Sağlıkta Ar-Ge ve üretim çalışmalarının yapılabileceği bir "Sağlık Vadisi" kurulacak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlıkta ilaç, malzeme ve tıbbi cihaz konusunda Ar-Ge ve üretim çalışmalarının yapılabileceği bir "Sağlık Vadisi" kurulacağını açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlıkta ilaç, malzeme ve tıbbi cihaz konusunda Ar-Ge ve üretim çalışmalarının yapılabileceği bir "Sağlık Vadisi" kurulacağını bildirdi.

Koca, resmi açılışı 14 Mart Tıp Bayramı'nda yapılacak, ancak bir süre önce hasta kabulüne başlanılan Ankara Şehir Hastanesinde, basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi, soruları yanıtladı.

Şehir Hastanelerinin büyük olmasından kaynaklı bir ulaşım sorunu yaşanıp yaşanmadığına ilişkin soru üzerine Koca, dünyada her geçen gün birçok birimin, hastanenin bir arada bulunduğu, büyük ölçekli yapıların yer aldığını söyledi.

Zaman içinde Türkiye'de de küçük hastanelerin her geçen gün devre dışı kaldığı, büyük, nitelikli, özellikle hastanelerin dev hastane kompleksinin devreye girdiği yapılar oluşmaya başladığını ifade eden Koca, "Dünyadaki trend de bu. Hastanın hizmetini bir yerde verebilir olma, ihtisaslaşma, branşlaşma." dedi.

Bakan Koca, büyük ölçekli yapılarda bir yerden bir yere geçiş sorunlarının olabildiğine işaret ederek, "Fakat mimaride her bloğun girişi söz konusu. Yani kadın doğum hastanesine gidecekseniz, kadın doğum birimine, çocuğa gidecekseniz çocuk birimine. Şu an burada bütün birimler devreye girmediği için birtakım sorunlar yaşanmıyor değil." diye konuştu.

Hastanın bir yerden bir yere taşınmasını pratik şekilde yapmak istediklerini vurgulayan Koca, taşıma sistemlerinin ve yürüyen bantların daha yoğunlaştırılacağını söyledi.

Bakan Koca, Türkiye'deki hastanelerin artık hizmet alınabilir fiziki şartları taşımadığını belirterek, "Nitelikli, özellikli hizmetleri verebilir olduğumuz, yani mükemmeliyet merkezlerini oluşturduğumuz büyük yapılara ihtiyaç vardı." şeklinde konuştu.

- "Geleceğin hastanelerini inşa ediyoruz"

Dünya ölçeğinde sağlıkta her geçen gün önemli mesafeler kateden Türkiye'nin, özellikle sağlık turizminde önemli bir noktaya geldiğinin altını çizen Koca, sözlerine şöyle devam etti:

"Sağlık turizminden dolayı bunlar yapıldı anlamında söylemiyorum ama tersinden, bu yapıların sağlık turizminin de ana unsuru olacağını belirtiyorum. Özellikle bölgede dünya ölçeğinde, şehirlerinde bu ölçekte mükemmeliyet merkezleri olan, bulunduğu bölgenin sağlık üssü olabilen yapıların bir benzerini dünyada görmek mümkün olmayacak. Yani, biz sadece Türkiye'nin değil şu dönemde geleceğin dünyasının hastanelerini inşa ediyoruz."

İlave bir ücret uygulaması olup olmayacağına ilişkin de açıklamalarda bulunan Koca, dünyada benzeri olmayan bir geri ödeme sistemi bulunduğunu ifade etti.

Bakan Koca, "82 milyonu sistemin içinde barındıran ve olabildiğince geniş tutan ve hastadan da katılım anlamında yine dünya ölçeğinde en düşük katılımı alan bir sağlık sitemine sahibiz." bilgisini verdi.

