Sağlıklı bir vücut için D vitamini

D vitamini yetersizliği kemik gelişimini bozduğu gibi çok sayıda hastalığa da sebep oluyor.

Özel Nişantaşı Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yıldırım vitamini yetersizliğinin ülkemizdeki kadın ve çocuklarda yol açtığı önemli sağlık sorunlarına değindi.

D vitamini vücudumuz için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Ne yazık ki toplumumuz da sağlıklı görünen bireylerde bile D vitamini düzeyi istenilen değerlerin çok altında saptanmaktadır ve bütün dünya’da D vitamini yetersizliği önü alınmaz bir salgın olarak etkisini sürdürmektedir. Bu sessiz salgın sadece kemik hastalığına neden olmamakta, henüz kemik hastalığı oluşmadan başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, nöropsikiatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa yol açabilmektedir.

Vücudumuz, güneş ışığının deriyle teması sonucunda, ihtiyacı olan D vitamininin büyük bölümünü üretebilmektedir. D vitamini ayrıca yumurta sarısı, balığın karaciğer yağı ile somon, ringa ve uskumru gibi yağlı balıklarda bulunmakta veya balık yağı hapları şeklinde alınabilmektedir. Günlük D vitamini ihtiyacı 400 ünite olarak kabul edilmektedir. Ancak Cerrahpaşa tıp fakültesinde yapılmış olan çalışmalarda gösterilmiştir ki ülkemizde günlük 400 ünite D vitamini verilerek kontrol edilen sağlıklı çocuklarda kan D vitamini düzeyi istenen düzeylere çıkmamaktadır. Bu çalışmada ancak günlük 600 ünite D vitamini verilerek sağlıklı çocuklarda yeterli D vitamini düzeyine ulaşılabilmiştir. Sağlıklı güneşlenme ve cildi korumak için dikkatli olunmalı aşırı ve korumasız güneşlenmenin cilt kanserlerine yol açabileceği gibi sürekli güneş koruyucu kremlerle güneşe çıkmanın da vücudumuzun D vitamini üretmesini olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır.

Çalışmalar çok sayıda genin aktifleşmesi ve düzgün çalışabilmesinin yeterli D vitaminin bulunmasına bağlı olduğunu göstermiştir. Bu etkilenmenin özellikle anne karnından itibaren başladığı ve bebeklerin sağlıklı gelişimi açısından gebelerin kan D vitamini düzeyinin çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Her ne kadar D vitamini denildiğinde ilk akla gelen kemik ve kalsiyum metabolizması üzerine olan etkileri olsa da, anne karnındayken başlayan D vitamini yetersizliğinin, prematurite ve düşüklere yol açabildiği, aynı zamanda bu bebeklerde ileride şizofreni, bipolar bozukluk, otizm, tip I diyabet, alerji, astım, diş çürükleri, osteoporoz gibi hastalıkların daha sık görülebildiği de gösterilmiştir.

GÜNEŞ D VİTAMİNİ KAYNAĞI

Güneşli bir coğrafyada yaşamamıza rağmen kadınların ortalama D vitamini düzeyinin ülkemizde çok düşük olduğu bilinmektedir. Bu nedenle özellikle gebe kalmadan önce anne adaylarının günlük olarak folik asit, demir ve vitamin takviyesi alması sağlıklı bir bebek dünyaya getirmeleri açısından çok önemlidir. Doğum sonrasında da emzirdikleri süre boyunca aynen gebelik de olduğu gibi beslenmesine dikkat eden ve vitamin takviyelerini almaya devam eden annelerin bebekleri için daha iyi ve kaliteli süt üretebildiği bilinmektedir.

Bebekler de D vitamini takviyesi doğum sonrası erken dönemde başlatılmaktadır. Anne sütünde yeterli D vitamini bulunmadığı gibi bebeklerde kendi D vitaminlerini sentezleyecek kadar güneşe maruz kalmamaktadır. Hem güneş ile temas etse bile büyümekte olan bebek vücudunun ihtiyacı olan D vitamini düzeyi bebeğin dışarıdan D vitamini almadan sağlayabileceğinden fazladır.

Eğer bebeklerde uygun süre ve dozda D vitamini verilmeyecek olursa kalsiyum metabolizması bozulmakta, kemik yapısında raşitizm denilen hastalığın bulguları oluşmakta ve tüm vücudu ilgilendiren yukarıda da bahsedilmiş olan hastalık riskleri ortaya çıkmaktadır. Her çocuk 1 yaşına kadar günlük olarak D vitaminini almalıdır. Zamanla kemik olgunlaşmasının göstergesi olarak bıngıldak yapısı kapanınca D vitamini dışarıdan verilmez ve bebek kendi sentezlediği D vitamini ile yaşamını sağlıklı olarak devam ettirebilir. Ancak aşırı korumacı olup bebekleri güneş ile temas ettirmez isek bu da D vitamini sentezini olumsuz etkilemektedir. Bu açıdan bebeklerin her gün en az 15 dakika çok sert olmayan gün ışığına maruz bırakılması tavsiye edilmektedir.

Manşetler

DUYURU-4