Acil Servis ve Kamu hastanelerindeki yığılmayı önlemek için de tercihli sevk sistemi uygulayacaklarını kaydeden Prof.Dr.Gümüş, aile hekimliğinden kamuya sevklerde katılım payını kaldıracaklarını ve bu sistemi öncelikle pilot uygulamada deneyeceklerini belirtti. Aile hekimliğindeki Cumartesi nöbeti için de ücretlerin artacağı sinyalini veren Gümüş, kamu hastanelerinin yükünün aile hekimliği tarafından kaydırılmasına çalışacaklarını söyledi.
RÖPORTAJ: Dr.İbrahim ERSOY / MEDİMAGAZİN
Buna yönelik bir çalışmanız var mı?
Aile hekimliğimizin yeni dönemde biraz daha sağlık alanındaki işlevini artırarak önemli bir aktör haline gelecek bir çalışma yapıyoruz. Hastaların aile hekimliği üzerinden kamu hastanelerine gitmesini teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Örneğin aile hekimliğinden hastanelere sevk edilen hastalardan katkı payının alınmaması gibi. Kamu hastanelerinin yükünün aile hekimliği tarafından kaydırılmasına çalışacağız. Bu da acil servisteki ve poliklinikteki yığılmayı önemli oranda önleyecek. Bununla ilgili pilot ilimizde çalışmalar yapacağız. Onları belirliyoruz.
Bu anlamda kamu hastanelerinden hasta kaybı olacak, bu da ekonomik kayıp anlamına gelmez mi?
Kamu hastanelerinin maddi anlamda kaybı olabilir. Ancak SGK ile yaptığımız görüşmelerde mümkünse performansları global bütçe içerisinde puanlarını artırarak yani 30 puan ise poliklinik, eğitim hastanesi 60 puan diyerek bunu aşacağız. Bunu pilot birkaç ilde çalışacağız. Yani Sosyal Güvenlik Kurumu ile Sağlık Bakanlığı birlikte çalışacaklar.
Tercihli bir sevk sistemi gibi bir şey mi? Daha önce 4 pilot ilde denenmişti değil mi?
Tercihli. Ama denenen illerde altyapı hazırlanmamıştı, özellikle hekim sayısı açıısından. Bu yıl yaklaşık 6 bin kadar hekim kadromuz geliyor Ağustos ayında. Seneye daha fazla. Bunların büyük bir kısmını aile hekimliğine kaydıracağız. Örneğin Bolu ilini ele alalım. Buraya ciddi bir aile hekimliği organizasyonu yaptık nüfusa göre. 2500 kişiye bir aile hekimliği koyduk.
Şu an 3.700 ortalama. O zaman o aile hekimliğinin işyükü çok artmaz. Daha önce bu organizasyon hiç yapılmadığı için bir anda aile hekimleri patlamıştı. Bunu bir iki ilimizde artılarını ve eksilerini, vatandaşımıza bir kamuoyu algısı yaptırarak, bilgilendirerek yapacağız. Aynı zamanda ultrason, röntgen sistemini de aile hekimliğine entegre edeceğiz. Yani vatandaşın yüzde 90 işinin çözüldüğü bir ortamı hazırlamamız gerekiyor.
Nöbetler de dahil olmak üzere sistemi yürüteceksiniz değil mi? Aile hekimliğinde cumartesi nöbetleri olmak üzere…
Aile hekimliğinde sadece cumartesi olmak üzere aynı çalışma koşularında aile hekimlerini teşvik etmemiz lazım burada. Baktığı hasta ve sevk ettiği hasta olarak, ek olarak performanslar olmak kaydıyla.
Aile hekimlerine mevcut durumdan artı bir şekilde getirisi olacak mı?
Bunun bir getirisini sağlayacağız.
Şunu söyleyebilir miyiz? Aile hekimleri cumartesi günü özel hastanede nöbet tutsa şu
kadar alıyor. Bunun yarısını verebiliriz diyebilir misiniz?
Buna çalışacağız. Aile hekimliği sistemi üzerinden eğer sevk zincirini oluşturacaksak burada bu performanslara ilave olacak. Baktığı hasta, sevk etme oranları aile hekimliğine ek katkı olarak verilecek. Bunu çalışıyoruz. Çünkü kamu hastanesine giden hastanın maliyeti devlete daha fazla. Aile hekimliğini biraz daha destekleriz. Hem vatandaş nezdinde, buradan geçmeden buraya gidemiyorum. Aslında itibarını arttırıcı bir sevk zinciri. Öbür türlü ben gitmek istediğim yere giderim diyor. Ama 12 liralık katkı payınının aile hekimliğinden gelen hastalardan alınmaması teşvik edici olur diye düşünüyorum. Büyük bir ihtimalle oradan daha çok gider. Şu anda 22 bin 500 aile hekimi var. Biz bunu 2015 sonu itibari ile 28 bine çıkarmak istiyoruz. O zaman aile hekimi başına nüfus 3 binlere düşüyor. Aile hekimliği sistemi doluyor. Bu kadroyu iyi kullanmamız lazım. Aksi takdirde bizim bütün kamu hastaneleri, doktorlar, kamu hastanelerini tamamen şişirip, patlatıp aile hekimliği sistemi de bizim çok da efektif olmamış oluyor.