Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Kentleşmenin yoğun temposuna bağlı olarak gelişen geleneksel beslenmeden uzak, ev dışı hızlı beslenme gibi faktörlerle ortaya çıkan sağlıksız beslenme alışkanlıkları, toplumların sağlığını artık tehdit eder boyuta gelmiştir. Bu tehdidi bertaraf edebilmek için sağlıklı beslenmenin ulusal sağlık politikamızın merkezinde yer alması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Zirvede, aynı zamanda küçük gruplar halinde derinlemesine tartışmalara da imkan vereceği için toplumsal çalışmaları yönlendirme potansiyelinin de yükseleceğini vurgulayan Sare Davutoğlu, sağlıklı beslenmenin sadece belirli besin gruplarından, belirli miktarda kalori tüketmek anlamına gelmediğini kaydetti.
Davutoğlu, üretimden sofraya gelinceye kadar her aşamada besin maddelerinin belirli kriterleri karşılaması, aynı zamanda kişiye özel miktarda tüketilmesinin önemine değinerek, "Ancak böylece toplum sağlığını koruyan, geliştiren, bedensel ve ruhsal birçok hastalığı önleyen kaliteli beslenmeyi yaygınlaştırmamız mümkün olacaktır. Bugün beslenme ve sağlık ilişkisini araştıran pek çok sağlık araştırmasının verileri, yanlış beslenme sonucunda kanser dahil pek çok kronik hastalık riskinin arttığını ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Avrupa Kanser ve Beslenme Çalışması'na katılan denek verilerinin sonuçlarını açıklayan Sare Davutoğlu, bireyselleştirilmiş daha sağlıklı beslenme pratiklerinin, bazı hastalıklarla ilgili riskleri azaltacağının ön görüldüğünü bildirdi.
Davutoğlu, şunları söyledi: "Kentleşmenin yoğun temposuna bağlı olarak gelişen geleneksel beslenmeden uzak, ev dışı hızlı beslenme gibi faktörlerle ortaya çıkan sağlıksız beslenme alışkanlıkları, toplumların sağlığını artık tehdit eder boyuta gelmiştir. Bu tehdidi bertaraf edebilmek için sağlıklı beslenmenin ulusal sağlık politikamızın merkezinde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda bireylerin beslenme alışkanlıkları anlamında eğitilmesi, besin güvenliğinin sağlanması ve tüketici bilinciyle farkındalık oluşturulmasını önemli buluyorum."
Fiziksel aktivitenin ruh ve beden sağlığını etkileyen faktörler arasında yer aldığını, hareketsiz yaşam tarzının toplum sağlığını olumsuz etkilediğine vurgu yapan Davutoğlu, bunun neden olduğu hastalık ve sorunların kaygı verici düzeye ulaştığını, otoritelerin ifade ettiğini aktardı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, hareketsiz yaşama bağlı sağlık sorunları nedeniyle yılda 1.9 milyon kişinin hayatını kaybettiğini anlatan Davutoğlu, şu bilgileri paylaştı: "Dünya genelinde meme ve kolon kanseri ile diyabet olgularının yaklaşık yüzde 10-16, kalp damar hastalıklarının yüzde 22'sini hareketsiz yaşam neden olmaktadır. Fiziksel aktivitenin birçok hastalık için hem önleyici, hem de iyileştirici etkiye sahip olduğu hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Düzenli fiziksel aktivitenin kilo fazlalığıyla obezite, Tip 2 Diyabet ve kanser de dahil olmak üzere koroner kalp hastalıkları riskini büyük oranda azalttığı gösterildi. Çocukluktan itibaren fiziksel aktiviye ait bilinç düzeyini geliştirmek, sağlıklı beslenme bilincini geliştirmek kadar önemli. Dengeli ve doğal beslenmeyle düzenli uyku ve spor bedensel, ruhsal hayat kalitemizi artıracaktır."
Sare Davutoğlu, katılımcılara tavsiyelerde bulunarak, "Tüketici bilincimizi artırarak, doğal besin ürünlerini tercih ederek, aslında hem kendimize hem de topluma katkıda bulunabiliriz. Alacağımız küçük önlemler ve günlük hayatımızın rutinlerini değiştirerek daha sağlıklı bir yaşama adım atmak mümkün, bunu bütün insanımız hak ediyor" diye konuştu.
Davutoğlu, konuşmasının sonunda, ulusal ve uluslararası bilgi ve deneyimlerin paylaşılarak sağlıklı ve doğal beslenme yol haritasının çizileceği zirveyi planlayan ve hayata geçirenlere teşekkür ederek, katılımcıları tebrik etti.