Sigara, menopozu 1.5 yıl erkene çekiyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, günde 10 veya daha fazla sigara içen kadınlarda menopoz yaşının ortalama 1.5 yıl erkene çekildiğini söyledi.

Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, kadınların kabusu menopozla ilgili en fazla merak edilen soruları yanıtladı. Annesi erken menopoza giren kadınlarda erken menopozriskinin daha fazla olduğunu belirten Dinler, "Doğum yapmış olan kadınlarda, yapmamış olanlara ve doğum kontrol hapı kullanmış kadınlarda kullanmamış olanlara oranla menopoz daha geç olur. Günde 10 veya daha fazla sigara içen kadınlarda menopoz yaşı ortalama 1.5 yıl erkene çekilmektedir" dedi.

İLAÇ TEDAVİSİ İLE ADET GÖRME

Yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonunun, kemik erimesi riskini ve kalp damar hastalığı riskini azalttığını ifade eden Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, "Östrojen aynı zamanda beyindeki anlama-kavrama fonksiyonlarıyla cinsel fonksiyonun sürdürülmesine de yardımcıdır. Menopoza girildiğinde vücutta östrojen hormonu azaldığından, kemik erimesi olasılığı artar. Özelikle 40 yaş altında menopoza giren kadınlar östrojen eksikliği nedeni ile sağlık açısından risk altında olduklarından bu yerine koyma tedavisi büyük önem taşır. Adet görmenizi sağlayacak olan hormon tedavisi ile hızlı kemik kaybı engellenebilir. Ateş basması, vajinada kuruluk, ruhsal gerginlik gibi menopoz belirtileri de hormon tedavisi ile azaltılabilir. Bu dönemde verdiğimiz ilaçlar vücudun ihtiyacı olan hormonları yerine koymak içindir. Düzenli yıllık kontroller yapılarak 5 yıl ilaç kullanımı önerilir" diye konuştu.

MENOPOZ DÖNEMİ KİLO ALMA

Menopoz döneminde kilo kontrolünün eskisine oranla daha güç hale geldiği bilgisini veren Dr. Dinler, "Bunun birçok nedeni vardır ama temel neden menopozla birlikte metabolizmanın yavaşlamasıdır. Diğer nedenler arasında depresyon, yeme alışkanlıklarında değişiklik ve günlük aktivitelerde azalmayı sayabiliriz. Menopoz çağına gelen kadınların çoğu ev ve iş yaşamlarını düzene sokmuş olduklarından aktivitelerinde azalma olur. Böylece menopoz kadını 5-10 yıl öncesine göre daha kolay kilo alan biri haline gelir. Diğer taraftan menopoz yaşlarında sık görülen hipotiroidi gibi hastalıklar, kilo problemine bir katkıda bulunabilir. Menopoz döneminde aşırı stres vücutta kortizol salınmasını artırdığı için kilo kontrolü daha da zorlaşabilir. Kilo fazlası menopoz döneminde safra kesesi taşlarına, özellikle dizlerde eklem hastalıklarına, göğüs altı ve kasıklarda pişik ve mantar enfeksiyonlarına, horlamalara ve uyku apnelerine de yol açabilir. Menopoz döneminde kilonuzu korumak için almanız gereken önlemler daha çok hareket etmek ve daha az kalori tüketmektir. Sağlıklı bir kiloda kalmaya gayret edin ama birkaç kilo fazlanız olması, makul düzeylerde olduğu ve sağlığınızı etkilemediği sürece sorun değil" şeklinde konuştu.

SICAK BASMASI

Sıcak basmasının menopozun ana semptomlarından biri olduğunu kaydeden Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, şöyle devam etti: "Baş, boyun ve göğüs bölgesinde kızarıklık ve ısı artışı hissi olarak tariflenebilir. Terleme ile birlikte olabilir. Birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir. Stresli zamanlarda ya da sıcak havalarda sıcak basmaları daha sık olur. Adetten tamamen kesilip menopoza girmeden önceki premenopozal dönemde de kadınların onda birinde sıcak basmaları başlayabilir. Menopozdaki kadınların yarısı sıcak basmaları yaşar. Sıcak basmaları kadının östrojen düzeyindeki düşüşle ilişkili olduğu için hormon tedavileri sıcak basmalarını azaltır. Menopozda en sık rastlanan şikayetlerden biri olsa da, sıcak basması sağlığa zararlı değildir. Geceleri olan sıcak basmaları uyku düzenini etkileyebilir, bunun dışında tıbbi olarak zararı yoktur. Stresli durumlar, tiroit hastalıkları, alkol ve bazı yiyeceklerin de sıcak basması yapabileceği akılda tutulmalıdır. Antidepresanlar, östrojen verilemeyecek kişiler için sıcak basmalarını gidermede kullanılabilir. Ancak hormon tedavisi kadar etkili olmadığı gösterilmiştir."

