Salgın var ise özel hastaneleri devreye sokun!

Tüm dünyayı saran "medyatik salgın" domuz gribi, "son dakika" haberleriyle günlük hayatımıza girdi: Hastalığa yakalananlar, aşı uygulananlar, ölenler...

Tüm dünyayı saran "medyatik salgın" domuz gribi, "son dakika" haberleriyle günlük hayatımıza girdi: Hastalığa yakalananlar, aşı uygulananlar, ölenler...

Hepsini an be an izliyoruz. Özellikle çocuk sahibi ailelerde ciddi endişeler yaşanıyor. Nasıl olmasınlar? "Giderek abartılan haber sağanağı altında" sakin kalmak mümkün mü? Bu noktada özel bir hastanenin başhekiminden aldığım bilgileri paylaşmak istiyorum. Merak ettiğim, hastaneye domuz gribi şüphesiyle gelenlere yönelik neler yapıldığını öğrenmekti.

Soru-yanıt aktarayım isterseniz.

- Hastanenizde domuz gribi testi yapılıyor mu?

"Domuz gribi virüsü bana bulaştı mı, öğrenmek istiyorum" diyerek başvuranlara test yapmıyoruz. Hiçbir hastane yapmıyor. Ancak bu yönde bir şüphe belirmiş, bazı belirtiler ortaya çıkmış ise öncelikle hastanın influenza (grip virüsü) olup olmadığına bakıyoruz. Bu test birkaç saat içinde sonuçlanıyor. Ancak bu test, virüsün domuz gribi mi, kuş gribi mi, normal grip mi olduğunu söylemiyor. Eğer hasta hamile, çocuk ve 65 yaş üstünde ise başka bir deyişle hasta risk grupları içindeyse antiviral tedaviye başlıyoruz. Ardından da iki gün içinde sonuçlanan nihai test yapılıyor ve hastanın domuz gribi olup olmadığı ortaya çıkıyor. Nitekim bu konuda izlenecek yol, Sağlık Bakanlığı tarafından tüm hastanelere duyuruldu.

- Peki şu anda domuz gribi teşhisiyle hastanenizde yatan kimse var mı?

Hayır. Ama şüphe nedeniyle antiviral tedavisine başladığımız ve test sonucunu beklediğimiz bir iki hastamız var. Ancak kamuoyunda tartışıldığı gibi bir salgını teyit eden trafik yok.

- Peki bu bir salgın halinde değilse, neden sağlık sigorta şirketleri, domuz gribi vakalarının tedavisini "salgın hastalık kapsamında" olduğu gerekçesiyle reddediyor?

Şu anda sağlık sigortası olanlar ağır grip vakaları nedeniyle hastanede tedavi gördüğünde, eğer domuz gribi değillerse ödemelerini sağlık sigortasından alabiliyorlar. Eğer domuz gribine yakalanırlarsa ve hastanenin devletle bir anlaşması yoksa ödemeyi kendi cebinden yapmak zorundalar.

- Diyelim ki bu bir salgın. Devlet hastanelerinde yoğunluk nedeniyle gecikmeler yaşanabilir. Bu noktada parasını ödeyemeyen hastalara bakmayacak mısınız?

İnşallah o seviyelerde bir durum oluşmaz. Ancak özel haller durumunda tüm hastaneler, Sağlık Bakanlığı'nın emrine girer. Savaş durumu, salgın durumu gibi...

Yani o gün geldiğinde hiç kimse, hiçbir hastane ödemenin kimin tarafından yapıldığına bakmadan salgınla mücadele etmek zorunda kalır... 

Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığından yapılan açıklamalara göre, salgın başlamak üzere. Peki en azından tüm hastanelerin hastalara yönelik ücretsiz (ya da en azından bir bölümünü devletin karşılayacağı) bilgilendirici ve yönlendirici birimler açması gerekmiyor mu? Bunun için binlerce kişinin ölmesini mi bekleyeceğiz?

Bu soruların muhatabı elbette hükümet. Yapılan açıklamalara baktığımda sadece "korunun" deniyor.

Halbuki korunmanın pek kolay olmadığı bir salgın başlıyor. En azından bu hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu bilsek. Ve erken teşhis ile doğru yönlendirmeler için özel sağlık kuruluşlarını da harekele geçirebilsek.

Yavuz Semerci-Habertürk

Manşetler

DUYURU-5