JAMA/Archives dergilerinden biri olan Archives of Ophthalmology dergisinde yayınlanan bir makalede, erken dönem Sarı Nokta hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu) ile ilgili yürütülen son araştırma raporları yayınlandı. Rapora göre, erken dönem Sarı Nokta hastalığı, kişinin sigara alışkanlığı ve yüksek dansiteli kolesterol (HDL, ‘iyi’ kolesterol) seviyelerinin düşük olması ile ilişkili ve işitme engellilerde Sarı Nokta daha sık görülüyor.
Orta ya da daha ileri yaşlardaki kişilerde Makula Dejenerasyonu’nun (MD) görülme sıklığının incelendiği araştırma, Madison, Wisconsin Üniversitesi’nden Ronald Klein ve ekibi tarafından yaşları 21 ile 84 arasında değişen 2.810 katılımcı ile gerçekleştirildi.
Tüm katılımcıların %3.4, 21-34 yaş arasında %2.4, 65 yaş ve üstünden oluşan katılımcıların %9.8’inde MD saptandı. Yaşın yanında erkek cinsiyet, uzun süre sigara kullanımı, işitme engelli olmak MD için risk faktörlerini oluştururken, HDL kolesterolün yüksek olmasının riski düşürdüğü tespit edildi.
40 yaşın altındaki kişilerde MD görülme sıklığı konusunda yeterli bilginin olmadığı vurgulanan makalede bu bilgilerin MD için risk faktörlerinin anlaşılmasında ve hayatın erken döneminde hastalığı etkileyebilecek faktörlerin belirlenmesinde önem taşıdığı belirtildi.
Özet olarak sigara ve HDL kolesterol seviyesinin düşük olması gibi bazı değiştirilebilir faktörleri erken Makula Dejenerasyonu ile ilişkilendiren raporda özellikle erken yaşlarda Makula Dejenerasyonu’nun nasıl geliştiği ve risk faktörlerine ilişkin daha detaylı bilgiler elde etmenin hastalığı önlemede büyük önem taşıdığına yer verildi.
MD’den korunmak için sadece sigara içmemek ya da kolesterol seviyesini dengede tutmak yeterli olmuyor. Araştırmalar, lutein ve zeaksantin içeren besinler tüketmenin hastalığı engellemede büyük önem taşıdığını gösteriyor. Ancak bu yiyeceklerden yeterli miktarda alabilmek günlük yaşamda mümkün olamayabiliyor. Çünkü yeterli miktarı tüketebilmek için belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarlarda yemek gerekiyor. (Örn: Günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi) Bu öğeler, mikronutrisyon* ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan sağlanabiliyor ve Sarı Nokta hastalığı riski önemli oranda azalabiliyor.
* Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin lutein ve diğer antioksidanlar içeren vitaminler olduğu söylenebilir.