Selülit; sıkışmış yağ hücrelerinin vücutta yarattıkları portakal kabuğu görünümü, aynı zamanda kadınların koırkulu rüyası...
Kıyafet seçiminde zor anlar yaşatan selülitler genetik yatkınlık ve hormonal nedenlerin yanı sıra; fazla kilolar, hareketsiz yaşam, hamilelik veya yanlış beslenme alışkanlıklarıyla tetikleniyor.
Selülitle mücadelenin en önemli adımlarından birinin beslenme olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Berna Ertuğ, selülitle verilen savaşta hangi besinlerin tercih edilmesi gerektiği ile ilgili bilgi verdi.
En çok kadınları etkiliyor!
Selülit oluşumunda kişinin genetik yapısı önemli bir etkendir. Annesinde selülit olan bir kadında selülit görülme olasılığı oldukça yüksektir. Bu durum, kilo problemi olmayan, hatta çok zayıf kadınlarda bile, selülit görülmesini açıklamaktadır. Özellikle östrojen hormonu nedeniyle daha çok kadınlarda görülen selülitin oluşumunu hızlandıran diğer faktörler ise, kilodaki ani değişiklikler, hareketsiz yaşam, yaşa bağlı cildin bağ dokusunun zayıflaması, hamilelik ve yanlış beslenme alışkanlıkları olarak gösterilebilir.
Yanlış beslenme alışkanlıkları selüliti tetikliyor
Özellikle yüksek karbonhidratlı ve yağlı besinlerin tüketimi selülit oluşumunu artırmaktadır. Selülit problemi yaşayanlarda fast-food tarzı beslenme alışkanlıkları yaygın şekilde gözlenmektedir. Damar tıkanıklıklarına neden olan trans yağları içeren sucuk, salam, sosis türevleri selülite yol açan gıdalar arasında yer almaktadır. Vücutta su tutulmasına neden olan tuz ve doymuş yağlar, cildi sıkılaştıran kolajen dokuyu yıkarak ciltteki sarkmalar meydana getiren rafine şeker ve fazla tüketildiğinde doğrudan yağ olarak depolanan alkol de selülit nedenlerindendir.
Günde 2-3 litre su tüketerek selülit oluşumu önlenebilir
Selülit oluşumunu engellemek ve var olan portakal kabuğu görünümünü hafifletmek için, en etkili tedavi yöntemlerinden biri de doğru beslenme alışkanlıkları kazanmaktır. Tıpkı bazı gıdaların selüliti tetikleyici etkisi olduğu gibi, bazılarının ise selülitle savaşmada oldukça etkili oldukları kabul edilmiştir. Kazanılması gereken beslenme alışkanlıklarının başında su tüketimi yer almaktadır. Gün boyu yeterli miktarda su tüketimiyle kan dolaşımı sağlanmakta ve vücutta ödemin oluşması önlenmektedir. Bu şekilde vücutta su toplanmasının ve sarkmaların önüne geçerek, selülit oluşumunu da engelleyen su, günde en az 2-3 litreolarak alınması gereken sıvının büyük çoğunluğunu oluşturmalıdır.
C vitamini selülit tedavisine yardımcı oluyor
Selülit tedavisinde vitamin ve mineral yönünden zengin beslenmek önemlidir. Özellikle iyi bir antioksidan olan C vitamini, ciltteki kolajen yapımında önemli bir pay sahibidir. Maydanoz, karnabahar, brokoli, portakal, kivi, limon, çilek, greyfurt, yeşilbiber gibi besinler içeren, C vitamini yönünden zengin menülerle selülit tedavisinde etkin sonuçlar alınabilmektedir. Beslenmede tavuk, yumurta, mantar, pırasa, bezelye, sarımsak, limon, armut gibi bakırdan zengin besinlere yer verilmelisine, kan basıncını düşürerek dolaşıma yardımcı olan muz, karpuz, havuç gibi potasyum bakımından zengin gıdaların tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Şok diyetlerden kaçının!
Yaz yaklaşıyor diye şok diyetler yapmak oldukça sakıncalıdır. Ciltte sarkmalara ve selülite neden olan, bilinçsizce yapılan şok diyetler yerine; ideal kiloya kavuşmak için diyetisyen kontrolünde doğru beslenme alışkanlıklarının geliştirilmesi doğru olacaktır. Ayrıca doğru beslenme alışkanlıklarına egzersiz ile destek vermek için, düzenli tempolu yürüyüşler ve selülit giderici egzersizler yapılmalıdır.