Sağlıkta şiddetli geçimsizlik!

Gün geçmiyor ki medyada karşımıza bir şiddet haberi karşımıza çıkmasın.

Gün geçmiyor ki medyada karşımıza bir şiddet haberi karşımıza çıkmasın. Bu cümleyi sağlıkçılar için şöyle revize edebiliriz: Gün geçmiyor ki acilde/serviste/poliklinikte/bahçede bir şiddet vakasına tanık olmayalım! 

* * *
Şiddet, insanın fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne yönelik her türlü maddi ve manevi olumsuz davranış. Evet, sadece kurşunlama, bıçaklama, darp değil; sözlü hakaretler, tacizler, küfürler ve muayene alanına müdahaleler karşılaşılan şiddetin en yaygın biçimleridir. 
* * *
Toplumumuzda yaygın gördüğümüz şiddete en çok maruz kalan meslek grubu sağlık çalışanlarıdır. İnsana fiziken ve ruhen en yakın meslek grubu sağlıkçılardır. Aslında bu durum şiddete en uzak durumda olanların sağlıkçılar olması gerektiğini ifade etmesi gerekir. Hastalar, yakınları kadar ilgi ve şefkat görür sağlıkçılardan. Ailesine açıklayamadığı mahrem konuları sağlık personeline söyler. 

Şiddetin en çok yaşandığı bölümlerin başında acil servisler gelmektedir. Yapılan araştırmalarda acil servislerden sonra en çok şiddet  geriatri, psikiyatri ve yoğun bakımlarda görülmektedir. 

Acil serviste şiddetin birçok nedeni arasından iki tanesini sayalım. Birincisi; yaralı, hasta ve yakınlarının ciddi kaygı içinde olmaları. İkincisi; hasta yakınlarının sağlıklarının  söz konusu hastalıktan çok tedavi ve bakım yetersizliği ile oluştuğunu düşünmeleri. Birinci neden sağlık çalışanlarında empati gerekliliğini vurgular. İkinci neden ise toplumdaki sağlık algısının çarpıklığına işaret eder. 
* * * 
Sağlıkçıya görev başında yapılan şiddete en sert tepkiyi orada sağlık hizmeti almak için bekleyen diğer vatandaşlar göstermeli değil mi? Zira biraz sonra muayene olacağı doktoru bir önceki vatandaş darp ettiği için kendisi de mağdur olmayacak mı? 
* * *
Ne yazık ki toplum olarak “neme lazımcılık” vicdanlarımıza kadar işlemiş. Şiddete müdahale etmiyorsan sistemin sağlıkta şiddetten dolayı yavaşlamasından da şikâyet etme hakkın sorgulanmaz mı? Demokratik sistemlerde halk; kurulu sistemlerin sadece tüketicisi değil aynı zamanda koruyucusu ve geliştiricisidir. Nasıl ki yol verilmeyen her ambulans bir acil vakaya müdahalenin gecikmesi anlamına geliyorsa, sağlık personeline uygulanan şiddet aslında kendimize, kendi sağlığımıza yönelmiş saldırıdır. 

Dr. Yasin Akar
dryasinakar@yahoo.com

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