Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Aşı konusunda bugün itibarıyla ihale süreçleri başladı. Kendi aşısını üretebilen ve aşıda araştırmayı da yapabilen bir dinamiği yine bugünlerde başlattık" dedi.
Bakan Müezzinoğlu, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından bu yıl 6'ncısı Antalya'daki Susesi Otel'de düzenlenen "OHSAD Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları"ndaki konuşmasında, sağlık hizmetinde sorunların ve sıkıntıların sürekli var olacağını, sorunların "dükkanın kapatıldığı zaman" bitebileceğini ancak kimsenin buna niyetinin olmadığını söyledi.
Türkiye'nin çok ağır bedeller ödediği, yerinde saydığı, geriye gittiği dönemlerin bulunduğunu dile getiren Müezzinoğlu, o zamanlarda cebinde 10 milyon dolar olanın 10 hastane alabildiğini kaydetti. O dönemlerden yer darlığından şikayet eder durumlara geldiklerini anlatan Müezzinoğlu, üç paydaşlardan birinin özel sektör, birinin üniversiteler, birinin de onları koordine eden Sağlık Bakanlığı olduğunu ifade etti.
Müezzinoğlu, kendisinden önceki konuşmacılar tarafından dile getirilen Sağlık Uygulama Tebliğinin (SUT) artırılmaması ile ilgili, SUT'un iki katına çıkarılması durumunda sağlıktaki sorunların çözülmeyeceğinin altını çizdi.
"Ülkede 20 bin uzman, 10 bin pratisyen hekim açığı dururken teknoloji dinamiklerini sağlıklı planlayamıyorsak bütçenin artırılması sorunları çözer mi?" diyen Müezzinoğlu, Türkiye'nin dinamiklerini ve mevcut yapıyı 360 derece değerlendireceklerini vurguladı.
Değerlendirmeyi yine yerinde saymayacak şekilde ileri noktalara taşıyacaklarını dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Sağlık hizmeti sunumunda esasında özel sektörüyle kamusuyla yakaladığımız önemli bir başarı var. Az önce değerli arkadaşımız söyledi. Hekime başvuru sayısı 2,2'den 8,2'ye çıktı. Tamam, iyi bir rakam ama Türkiye olarak arzu ettiğimiz yere götürmüyor. Çok güçlü bir sağlık tüketicisiyiz. Çok güçlü sağlık üreticilerinin gözü aydın. Dünya teknoloji üretiyor, Türkiye'ye satıyor. İlacı üretiyor Türkiye'ye satıyor. Ne güzel güçlü bir pazar var. Şimdi hekim arkadaşımızı 'Ne güzel 400 doğum yaptırmış, 350'si de sezaryen. Helal olsun. Alkışlayalım. Sezaryene daha çok para verelim' mi diyeceğiz. Yoksa 'arkadaş ne oluyor? 400 doğumdan 300'ü sezaryen. Hangi bilimsel veri, hangi akreditasyon, hangi kalite standardı bunu tartışmıyorsak, değerlendirmiyorsak, yalnız hizmeti çok kolay sunan ve gündelik memnuniyeti merkeze alan bir anlayışla sağlıklı noktaya gidebilir miyiz?"
- Sağlık turizminde hedef 25 milyar dolar
Bakan Müezzinoğlu, sağlık turizminde 2000'li yıllarda cebinde imkanı olan 100-120 bin vatandaşın yurtdışına giderek yaklaşık 1,5 milyar doları teşhis ya da tedaviye harcadığını belirterek, bugün yaklaşık 500 bin yabancıya 2,5 milyar dolar karşılığında sağlık hizmeti hizmet sunduklarını söyledi.
Bu rakamın ülke için çok küçük bir rakam olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, "Altyapıyı güçlü kurduğumuzda, vizyonumuzu güçlü koyduğumuzda 2018'lerde bu rakam 9-10 milyar dolara, inşallah 2023'te, bu ülkenin kuruluşunun 100. yıl dönümünde 20-25 milyar dolarlara gelecek. Hizmet ve tecrübe birikimi dünyada önde olan bir sağlık camiamız var" diye konuştu.
Sağlık konusunun kendileri için vazgeçilmez olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Aşı konusunda bugün itibarıyla ihale süreçleri başladı. Kendi aşısını üretebilen ve aşıda araştırmayı da yapabilen bir dinamiği yine bugünlerde başlattık. Buradaki arzumuz, birbirimizi cepheden görmeyelim. Birlikte ülkenin sağlık hizmeti sunumunu daha iyi noktalara taşıyan, hedefleri de birlikte şekillendiren, o hedeflere birlikte koşan bir anlayışı merkeze büyük oranda aldık. Tabii bürokrasiden kaynaklanan, zorlandığımız alanlar var. İşte evde nasıl 38 yıldır zorlanıyorsam, bürokraside de öyle zorlanıyorum ama evde geldiğimiz noktaya ve 13 yılda Türkiye'ye geldiğimiz noktaya baktığımızda da Allah'a şükür, arkada hoş seda var. Önemli olan o hoş sedayı daha dinamik hale getirebilmek."
- "2018'de şehir hastanelerinin yüzde 90'ı hizmete girecek"
Özel sağlık sektörüyle çalışabileceklerini vurgulayan Müezzinoğlu, onların sorun ve sıkıntılarının başlarının tacı olduğunu belirtti. Müezzinoğlu, bu sorunların hepsini çözeceği sözünü vermediğini dile getirerek, "Hepsini çözersek zaten hayat bitti demektir ama hepsini çözme derdimiz var, yenilerini de göğüsleme aklımız ve gayretimiz var" dedi.
Sağlık dinamiklerini çok daha iyi noktaya taşıma gibi görev ve sorumlulukları bulunan bir mesleğin mensupları olduklarını ifade eden Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehir hastaneleri, bu ülkenin insanlarına sağlık hizmeti sunumunda kalite açısından bir vizyon projedir. Örnek olarak Almanya'yı, Amerika'yı İngiltere'yi, Fransa'yı gösteren bir noktadan insanlarımızı çıkartmalıyız. Bu millet, büyük bir millet. Bu millet aklıyla çalışkanlığıyla gönlüyle iyi yönetildiği zaman onlardan geri kalan yönümüz asla olmamalıdır. Yeter ki bu iyi yönetimi, iyi organizasyonu, onun dinamiklerini de devreye sokarak iyi noktalara taşıyabilelim. Şehir hastaneleri sayısı 35 civarında. Yaklaşık 50 bin yatak kapasiteli olacak. 50 bin yatak kapasitesinden şu anda 26 bininin bütün bürokrasileri bitmiş, bir kısmının inşaat faaliyetleri hızla devam ediyor. Bir kısmının da bu süreci sürüyor ama 2018 sonu itibarıyla en az yüzde 90'ı hizmete girmiş olacak."
"Şehir hastaneleri 2016 yılından itibaren devreye girmeye başlayacak" diyen Müezzinoğlu, Türkiye'nin 2018'e gelindiğinde, 90 bin yatak kapasiteli hastaneleriyle dünyada bu kadar kısa sürede fiziki mekan değişimi ve dönüşümü yapan tek ülke olacağını kaydetti.