MENOPOZDA CİLTTE VE SAÇLARDA DEĞİŞİKLİK

Menopoz döneminde, östrojen eksikliğine bağlı olarak deride de bir takım değişikliklerin oluştuğunu ifade eden Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler, şu bilgileri verdi: "Deride incelme ve elastikiyet kaybı en önemli değişikliklerdir. İncelmeler özellikle yüz bölgesinde belirgindir, buna bağlı olarak kırışıklıklarda artma olur. Menopoz öncesi dönemde kadınlar hem testosteron hem östrojen üretir. Bu dönemde östrojen düzeyi testosteron düzeyinden daha fazladır. Kadında üretilen testosteron 5 alfa redüktaz adındaki bir enzim ile dehidrotestosteron adlı hormona dönüştürülür. Dehidrotestosteron kadın tipi kelliğe yol açar, yani erkektekinden farklı olarak saç kaybı yaygın olur. Menopozdaki kadınların yaklaşık üçte ikisinde saç dökülmesi görülür, bazen yalnızca saçlarda incelme olur. Kadınlarda kalp krizi ve damar sertliği gibi kardiovasküler hastalıklar menopoz öncesi yaşlarda oldukça nadirken, menopozla birlikte artar. Buradan yola çıkarak östrojen tedavisi, kalp hastalıklarından ve kemik erimesinden korunma amaçlı 90'lı yıllarda yaygın olarak kullanılmaktaydı. 2002 yılında yapılan WHI çalışması sırasında menopoz döneminde östrojen tedavisinin kadını kalp hastalıklarından korumadığı izlendi. Bu nedenle artık menopoz dönemindeki kadınlara kalp hastalıklarından korunma amaçlı östrojen tedavileri verilmemektedir. Günümüzde, hormon tedavisi terleme, sıcak basması şikayetleri olan kişilere ve kemik erimesi riski fazla olan kişilere önerilmektedir."

MENOPOZDA EGZERSİZ VE CİNSEL HAYAT

Opr. Dr. Halil İbrahim Dinler şunları söyledi: "Menopoza girildikten sonraki yıllardaki en önemli sorunlardan birisi olan kemik erimesi, fiziksel aktivitenin kısıtlı olduğu yaşam tarzında daha şiddetli olmaktadır. Bu nedenle menopoz döneminde belirli bir program dahilinde egzersiz yapmak gereklidir.

Menopozda vajinal sıvı miktarı azalır ve vajinanın elastikiyeti azalır. Vajinada kuruluk ve darlık hissi nedeniyle yanma, ağrı gibi sorunlar yaşanabilir. Menopoz döneminde cinsel istekte azalmayı değerlendirirken, kuruluk nedeniyle ortaya çıkan ağrıdan korkmaktan ya da hipertansiyon ilaçları gibi bazı ilaçların kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığını, psikososyal bir durum olup olmadığını ayırt etmekte fayda vardır. Bu nedenle eşin desteği çok önemlidir. Vajinal kuruluk tedavisinde östrojen içeren lokal ilaçlar kullanılır. Dikkatli bir kişisel ve aile öyküsü alınmalı ve özellikle hormon tedavisinin verilmesi için sakınca oluşturacak durumlar belirlenmelidir. Laboratuar tetkikleri arasında belli aralıklarla yapılması gerekenler PAP Smear testi, ultrason ile yumurtalıkları ve rahim iç tabakasının değerlendirilmesi, tam kan sayımı, lipid profili (total kolesterol, HDL ve LDL kolesterol, trigliseridler), karaciğer fonksiyon testleri (ALT, AST), TSH, mamografi, meme ultrasonu ve kemik yoğunluk ölçümüdür. Bu testler için mutlaka bir menopoz merkezine başvurmanız gerekmiyor. Menopoz konusundaki son gelişmeleri takip eden bir Kadın Doğum hekimi, tetkiklerinizi değerlendirip sizi en doğru şekilde yönlendirebilir."

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