İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı devlet kurumlarının uyumlu çalışmasını sağlamak yanında yargının demokrasiyle bağının güçlendirilmesinde de rol sahibidir" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Vizyon Belgesi'ni açıkladığı toplantıda yaptığı konuşmada, sadece ülke için değil bütün bölge, İslam dünyası ve dünya için büyük bir örnek ortaya koymuş olacaklarını söyledi.
Yargı teşkilatının, milletin tüm farklılıklarının yansıyacağı, hukuka ve adalet idealine uygun yargılamayı sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı devlet kurumlarının uyumlu çalışmasını sağlamak yanında yargının demokrasiyle bağının güçlendirilmesinde de rol sahibidir. Milletimiz bize cumhurbaşkanlığı vazifesini verdiği taktirde bu rolü en etkin şekilde yerine getireceğiz. Vatandaşımızın hak ve hukukunun gözetildiği ve ona güven veren bir adalet sistemini, birlikte tesis edeceğiz" diye konuştu.
-Refah toplumu
Vizyon belgesinin ikinci ana başlığının, "refah toplumu" olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemiz bizim iktidarımızda bir refah devleti haline geldi. İşte şu anda G-20'nin üyesi olan bir Türkiye var. Bizden önce G-20 üyesi olan bir Türkiye yoktu. G-20 diye de bir süreç başlamamıştı. Ama başladı ve Türkiye'de G-20'nin içerisinde yerini aldı. Yani dünyanın en güçlü 20 ülkesi. Eğitimden sağlığa sosyal desteklerden kültüre kadar, her alanda vatandaşımızı üstün tutan bir yaklaşımla hareket ettik. 12 yıl boyunca, kimsesizlerin kimsesi sessiz yığınların sesi olduk. Yurdun en ücra köşesindeki dar gelirli ihtiyaç sahibi vatandaşımıza ulaştık. Devletin şefkat elini uzattık."
Sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak dar gelirli kesimlerin hayat standartlarını yükseltecek, sağlıktan sosyal güvenceye kadar pekçok alanda reformlar yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Genel bütçede en büyük payı eğitime ayırdık. 2002 yılında, eğitim bütçesi 11 milyar lira iken, bu rakam 2014 yılında 7 kat artarak 78 milyar liraya yükseldi. Biz buyuz. İşte bu süreci daha da güçlendirerek devam edeceğiz. Bütün bunlarla beraber, Türkiye genelinde 76 üniversitemiz varken, şu anda üniversite sayımız 175'e çıktı. 81 vilayetimizin tamamında artık üniversitemiz var. Hakkari'deki bir gencin, üniversite okumak için artık İstanbul veya Ankara'ya gelmesine gerek yok. Arzu ettiği taktirde Hakkari'de okur, arzu ettiği taktirde gider Van'da okur, arzu etttiği taktirde İstanbul'a, Ankara'ya gelir. Ama biz alternatifleri önlerine koyduk."
Sağlık sektöründe yapılan hizmetleri anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Sağlık sektörünü 12 yılda çile sektörü olmaktan çıkardık. Hatırlayın, ana muhalefetin başı, SSK'nın bir zamanlar genel müdürüydü. Ah..Ah...Şu Okmaydanı SSK'nın dili olsa da konuşsa. Genç bir delikanlıyım sabah erken saatte, anacığım beni oraya gönderir, orada kuyruğa girerdim. Oradan numarayı alacağım, numarayı aldıktan sonra da anacığım gelecek ve muayenesini olacak. İlacını alacaksın, ilacını alamazsın. Çünkü hastanenin eczanesinde doktorun verdiği ilaçların yarısı yok. 'Ne yapacağız?' dediğin zaman, 'diğerlerini git eczaneden al'. 'Benim param yok.' Ama işte şimdi bunlar ortadan kalktı. Şimdi gidiyorsun, istediğin eczaden ilaçlarını alabiliyorsun."
