SGK’dan yapılan açıklamada, 16.5 2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu uyarınca SSK ve Bağ-Kur’un yanı sıra kamu görevlilerinin sosyal güvenliğini sağlamak üzere 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanun ile kurulan T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Kurumu’na devredildiği hatırlatılırken, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün kurulması öncesinde, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde öncelikle prim esasında iştirakçilerin ve kurumların ödemelerinden sağladığı gelirlerle faaliyet göstermek amacıyla 1866 yılında askeri personel, 1880 yılında ise idari personel için ayrı ayrı sandıklar bulunmakta iken, bu sandıklar 1909 yılında “Askeri ve Mülki Memurlar Sandığı” altında birleştirildiği belirtildi. “1950 yılı öncesinde devletçe kurulan ekonomik ve ticari müesseselerde çalışan memur ve hizmetlilerin sosyal güvenliklerini temin için bu kuruluşların kendi bünyelerinde prim sistemine dayanan çok sayıda emekli sandıkları oluşturulmuş idi” şeklinde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“1950 yılında yürürlüğe giren 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile T.C. Emekli Sandığı’nın kurulması sonucu daha önce kurulan emekli sandıklarının bir bölümünün Emekli Sandığına devredilmiştir. Dolayısıyla köşe yazısında ‘İlk prim toplayarak ileride emekliliği sağlayan devlet kurumu T.C. Emekli Sandığı’dır ve 1956 yılında kurulmuştur’ ifadesi eksik bilgiye dayanmaktadır. Öte yandan; Kurum Başkanımız tarafından dile getirilen ve uzun yıllardır aylık ödediğimiz emekli, dul ve yetimler arasındaki listede Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Alanlar yer almadığı gibi haberde ismi geçen Embiya Çavuş, Menekşe Süzer ve Zehra Başer de yer almamaktadır. Bahse konu liste tamamen memuriyet hizmeti olan kişilerden oluşmaktadır. Kaldı ki, Kurum Başkanımız Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda yaptığı konuşmada, bir katılımcının sorusu üzerine Sosyal Güvenlik Reformunun neden yapılması gerektiğini izah ederken, 38 yaş emeklilik gibi saptamalar yanında kurumdan çok uzun yıllar emekli maaşı alan kişilerin olduğunu bir örnekle açıklamış; sosyal güvenlik sistemi ile ilgili reformun kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştır. Asla 88 yıldır maaş alan kişilerin şahsını hedef alan bir yaklaşım içinde olmamıştır. Vatani Hizmet Tertibinden bağlanan aylıklar, ilgili kanuna göre 01.07.2012 tarihinde geçerli olan memur maaş katsayısına göre 239,68 lira - 430,68 lira, herhangi bir sosyal güvenliği olmayanlara ise 336,65 lira - 673,30 lira aralığında ödenmektedir. Memuriyet hizmet süresi ve unvanı üzerinden ödediğimiz ve Kurum Başkanımızın açıklamalarına konu olan, kökeni 5434 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesine (1866 yıllarına) dayanan ve primli sisteme tabi çeşitli emekli sandıkları kapsamında çalışmaları bulunan kamu görevlilerinin kendileri ile dul yetimlerine ödenen aylıklar ise en az 833,89 liradan başlamaktadır. Bu kapsamda yapılan ödemelerin büyük bir kısmı 833,89 lira ile bin 450,00 lira arasında olup, memuriyet hizmet süresi ve memuriyet unvanına göre 3 bin 300 liraya kadar yükselebilmektedir. Sonuç olarak varsayıma dayalı olarak hazırlanan haber ve köşe yazısında yer alan hususlar gerçeği yansıtmamaktadır.”
Manşetler
DUYURU-4