Türkiye, sağlıkta büyük bir dönüşüm yaptı, milyonlarca sigortalının hastane ve ilaca kolay ulaşımını sağladı. Ancak bunun faturası ağır oldu. Suiistimal ve savurganlıklar da eklenince fatura taşınamaz bir noktaya tırmandı. Sonuçta önlemler zorunlu hale geldi. Alınan her önlem beraberinde farklı sıkıntılara yol açtı.
Sezaryen bu önlemlerden sadece biri. Dünyada genel olarak normal doğum yöntemi tercih ediliyor. Olağanüstü durumlarda, acil müdahalenin kaçınılmaz olduğu hallerde de sezaryene başvuruluyor. Haliyle sezaryen normal bir doğum yöntemi değil. Dünya Sağlık Örgütü, doğumların en fazla yüzde 15'inin sezaryenle yapılmasını normal buluyor. Bu oranın artmasını ciddi bir sorunun işareti olarak algılıyor.
500 BİNİ SEZARYEN
Türkiye'de durum dünyadaki genel uygulamanın tam tersi. Normal doğum oranı son dönemde hızla düşüşe geçti. Ülkemizde doğumların yüzde 15'i değil, yüzde 50'si sezaryenle yapılmaya başladı. Türkiye'de yılda 1 milyon doğum oluyor. Demek ki 500 bin doğumda normal değil, anormal bir durumla karşılaşılmış, acil müdahale gerektiği için de sezaryene başvurulmuş! Sezaryen doğum risklidir. Hem bebeğe hem anneye zarar verir. Sezaryende anne mecburen anestezi alır. Bu kan yoluyla bebeğe geçer. Bebekte sağlık sorunları baş gösterebilir. Üstelik bir doğumu sezaryenle yapan anne artık normal doğum yapamaz. Sosyal güvenlik sistemine getirdiği ek fatura da işin mali boyutudur.
SGK ve Sağlık Bakanlığı bu kötü gidişi durdurabilmek, anne ve çocuk sağlığını güvence altına alabilmek için bir genelge yayınladı. Genelgede olağanüstü durumlarla karşılaşılmadığı sürece normal doğum yönteminin kullanılması gerektiği tüm hastanelere iletildi. Ayrıca sezaryen doğumlar için sigortadan ödenen ücret düşürülürken normal doğumunki yükseltildi. Yani özellikle özel hastaneler için sezaryenin cazibesi yok edilmeye çalışıldı. Açıkça ifade edilmedi ancak Dünya Sağlık Örgütü'nün yüzde 15 sınırı, Türkiye'de uygulanmaya başlandı.
ENGELLİYE NORMAL DOĞUM
Önceki gün Türkiye'nin en büyük doğum hastanelerinden biri olan Zekai Tahir Burak Hastanesi'ne anne adayı bir engelli doğum için geldi. Doktor muayenenin ardından "normal doğum"a karar verdi. Doğum normal, ancak anne adayı Mehtap normal değil. Engeli nedeniyle sık sık kasılma yaşıyor. Doğum anında yaşanacak bir kasılma hem kendisinin hem de bebeğin sonu olabilir.
Doktorun kararı karşısında şoke olan engelli kadının gözlerinden yaş süzülürken, anne ve babası çareyi özel hastanede buluyor. İlk başvuruda "sezaryen" deniyor. Ancak doğumun donanımlı bir hastanede olması kaçınılmaz. Tesadüf eseri olayı öğrendim. Zekai Tahir Burak'ın Başhekimi Dr. Leyla Mollamahmutoğlu'nu aradım. Leyla Hanım anne adayını başka bir doktora yönlendirdi. Sezaryenin şart olduğu sonucu çıktı. Mehtap dün anne oldu. Sağlıklı bir bebek dünyaya geldi.
SGK ve Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüştüm. Doğumla ilgili genelgeyi sordum. Anladığım şu ki, doktorlar normal doğuma zorlanmıyor. Ancak sözünü ettiğim yüzde 15'lik gizli kota doktorların işini zorlaştırıyor. Anne adayları normal doğum yapabilecekleri halde sezaryende ısrar edip bunu da bir şekilde başarınca kota doluyor. İşte o zaman engelli anne adayına normal doğum kalıyor.
Erdoğan SÜZER
esuzer@bugun.com.tr