Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjinin oluşumunda doğum şeklinin önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor. Sezaryen doğumların % 50’den fazlasının anne isteği ile gerçekleştiğini ve bu doğumların çocuklarda astım görülme sıklığını % 20 arttırdığını belirtiyor. Özellikle besin alerjisinin de sezaryen doğuma bağlı olduğunun altını çiziyor.
Normal yoldan doğan bebeklerin, sezaryen ile doğan bebeklere göre daha az alerji olduğunu belirten Tabak, bunun sebebini şöyle açıklıyor; “normal doğum ile dünyaya gelen bebekler, ilk kez doğum kanalında mikropla tanışıyor ve doğdukları andan itibaren bağışıklık sistemini güçlendirmek için mücadeleye başlıyorlar. Sezaryen ile doğan yani steril bir şekilde dünyaya gelen bebeklerde ise tam aksi oluyor” diyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, bilim adamlarının alerjinin artış nedenlerini araştırıldığını, bu araştırmalardan en kapsamlısının “Hijyen Hipotezi” olduğunu, bu hipotezde bağışıklık sisteminin bir teraziye benzetildiğini belirtiyor. Bağışıklık sistemini bir terazinin iki kolu gibi birbirinin aksi yönünde çalışan iki farklı sistemden oluştuğunu, bir kolun mikroplarla savaştığını, diğer bir kolun ise alerjik reaksiyonlardan sorumlu olduğunu söylüyor. Bağışıklık sisteminin mikroplarla çok temas etmesinin alerjiden uzaklaşmayı sağladığını, tam tersi durumlarda ise mikropla ne kadar az temas edilirse o kadar alerjinin arttığını dile getiriyor. Günümüzde ailelerin, bir yandan çocuklarını hastalıklardan korumaya çalıştığını, diğer bir yandan ise alerjik reaksiyona yatkın hale getirdiğini sözlerine ekliyor.
Sezaryen doğumun getirebileceği problemler açısından anneleri uyarırken, özellikle alerjik annelerin tıbbi bir zorunluluk olmadıkça sezaryen doğumu tercih etmemeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Manşetler
DUYURU-5