Bakan Koca, katılım payına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Acil ve yoğun bakım hizmetlerinden, yatan ve ameliyat edilen hastalardan, laboratuvardan, görüntülemeden katılım payı almıyoruz. Katılım payının alındığı yer acil ve zorunlu olmayan, daha çok poliklinik hizmetlerinden aldığımız bir hizmet. Bu poliklinik hizmetlerinden aldığımız katılım payı ise hastane tipine göre 6-7-8 lira olarak alınıyor. Sağlık hizmetinin içinde alınan katılım payının toplam içindeki payı yüzde 2,7. Yani sürdürülebilirlik veya buradaki geliri artırmaya yönelik bir katılım payından bahsetmiyorum. Tamamen talep ve istismarı önlemeye yönelik konulan bir katılım payı. İlaç ve hizmet dahil olmak üzere katılım payının oranı yüzde 5,9. Kanser gibi bazı ilaçlardan da alınmıyor. Buradan bir gelir elde etmek maksadıyla konulan bir şey değil. Şehir hastanelerimizde ise bu konfora, fiziki şartlara, teknolojiye şaşkınlığını ifade eden çok hastamız var. Hatta ilave bir ücret alınıp alınmayacağını soran çok hastamız var. Bu hastanelerde dün devlet hastanesine nasıl gidiliyorduysa bugün de buraya aynı şekilde gelinecek, ekstra ilave herhangi bir ücret asla söz konusu değil."

Geri ödeme sisteminin her geçen gün kapsamının da genişletildiğine dikkati çeken ve hastanın cebinden çıkan paranın azaldığı bir sisteme doğru şekillendirildiğine işaret eden Koca, "Bu anlamda katılım payı ile gelir oluşturma veya sağlık giderlerini azaltma gibi bir hedeften öte ana hedefimiz, özel sektörde bile farkın alınmadığı özellikli işlemlerin sayısının artığı bir hedef içindeyiz." dedi.

Koca, bundan sonraki süreçte hizmeti daha da sürdürülebilir kılmak için dışa bağımlılığı azaltan bir döneme girildiğine dikkati çekerek, "Yeni dönemde benim şahsen kendimi en çok sorumlu gördüğüm Sayın Cumhurbaşkanımızın son derece önemsediği yerlileşme ve millileşme noktasında da bundan sonraki süreçte çok yoğun bir gayret içinde olacağız." ifadelerini kullandı.

- "Personel anlamında bir sorunumuz yok"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ankara Şehir Hastanesinin tüm birimleriyle faaliyete geçtiğinde hastanede 12 bin personelin çalışacağını vurgulayarak, "Şu an için yaklaşık 4 bine yakın personel var. Bunun 2 bini sağlık personeli ve 920'si hekim olmak üzere aktif çalışıyor. Personel anlamında bir sorunumuz yok." açıklamasında bulundu.

Görüntüleme uygulamalarında aksaklık yaşanıp yaşanmadığına ilişkin soru üzerine Koca, yeni dönemde sistemin niteliğini artırmak ve vatandaşa daha kaliteli hizmet verebilmek için randevu sisteminin daha aktif devrede olmasını arzuladıklarını dile getirdi.

Koca, "Performans sistemi dahil olmak üzere birtakım farklı yaklaşımlarla özendirerek, vatandaşın randevu sistemiyle gelişini kolaylaştırmayı hedefliyoruz." dedi.

Koca, MR ve tomografi cihazlarının sayısı anlamında herhangi bir sorun bulunmadığına işaret ederek, "Şunu çok net söylüyorum, şehir hastanelerinde, ne acil poliklinik sayısında ne ameliyat sayısında ne yoğun bakım doluluk oranında ne hasta yatan oranında herhangi bir garanti asla söz konusu değil." diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının şehir hastaneleri için asla "borç yüklenim anlaşması" adı altında bir sözleşmeyi imzalamadığının altını çizen Koca, "Biz sadece vereceğimiz kiradan sorumluyuz. Herhalde devlet kirasını da vermemezlik yapmayacak. Borç yüklenim anlaşması anlamında herhangi bir sözümüz yok." şeklinde konuştu.

Koca, şehir hastanelerinin yeni dönemde hem araştırmanın hem çalışmanın hem hizmetin son noktada hizmet verilen sağlık üslerini, aynı zamanda her geçen gün markalaştırmak istediklerini bildirdi.

- "Sağlık vadisi planlıyoruz"

İlaçta yerlileşme konusundaki hedeflerin ne olduğunun sorulması üzerine Koca, ilaçta yüzde 54, malzemede yüzde 82, cihazda yüzde 84, aşıda ise yüzde yüze yakın bir dışa bağımlılığın söz konusu olduğuna değindi.

