SGK'nın 10 Ocak 2011 tarihinde yayımladığı genelgeye şeker hastalarının tepkisi büyük. Diyabetle Yaşam Derneği, genelgeyle Türkiye'de 8 milyon şeker hastasının haklarının yok edildiğini vurgulayarak "Bu genelgeyle devletten şeker ölçüm çubuğu almak neredeyse imkasız hale getiriliyor" açıklamasını yaptı.
Diyabetle Yaşam Derneği Genel Başkanı Emine Alemdar, diyabetin yaşam boyu süren bir hastalık olduğunu hatırlatarak, "İyi takip edilmediği taktirde kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme kaybı ve körlük nöropati, ayak amputasyonları gibi ağır organ hasarları ortaya çıkar. Diyabette organ hasarlarını önlemenin tek yöntemi kan şeker kontrolüdür. Bunun için hastanın günde en az 3-4 kez düzenli ölçüm yapması ve değerlere göre insülin ya da hap tedavisinin ayarlanması gerekiyor. Düzenli kan şekeri ölçülen hastalarda diyabete bağlı organ hasarları yarı yarıya azalıyor. Bu nedenle dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde devlet diyabetli hastalara kan şeker ölçüm test çubuklarını ücretsiz sağlar." dedi.
Önceki uygulamayla yeni uygulama arasındaki fark
10 Ocak 2011'de yayımlanan genelgeden önceki uygulamadan da bahseden Alemdar, "Genelge yayımlanmadan önce hasta sağlık kurulu raporu alıyordu. Bu raporun içeriğinde hastanın ihtiyacı ve adedi belirleniyordu. Reçetesini ona göre yazdırıyor ve hiçbir bedel ödemeden eczaneden şeker ölçüm çubuklarını temin ediyordu. Şimdi nasıl? Hasta yine sağlık kurulu raporunu alıyor, doktoruna gidiyor. Eski uygulamada olduğu gibi ilaçlarla birlikte yazılmıyor strip. Ayrı bir reçeteye yazılıyor. Hasta eczaneye geliyor ve striplerini bedelini cebinden ödeyerek alıyor. Tabii ödeyebiliyorsa.
Eczacı 'reçeteyi teslim ettim' diye, hasta da 'teslim aldım' diye imzalıyor. Şahıs adına fatura kesiliyor. Evraklarını toplayan hasta SGK'nın ödeme bölümlerine gidiyor. Memura evrakları teslim ediyor. Eksiksiz ise memur belgeleri teslim alıyor. Hasta banka hesap numarasını veriyor. SGK, hastanın ödediği bedeli 2 ila 4 ay arasında yatırıyor. Uygulamada bir diğer konu da hastanın başvuruyu şahsen yapmak zorunda olması. Oysa hastalar arasında çocuklar, yaşlılar var. Dün 86 yaşında bir kadın aradı beni, 'ben bu işlemleri nasıl tek başıma yapacağım. O kuyruklarda şekerim yükselir' diye yardım istedi." diye konuştu.
Çubukların bedeli bir hasta için her ay 300-400 TL demek
SGK'nın bu kararı alel acele vermiş olduğunu belirten Alemdar, "Biz yeni bir uygulamaya geçilmesini istiyoruz. Bir kişi her ay 300 ila 400 TL çubuklara veriyor. Ailede 3 diyabet hastası var diyelim. Bu aile aylık 1000 TL nasıl ödesin? Bu konuyla ilgili bir sürü faks elimize geliyor. Diyabetli hastaların hakları sürekli ihlal ediliyor. Ödeme birimlerine gittiğimiz zaman bizim bu prosedürden haberimiz yok diyorlar. Bu duruma bir son verilsin" dedi.
54 yıldır diyabet hastası: Bu hakkın yeniden verilmesini istiyorum
Diyabet hastası Seramik sanatçısı Fahriye Hoşver ise, 54 yıllık Tip 1 diyabet hastası olduğuna vurgu yaparak, "Diyabetle bugüne kadar herhangi bir komplikasyon olmadan gelmemin nedeni eğitim ve şeker ölçümlerini düzenli yapıyor olma. Diyabetlilerin yemek yemeden önce ölçüm yapıp, ona göre insülini ve yemeğini düzenlemesi gerekiyor. Bu hakkın bizden alınması demek, ileriye yönelik komplikasyonların ortaya çıkması demektir. Bu da devlete olacak yükün daha da artması demek. Çünkü bir böbrek nakli, diyaliz gibi işlemler çubuklardan çok daha pahalıya mal olan uygulamalar." dedi.
Uygulama değişmezse Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı'na başvurulacak
22 yıllık diyabet hastası Avukat Çağrı Çakıcı da, "Ben bir hukukçu olarak bunu keyfi bir önerge olarak görüyorum. Bu genelgenin yayınlanmasında işlemde bulunan şahıslarla ilgili her türlü talepte bulunabiliriz. Strese bağlı olarak kişiler manevi tazminatta bulunabilirler. Eğer bir düzelme olmazsa Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı'na başvuracağız" dedi.
Üniversite öğrencisi 7 yıllık diyabetli: Biz bu uygulamayı, buyrun ölün olarak algılıyoruz
Diyabetle Yaşam Derneği'nin düzenlediği toplantıya birçok şeker hastası da katıldı. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyan Aynur Ayhan, 7 yıldır şeker hastası. Kardeşi de 8 yıllık diyabetli. Şikayetini, "Kardeşimin bir de çölyak hastalığı var. İkimiz yeşil kart üzerinden hizmet alıyorduk, ancak bize ısrarla artık yeşil kartlılara ödenmeyeceğini söylediler. Diyet bizim zorunluluğumuz var, şekerimizi sürekli takip etmek zorundayız. Kardeşim 13 yaşında. Biz bu uygulamayı, buyrun ölün olarak algılıyoruz. dedi.
33 yıllık diyabetli annesi: Bedeli karşılayamayan ailelerin çocukları ne olacak
"33 yıldır diyabetli annesiyim. Bize verilen eğitimlerde 'şeker çok iyi takip edilecek' dendi. Bu takibi ölçerek sağlayabiliyoruz ancak. Benim diyabet polikliniklerinde ve çevremde gözlemlediğim, aileler hep destek olmuşsa, stribi alabilmişse, maddi olanakları yeterliyse çocuklarının diyabeti gayet güzel gidiyor. İçim yanarak söylüyorum. Karşılayamayan ailelerde çocukların durumunu hiç iyi görmüyorsunuz. Temin eden ve edemeyen ailelerinin çocuklarının gelişiminde fark oluyor. Hiçbir zaman da tam olarak strip temini bize sağlanmadı. Günde 3 ölçüm/strip hakkı verilmişti. Oysa ideali 8'dir. Mesela yatarken ölçmemişseniz, ani ölüm riskini göze almışsınız demek olabiliyor. Düzenli takip için 8'i geçtik, günde 5 kere ölçebiliyor olmamız lazım. Hiçbir zaman kurumumuz bu 5 ölçümü bize temin etmedi. Umarım uğraşlarımız sonuç verir ve diğer ülkelerde olduğu gibi günde 8 ölçüme kavuşuruz."
Çiğdem İŞLER