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Kömür madenlerinde yaşam odası yani sabit bir koruyucu bir mekan olamaz. Çünkü orada bildiğiniz gibi son Soma olayında karbonmonoksit gazı yayılıyor. Zehirleyici, yakıcı, yanıcı, bir tablo var orada. Orada sabit bir yerde işçiyi tutmak değil orada işçiyi biran önce bu atmosferden gün yüzüne yer yüzüne çıkarmak esastır. Nerede bu? Kömür madenlerinde. Diğer madenlerde ise yaşam odası olabilir, olmalıdır. Çünkü orada gaz ve boğucu bir atmosfer yok. Zehirleyici bir atmosfer yok. Orada büyük ihtimalle göçük oluyor. Şili'de olduğu gibi. Göçük neticesinde oraya oksijeni ulaştırdığınız taktirde orada insanların uzun süre yaşamlarını sürdürme imkanı olabilir. Dolayısıyla yaşam odası diye bir kavram tutturuldu gidiyor. Nerede bir yaşam odası konusunda kimsenin sağlıklı bir bilgisi yok. 'Yaşam odası olsaydı bu 301 işçimiz hayatını kaybetmezdi' gibi bir yaklaşım var. Bu sloganik bir yaklaşımdır. Kömür madenlerinde bu mümkün değildir. Yapılması gereken insanların hızlı bir şekilde gaz maske istasyonlarında gaz maskesini değiştirerek yeryüzüne çıkmalarını sağlamaktır. Yani orada bir yerde sabit kalarak ölümü beklemek değil. Aksine yürüyerek hızlı bir şekilde o olay mahalinden yeryüzüne çıkmayı sağlamak olmalıdır. Yanlış bir bilgi verilmiş Sayın Kılıçdaroğlu'na. Bizim de şu anda uygulamalarda maskeler var ama ayrıca bir gaz maske istasyonu kurulmasıyla ilgili bildiğiniz gibi yönetmeliklere yeni ilaveler yaptık. Onlar Başbakanlıkta inşallah bugünlerde Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girer." 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