Özellikle sağlık açısından yumurta, et ve süt gibi zengin protein içeriğine sahip balık eti, A, D, K ve B grubu vitaminler, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko gibi mineraller yönünden de iyi bir kaynak. İnsan vücudunda üretilemeyip mutlaka dışarıdan alınması gereken EPA ve DHA gibi çoklu doymamış yağ asitleri açısından çok zengin. Uzmanlar anne adaylarının, yaşlıların ve çocukların, daha dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri için haftada düzenli olarak iki defa, hijyenik şartlarda üretilmiş ve temiz sulardan avlanmış balık yemesini öneriyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taçnur Baygar, Türkiye'de balık tüketiminin yetersiz olduğunu ve halkın su ürünlerine yeterince değer vermediğini söyledi. TÜİK verilerine göre yıllık kişi başına balık tüketimi 6,32 kg.'ken bunun dünya ortalamasının 16,3 kg., AB ülkelerinde 23,8 kg., gelişmekte olan diğer ülkelerde ise 14,3 kg. olduğunu, Japonya, Norveç ve İzlanda'da ise 75 kg.'lara kadar çıktığını belirtti.
Dekan Baygar, balık yemenin insan sağlığına olumlu etkisi bilimsel çalışmalarla ispatlanmış olmasına rağmen hala gerçek değerinin tam olarak anlaşılamadığını vurguladı: "Balık, ülkemizde oldukça sık görülen kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, kolesterol, hipertansiyon, şizofreni, alzheimer gibi zihinsel hastalıkların engellenmesinde, anne karnındaki ve doğum sonrasındaki bebeğin sağlıklı gelişiminde, görme bozukluklarının önüne geçilmesinde, hafızanın güçlendirilmesinde, eklem ağrılarının giderilmesinde, menopoz etkilerinin azaltılmasında oldukça faydalı."
Balık etinin, çocukların gelişiminde etkili olan lizin, kan oluşumunda önemli katkısı olan triptofan ve nebati kaynaklarda az bulunan lösin, treonin ve diğer esansiyel aminoasitlerce zengin olduğunu belirten Prof. Dr. Taçnur Baygar, "Kasaplık büyükbaş hayvan etlerine oranla daha az bağ doku içeriyor. Özellikle yaşlı ve çocuk beslenmesinde değeri daha da artıyor" şeklinde konuştu.