Vatandaşın artık hastanelerde rehin kalma döneminin ortadan kalktığına dikkati çeken Erdoğan, "Hastanelerde rehin alıyorlardı. Ölmüş olanı rehin olarak alıyorlardı. Kimin dönemiydi bu. İşte bunların dönemiydi. Bunları ortadan biz kaldırdık. Fakir, fukarayı görüp gözeten bir sağlık devrimi yapıldı. Artık hamdolsun, sağlık helikopterleriyle 14 tane. Türkiye genelinde hizmet veriyoruz. 4 tane jet ambulansımızla ulusal ve uluslararası. Olurya yurtdışından hastanızı alıp geleceksiniz, alıp getiriyoruz. Götüreceğiz, götürüyoruz. Niye? Artık bu milletin evlatlarına bu yakışır onun için bu adımları atıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kamu hastanelerini birleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, şunları ifade etti:
"Üniversite, özel hastane kapılarını bütün vatandaşlarımıza açılmasını sağladık. Aile hekimliğini başlattık. Şimdi de şehir hastanelerini başlattık. İnşallah hedef 30 büyükşehirin tamamında, bu şehir hastanelerini yapacağız. Ama ilk etapta 16 tanesini şu anda yapıyoruz. Bu hastanelere gittiğinizde orada yok yok... Orada herşey olacak. Koskaca üniversitenin hastanesinde sedye üzerinde taşınan hastalar var. Ama artık buralarda bunları görmeyeceksiniz. Herşeyiyle mükemmel ve modern hastanelerle halkımıza hizmet edeceğiz. Dedik ya, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Mesele bu. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'yi sadece kendi halkı için değil, bölge ülkeleri içinde bir sağlık üssü haline getirmeyi hedefledik. Fert ve toplum sağlığının en üst düzeyde korunduğu sağlık sorunlarına en hızlı ve en etkili çözüm sunulan bir Türkiye tasavvur ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet ve emniyet hizmetlerinde büyük aşamalar kaydettiklerini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Vatandaşımızın evinde, sokağında ve şehrinde güven ve emniyet içinde yaşaması için asayiş hizmetlerini hamdolsun, geliştirdik. Güvenlik hizmetini özgürlüğün korunması ekseninde ve toplumsal desteği içeren bir zihniyetle yeniden tasarladık. Gençlerimiz bugünün enerjisi, yarının ise güvencesidir. Ülkemiz bu hazineye diğer ülkelere kıyasla daha fazla sahiptir. Gençlik ve spor yatırım bütçesini 15 kat artırdık. 2002 yılına göre yurt yatak kapasitemizi 2 katına çıkardık. Yurtlarda koğuş sistemini kaldırdık. Artık baza sistemiyle gençlerimizi oralarda misafir ediyoruz. Her oda, ya bir yataklıdır ya da 3 yataklı. Tuvaleti ve banyosu odasındadır. Artık kat koğuş sistemi yok. Bugüne kadar gençliğimizle ilgili yaptığımız tüm çalışmaları daha ileri aşamalara taşımalıyız. Teknolojiyi iyi kullanabilen, kendi diline hakim en az bir yabancı dili iyi konuşabilen, gelişime açık bir gençliği yetiştirmek için politikalar hazırlıyoruz."
Kadınların gelecek vizyonunda en önemli unsurları olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kadınların hakları, refahı, sosyal hayatta karşılaştığı engellerin ortadan kaldırılması yeni Türkiye hedefimiz için vazgeçilmezdir. Kadınlarımızın olduğu kadar kız çocuklarımızın da niteliklerinin gelişmesi için çok önemli işler yaptık. Cumhurbaşkanı seçilmemiz halinde kadının bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmesi için üretilen politikaları himaye edeceğiz. Aile, toplumumuzun temeli. 2023 yolunda aile kurumunu güçlendiren ve evlilik anlayışını her türlü olumsuzluktan koruyan ve güçlendiren, aile bütünlüğünü muhafaza eden politikalar geliştireceğiz."