Şişmanlık kişiliğinizde mi var?

Başkalarının ihtiyaçlarını, kendi ihtiyaçlarının önüne koymak. Kendi başarı-larını ödüllendirme-mek. Bu iki eğilim, kilo vermeye çalışan insanlar arasında oldukça yaygın

“Neden şişmanlıyoruz?” sorusuna cevap bulabilmek için şu anda bile yüzlerce araştırmacı deney ve gözlem yapıyor, genler ve gıda sanayi üzerinde farklı çalışmalara imza atıyor. Fizyolojik ve çevresel nedenler kadar psikolojik durum da tabii ki önemli yer tutuyor. Yaklaşık 20 yıldır bu mesleğin içindeyim ve son 10 yıldaki deneyimlerim beni hep işin psikolojisini takip etmeye itti ve son 5- 6 yılda görüyorum ki kilo vermede fizyolojik soru ve cevaplar kadar psikolojik soru ve cevaplar da son derece önemli.
Fazla kilolu insanlar, kilo durumlarıyla ilişkili olan bazı belli başlı karakteristikleri paylaşıyorlar mı? Çalışmalar gösteriyor ki, kilo vermeye çalışan kişilerde bazı ortak özellikler bulunuyor. Genel olarak, daha sağlıklı bir kişilik olursa, kilo vermede daha başarılı bir insan profili ve bu verdiği kiloları daha iyi bir şekilde koruyan insan profili çıkıyor.
Genelde görülen iki tane sağlıksız eğilim göze çarpıyor:
* Başkalarının ihtiyaçlarını, kendi ihtiyaçlarının önüne koymak
* Kendi başarılarını ödüllendirmemek
Bu iki eğilim, kilo vermeye çalışan insanlar arasında oldukça yaygın.
Diğerlerinin ihtiyaçlarını, kendi ihtiyaçlarınızın önüne alma eğilimi kötü değilmiş gibi görünse de bu eğer ileri giderse, işte o zaman sorun haline geliyor. Ağlayan bir bebeğin, annesi her ne kadar kendisi de aç olsa da, öncelikle bebeğini beslemeyi tercih edecektir. Bu, sorun değil. Ancak birisi, “Hayır” dediği için kendisinin sevilmeyeceğinden korkuyorsa, ve bunun yerine gerçekten yapmak istediklerini yapamıyorsa, işte o zaman da sorun haline geliyor.

Önceliği başkalarına vermek
Geçen gün bu konuda okuduğum bir makalenin özetini sizinle paylaşmak istedim. Bu konuda kliniğimizin psikologu Sevilay Hanım’dan da tabii ki bilgi ve onay aldım. Araştırmacılar şişman bireylerin kendi öz değerlerini hiçe saydıklarını ve önceliği hep başkalarına verdiklerini gözlemişler. Ben bu duygu durumunu kadınlarda daha fazla görüyorum.
* Annem çok hastaydı hep onunla ilgilenmek zorundaydım kendime bakamadım kilo aldım
* Çocuklarım sınava hazırlanıyordu kendime zaman ayıramadım spora gidemedim kilo aldım
* Eşimin iş seyahatleri fazlaydı evin yükü bana kaldı kendimle ilgilenemedim
* Patronum geç saatlere kadar çalışmamı istiyor diyet yapamıyorum
* Arkadaşlarım hep dışarıda yemek yemeyi tercih ediyor “Hayır” diyemiyorum
* Eşimin ailesinin yardıma ihtiyacı var çocukları okula bırakıp hep onlara gidiyorum
Yukarıdaki örnekler gibi pek çok cümle sıralayabiliriz ki birey kendine öncelik vermiyor kendinden çok başkaları için yaşıyor ise kısacası “Hayır” diyemiyorsa öz değerini yıpratmış oluyor

Araştırmacılar diyor ki; başkalarını ilk sıraya almanın yanı sıra, kendi başarılarınız için eğer kendinize değer vermezseniz, o zaman hayatınızı kontrol edemeyeceğinize dair inancınız daha güçlü olur. Hayatınızı başkalarının kontrol ettiğine inanırsanız kendi kontrol noktanızı kaybedersiniz.

Öncelikler listesi
Diyelim ki başkalarına kendinden fazla değer veren bir insan kilo vermekte başarılı oldu. O zaman şöyle bir düşünce sistemi de başlayabiliyor. “Kilo vermeyi başardım ama asıl önemli olan verilen kiloyu korumak ve kendini kontrol etmek. Ben büyük ihtimalle bu yüzden verdiğim kiloları geri alırım.” İşte bu tür sabote edici düşünceler başarınızı minimize etmeye başlıyor Bu gibi düşünceler, gerçekten de sizin kendiniz üzerinde kontrolünüz olmadığına dair hisler duymanıza sebep olabiliyor. Kendinizi böyle anlarda sanki hiçbir etkiniz yokmuş gibi hissedebilirsiniz. Eğer kontrolünüz yokmuş gibi hissedersiniz, o zaman gerçekten kilo vermeyebilirsiniz ve verdiğinizde de koruyamayabilirsiniz, çünkü bu iş öz disiplin ve belli bir miktarda kontrol gerektirir.
Kilo vermek ve korumak için, kendinizi öncelikler listesinin başına almanız gerekir. Kendinize taze ürünler almak, sağlıklı besinler pişirmek, egzersiz yapmak, neler yediğinizi takip etmek, kaloriler hakkında kendinizi eğitmek, kilonuzu tartmak için ve buna odaklanmak için zaman ayırmalısınız. Bazen de sevdiğiniz birisine “Üzgünüm, seninle buluşmak için müsait değilim şu anda, çünkü spora gitmem gerekiyor” diyebilirsiniz. Başkalarını önemsemek ve kendinizi önemsemek arasındaki değişim, öz değeri düşük olan insanlar için başlangıçta zor olsa da imkansız değil.
Kendi değerinize sahip çıkın! İnsanların istediği gibi davranarak daha değerli olacağınızı düşünmeyin bu sizi bilinçaltınızda daha da değersiz kılabiliyor.

Dilara Koçak

Manşetler

DUYURU-4