Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Sağlık turizminde bölgenin güçlü ülkesi olmayı hedefliyoruz. Bu anlamda, yetişmiş insan kalitesi, tecrübesi ve teknolojik donanımı itibariyle güçlü bir altyapıya sahibiz. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde bu altyapı daha da ileri noktaya gidecek" dedi.
Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu, ilk toplantısını Sağlık Bakanlığında yaptı.
Bakan Müezzinoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, kurulun 7 Şubat 2015 tarihinde Başbakanlık Genelgesi ile oluşturulduğunu hatırlatarak, kurula Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş'ün başkanlık ettiğini ve çalışmaların Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğünün sekretaryasında yürütüldüğünü söyledi.
Bu alandaki yol haritasının yapılacak çalışmalar sonrasında şekilleneceğini anlatan Müezzinoğlu, "Sağlık turizmi, ülkemizin sağlıktaki gelecek vizyonu adına en çok önemsediğimiz güçlü ayaklardan biridir" dedi.
Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlık hizmeti sunumunda çok önemli bir mesafe aldığını vurgulayarak, "Bundan sonraki süreçte mevcut hizmet standardını geliştirerek kalitesini yükseltmekle ilgili bir taraftan çalışmalar devam ederken, diğer taraftan da sağlık turizminde bölgenin güçlü ülkesi olmayı hedefliyoruz. Bu anlamda, yetişmiş insan kalitesi, tecrübesi ve teknolojik donanımı itibariyle güçlü bir alt yapıya sahibiz. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde bu alt yapı daha da ileri noktaya gidecek" diye konuştu.
Koordinasyon Kuruluna önemli görevler düştüğünü dile getiren Müezzinoğlu, elbirliği ile Türkiye'nin sağlık turizminde hak ettiği payı almayı başaracağını ümit ettiklerini kaydetti.
-"Serbest Bölge ile ilgili yasa tasarımız, TBMM'ye gönderildi"
Konuşmaların ardından bir gazetecinin, "Mevzuata ilişkin hazırlıklar tamam mı?" sorusu üzerine de Müezzinoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının kurulduğunu hatırlatarak, ilk altı ayın içinde yasal olarak Kanser Enstitüsü ile Akreditasyon Enstitüsünün kurulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı konusunda kurumsal yapılanmayı başlattıklarını dile getiren Müezzinoğlu, "Bu hafta içinde de Kanser Enstitüsü ve Akreditasyon Enstitüsünün kurumsal yapısını başlatmayı planlıyoruz. Önce bu yapıların önümüzdeki bir-iki ay içinde oluşmasını, sonra da akreditasyonla ilgili yol haritalarını belirlemelerini talep edeceğiz" diye konuştu.
Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada arzu ettiğimiz şudur: Akredite olan kurumlarımız, sağlık turizminde hizmet verebilmeli. Her kurumda, 'her alanda sağlık turizmi hizmeti veriyor ve bundan da teşvik alıyor' anlamındaki bir bakışı da açıkçası doğru bulmuyoruz. Belirli alanlarda, belirli güçlü altyapısı olan yapıları akredite ederek, marka değeri olan akredite sağlık kuruluşlarını oluşturmayı hedefliyoruz.
Ekonomi Bakanlığımızla ve diğer bakanlıklarla buradaki teşvikle akreditasyonu entegre etmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki üç ay, bu anlamda hem kurulumuzun hem de enstitünün ve diğer paydaşlarla yol haritasının güçlü bir şekilde belirlenmesi, sonraki üç aylık dönemde de kamuoyuna deklere edeceğimiz süreçleri tamamlamayı hedefliyoruz. Akreditasyonla ilgili kısımda, 3-4 aylık bir mutfak çalışması yapmamız gerekiyor."
"Sağlık turizminde serbest bölge sistemine ilişkin yaklaşım ne olacak?" sorusu üzerine de Müezzinoğlu, "Serbest Bölge ile ilgili yasa tasarımız, TBMM'ye gönderildi. Özellikle biyoteknoloji konusunda üretim, ilaç sanayi konusunda özellikle serbest bölgelerin yapısıyla sağlık hizmeti sunacak alanlardaki serbest bölge konseptini birbirinden ayrı düşünmemiz gerekir" dedi.
Bakan Müezzinoğlu, bu konularda fikir müzakereleri yapıldıktan sonra bir sonuca ulaşılacağını bildirdi.
-Sağlık turizminde hedef bir milyon
Türkiye'nin sağlık turizmine ilişkin verilerini de açıklayan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl sağlık turizminde hizmet sunduğumuz toplam sayı 496 bin. Bunun 142 bin 300'ü kamu, 353 bini de özel sektör tarafından verilmiştir. Arzu ettiğimiz rakam, hızla bunu bir milyona taşıyabilmektir.
Afyon'un kendine ait bir konsepti var, altyapısı ve zenginliği var. Afyon'u biz bu zenginlikleriyle öne çıkartmalıyız. İzmir'i farklı bir zenginliği ile ön plana çıkartmalıyız. Antalya'ya baktığımızda yüz naklinde bir altyapısı var, yakaladığı bir değer var. Bunu daha iyi bir noktaya taşımalıyız. Malatya Turgut Özal, karaciğer naklinde kendisine güçlü bir altyapı oluşturmuştur. İnanıyorum ki 3-4 ayın içinde tüm bunların altyapısını planlamış ve kurgulamış olacağız."