Bakan Koca, difteri-tetanos aşısının ilk defa yerli üretiminin ruhsatlandırılarak piyasaya verileceğini ifade ederek, 2023 yılına kadarki zaman diliminde aşıları yüzde yüz yerlileştirmek istediklerini anlattı.

Bu konuda yoğun gayretleri olduğu bilgisini veren Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dışa bağımlı olduğumuz 10-12 milyar dolar gibi miktarın ise en az yarısını, 2023 yılına kadar yerlileştirmeye götürüyoruz. Bununla ilgili, üzerinde geldiğimden bu yana düşündüğümüz özellikle Hacettepe, ODTÜ, Bilkent ve Şehir Hastanemizin olduğu bu lokasyonu, üst tarafında Halk Sağlığı ve benzeri laboratuvarlarımızın bulunduğu bir alan var. O alanın bir kısmı Bakanlığa geçmiş oldu. Daha da genişleterek, burayı bir sağlık vadisi yapmak istiyoruz. Bizim TÜSEB yapısının enstitülerinin de içinde yer aldığı, sorumluluğunda ve organizasyonunda olan hem Ar-Ge'si ile hem üretime kadar giden bir sağlık vadisi planlıyoruz. Bununla ilgili arazi mülkiyetleri dahil olmak üzere bununla adımlar atılmış oldu. Ben önümüzdeki dönem en büyük yapacağımız ve yapmamız gereken işin yerlileşme ve millileşme olduğuna inanıyorum."

Koca, yeni dönemde kanser, beyin cerrahisi ve benzeri müdahaleler gibi vatandaşı etkileyebilecek özellikli işlemleri her geçen gün özelde dahi farkın alınmadığı bir dönemi hedeflediklerinin aktardı.

Taşınan hastanelerin ve tıbbi cihazlarının nasıl kullanılacağına ilişkin bir soruya karşılık Bakan Koca, cihazlarla ilgili bir sorun bulunmadığını söyledi.

Sadece şehir hastanelerinin yapılmadığını, her yıl açılışı yapılan bir taraftan da inşaatına başlanılan ortalama yılda 7 bin yataklı hastane yapılarının devreye girdiği bir yapının olduğundan bahseden Koca, Bakanlığın kendi imkanlarıyla yaptığı birçok hastanenin olduğunu söyledi.

Hastanelerin taşınmasıyla eski hastanelerin yerinin ne olacağı konusunda ise Koca, "Biz yeni dönemde, eski hastanelerin yerine binalar yapan değil eski hastanelerin yerine de imkanlar ölçüsünde yine sağlık ve eğitim amaçlı kullanmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Bin dönüm arazi üzerine sağlık teknokent kurulacak"

Şehir hastanelerinin aile sağlığı merkezlerine giden hasta sayısını azalttığı yönündeki bir soruyu Koca, "Birinci basamakla ilgili her hangi bir tavizimiz yok. Eski yapıların bulunduğu yerlerde, Aile Sağlığı Merkezleri dahil olmak üzere hatta yeni planda birçok araziyi birinci basamak hizmetleri için kullanmanın imarda yeri de açılmış oldu. Bu anlamda biz birinci basamaktan taviz vermiyor olacağız. Şehir hastaneleri aksine bunu azaltan değil bunu düzenleyen bir noktaya doğru işlev görecek." şeklinde cevaplandırdı.

Sağlık Vadisinin nasıl planlandığına ilişkin soru üzerine de Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Buradan kastım, büyük yapılar değil. Özellikle sağlığa odaklanmış bir teknokent yapısı, üniversitelerin özellikle burada aktif yer aldığı. Bizim TÜSEB gibi enstitülerden oluşan yapımızın Ar-Ge'yi şekillendiren hedef, ürün odaklı bir yapı olarak fonksiyon görecek. TÜSEB'in de burada dominant bir yapısı olacak. Özellikle yazılım, ilaç, malzeme ve cihaz gibi Ar-Ge ve üretim hedefli bir yapı olacak. Bin dönümden aşağı olmayan bir alanı kaplayacak."

Program sonunda Bakan Koca medya kuruluşları temsilcileriyle birlikte hastaneyi gezerek incelemelerde bulundu.

Manşetler

DUYURU-4